Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf, şirketten çıkmak için haklı sebepler olarak; şirketin iş ve işleyişiyle ilgili bilgi alamadığı, bu hakkının kısıtlandığı, şirketin içine giremediği, şirketin kar elde etmediği, hiç kar payı almadığı, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiği, şirket müdürü olan diğer ortağın kusurundan kaynaklı olarak şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlığın meydana geldiği, ortaklık mevcudunun kalmadığı, şirketin borca batık olduğu veya sürekli zarar ettiği, şirket isminin kendi rızası alınmadan değiştirildiği, şirket yetkilisi ortağın genel kurul kararlarına aykırı hareket ettiği ve kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullandığı, yönetici ortağa güveninin kalmaması nedeniyle ortaklığın çekilmez hale geldiği iddialarına dayanmıştır....

    Mahkemece dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtları ile bilanço, mizan ve vergi kayıtları ile tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemeye göre alınan detaylı, denetime açık ve hükme elverişli bilirkişi kök ve ek raporlarında, davacıların tüm iddia ve itirazları incelenerek, şirketin nakit ihtiyacı içerisinde olduğunun, bu nedenle kredi kullandığının, kullanılan kredilerin şirketin ticari faaliyetleri için harcandığının, kar elde etmiş ise de likit kaynağa sahip olmaması sebebiyle kar payı dağıtamadığının, kar payı dağıtılmasının zararına olacağının, öz varlığını koruduğunun ve öz sermayesi ile faaliyet karını artırdığının, davacı ...'ün 13.10.2008 tarihinden önce, şirketin müdürlüğünü yaptığı sırada şirketi zarara uğrattığından bahisle İstanbul 29....

      ortaklık ilişkisinin bulunduğu dönemde davacının, davalı şirket ile arasındaki ticari ilişkiden doğan alacaklarının tazmini istemine ilişkindir....

        İNCELEME VE GEREKÇE Talep, kâr payı alacağının tahsili istemli açılan dava içinde ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 17.02.2023 tarihli ara kararının istinafına ilişkindir. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati tedbirin koşullarının bulunup bulunmadığının HMK'nın 389 vd. hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Bu bağlamda davacı, geçici hukuki koruma kararı verilmezse telafisi güç veya imkansız zararların doğacağını ve davadaki haklılığını yaklaşık olarak ispatlamalıdır. Kaldı ki davadaki talep kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, sonuç olarak para alacağının tahsili istemi mahiyetindedir....

          Davacı vekili 13/07/2021 tarihli Talep Arttırım dilekçesinde, Ek Tasfiye Raporu doğrultusunda müvekkili şirketin, esasen tamamı tasfiye payı niteliğinde olan 30.000,00 TL talebinin artırılarak 1.223.713,83-TL’lik tasfiye payı alacağının, bir an için dava dilekçesinde “kâr payı ve diğer alacaklar” olarak ifade ettikleri kalemin “tasfiye payı” olarak görülmemesi halinde ise artırılan tutarın tamamının “tasfiye payı” olduğunu beyan etmiş, 10.000,00 TL taleplerini artırarak 1.223.713,83-TL tasfiye payı alacağının davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava; limited şirket ortaklığından haklı sebeplere binaen çıkma, çıkma payı ve kâr payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. 6762 sayılı TTK'nın 551. (6102 sayılı TTK'nın 638/2.) maddesi uyarınca her ortak haklı sebeplerin varlığı halinde şirketten çıkmasına karar verilmesini talep edebilir. Aynı Yasa'nın 533. (6102 sayılı TTK'nın 608.) maddesi uyarınca da şirket mukavelesinde aksine hüküm bulunmadıkça ortaklar, sermaye koyma borçlarını yerine getirdikleri nispette, yıllık bilançoya göre, elde edilmiş olan safi kardan pay alabilirler....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın, icra takiplerine vaki itirazları nedeniyle, alacağının ticari bir alacak olduğu gerekçesi ile dava şartı bulunduğunu gözeterek arabuluculuğa müracaat ettiğini, İstanbul Arabuluculuk Bürosu' nun .... Büro Dosya, ... Arabuluculuk Dosya numarası ile arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, davacının görüşmelerdeki beyanında alacağın şirket ortaklık ilişkisinden kaynaklı kar paylarına ilişkin olduğunu beyan ettiğini, icra takiplerinde borcun sebebinin belirtilmediğini, alacağın likit olmadığını, takip taleplerinde kar paylarına ilişkin talepte bulunulduğu hususunda herhangi bir kayıt olmadığını, 13. 11. 2019 tarihinde anlaşamamaya dair tutanak tanzim edildiğini, dava dilekçesinde, .... Endüstri Tekstil Mak. San ve Tic....

                Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, TTK'nın 534. maddesi yollaması ile aynı Yasa'nın 469. maddesi gereğince, şirket ana sözleşmesinde aksine hüküm mevcut değil ise kar payı dağıtılmasına ilişkin olarak genel kurul kararı alınmadıkça kar payının dağıtılamayacağı, davalı şirketin şirket ana sözleşmesinin 11. maddesine göre kardan bir kısmının hissedarlara dağıtılması veya şirket adına işletilmesinin şirket sermayesinin en az %51'ini temsil eden hissedarların kararına bağlı olduğunun belirtildiği, kar payı dağıtımına ilişkin şirket ana sözleşmesine uygun şekilde alınmış karar bulunmadığı, bu nedenle davacının kar payı talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair tesis edilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır. Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                  GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili, davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, 30.04.2013 tarihinde şirket hissesin tamamını devrederek ortaklıktan ayrıldığını, şirket ortağı ve hissedarı olduğu dönem içerisinde doğan kar payı alacağının yapılan ihtara rağmen kendisine ödenmediğini, belirterek; 29.101,03-TL alacağın temerrüt tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili, davacının davalı şirketteki hissesini 30.04.2013 tarihinde tüm aktif ve pasifiyle birlikte devir ettiğini, şirketteki hissesini devir eden davacının artık şirketten kar payı, hak ve alacak talebinde bulunmayacağını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacıın görünüşte şirket ortağı olduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren kar paylarını ... Üniversitesi Güçlendirme Vakfında bağışladığını, belirterek; davann reddine karar verilmiştir....

                    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili, davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, 30.04.2013 tarihinde şirket hissesin tamamını devrederek ortaklıktan ayrıldığını, şirket ortağı ve hissedarı olduğu dönem içerisinde doğan kar payı alacağının yapılan ihtara rağmen kendisine ödenmediğini, belirterek; 29.101,03-TL alacağın temerrüt tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili, davacının davalı şirketteki hissesini 30.04.2013 tarihinde tüm aktif ve pasifiyle birlikte devir ettiğini, şirketteki hissesini devir eden davacının artık şirketten kar payı, hak ve alacak talebinde bulunmayacağını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacıın görünüşte şirket ortağı olduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren kar paylarını ... Üniversitesi Güçlendirme Vakfında bağışladığını, belirterek; davann reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu