TTK 375/1.f maddesinde genel kurul toplantısının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi yönetim kurulunun devredilemez yetkileri arasında sayılmış olup, somut olayda yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırabilmesi için iki yönetim kurulu üyesinin de toplantıda bulunması ve her ikisinin ortak kararı ile genel kurulun toplantıya çağrılması gerektiği halde, yönetim kurulu üyelerinden birinin vefat ettiği ve şirket yönetim kurulunun devamlı toplanamaması halinin vuku bulduğu görülmüştür....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2020/638 ESAS VE 2020/650 KARAR SAYILI DOSYASI DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 17.11.2020 KARAR TARİHİ : 16/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 2019 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısının yönetim kurulu tarafından 18.08.2020 tarihinde toplantıya çağrıldığını, alınan davet mektubundaki gündemde yönetim kurulu üyelerinin azline ve yerlerine yeni yönetim kurulu üyelerinin seçilmesine ilişkin bir gündem maddesinin bulunmadığını, buna rağmen 18.08.2020 tarihinde yapılan şirket 2019 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında ortaklardan ... vekili tarafından yazılı önerge ile yönetim kurulunun azledilmesine ve gündemin 8....
Noterliği tarafından tasdikli ... tarihli ve ... yevmiye numaralı bir tevkil vekaletnamesinin çıkartıldığı ve bu vekaletname ile sahte pay devrinin yapıldığının görüldüğünü, taraflarınca söz konusu pay devrinin ve pay devri sonrasında müvekkili şirkette yönetim değişikliğine sebebiyet veren genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının hükümsüzlüğünün/yokluğunun tespiti ile bu kararların sicilden terkini istemiyle davaların açıldığını, bu davaların İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında birleştirildiğini ve derdest olduğunu, İzmir 11....
şirketin 08.03.2017 tarihli genel kurulunun yapıldığını, yok hükmünde olan yönetim kurulu kararına dayanan dava konusu genel kurulunda alınan kararların da yoklukla malul olduğunu, nitekim bu hususun müvekkili tarafından dava konusu 08.03.2017 tarihli genel kurulunda belirtildiğini, ayrıca anılan yönetim kurulu kararının yokluğunun tespiti için İstanbul Anadolu 5....
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı tarafından müvekkiline gönderilen 26.03.2012 tarihli ihtarname ile müvekkilinin sermaye borcunu ve faizlerini ödemesinin istenildiğini, aksi halde ortaklıktan ıskat edileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin ise şirketten alacaklı olduğunu, sermaye taahhüdünün bu alacaktan mahsubuna muvafakat ettiğini, daha önce apel çağrısı yapılmadığından faiz talep edilemeyeceğini, şirketin kötü yönetildiğini belirtir cevabi ihtarnamesini davalı şirkete gönderdiğini, daha sonra 04.03.2013 tarihli şirket yönetim kurulu kararı ile müvekkilinin ortaklıktan çıkarıldığını, davalı şirketin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, söz konusu yönetim kurulu kararının mutlak butlanla yokluğunun ve hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep...
Bu nedenle ilk derece mahkemesince genel kurulda alınan ve nitelikli çoğunluk gerektirmeyen ilgili kararların iptali talebinin reddine karar verilmesi yerindedir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 436./2 maddesi; Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz." düzenlemesini içermektedir. İlgili düzenleme gereğince şirket yönetim kurulu üyesi olan, şirketin davacı dışındaki diğer pay sahiplerinin yönetim kurulunu ibra yönünde oy kullanmaları mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince davalı şirketin genel kurulunda alınan şirket yönetiminin ibrasına ilişkin kararının iptaline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Oysa yönetim kurulu, anonim şirketin yönetim ve temsili için gerekli bazı işleri yaparken işin gösterdiği özelliğine göre, bazı işlerin yapılması için yönetim kurulu kararına gerek duyarken; diğer bazı işlerin yapılınası için yönetim kurulu kararına gerek duyulmayabilir. Yönetim kurulunun ayrıca karar almasım gerektirmeden yapabileceği işler, genellikle şirket içinde sonuçlarını doğuran ve üçüncü kişileri ilgilendirmeyen niteliktedir. Şirkete ait; ticari defterlerin tutulması, bilançonun hazırlanması, bazı ödemelerin gerçekleştirilmesi gibi işlemler de ayrıca yönetim kurulu kararı alıumasını gerektirmez. Ancak, yönetim kurulunun ve üyelerinin sorumluluğunu doğurabilecek, gündelik işler dışında kalan ya da yönetim kurulu üyelerinden birinin muhalefet ettiği konularda yönetim kurulu karar almak zorundadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/471 KARAR NO: 2023/700 DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ: 06/07/2023 KARAR TARİHİ: 24/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 23.06.2023 tarihinde yapılmış olan genel kurul toplantısında oy çokluğu ile alınan 3 nolu kar payı dağıtılmaması gündem maddesi ile 5 numaralı sermaye arttırımı ile esas sözleşmenin tadiline ilişkin gündem maddelerinin iptalini talep ve dava etmiştir....
A.Ş. adlı bu şirketin de 2010 yılında iflas ettiğini ve iflas kararının kesinleştiğini, şube müdürü olarak atanma işleminin dayanağı olan yönetim kurulu kararının usule aykırı olduğunu, zira 21.07.2003 tarihli Şirket Ana Sözleşmesinin 12.maddesine aykırı hareket edildiğini, Yönetim Kurulu Kararı üzerinde kaşe bulunmadığından da usulen geçersiz olduğunu, TTK.nun 368.maddesi gereğince Yönetim Kurulunun ticari vekiller atayabileceğini, ticari vekilin ise kanuni temsilci olmayıp, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 551.maddesi uyannca iradi olarak atanan temsilci olduğunu, TTK'nın 370/2'nci maddesi uyarınca, yönetim kurulunun, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebileceğini, bu halde de, en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisine haiz olması gerektiğini, tek bir kişiye münferiden yetki verilemeyeceğini, şirketin Kemer’de bulunan şube müdürlüğü yetkisi içerisinde tüm otel faaliyetleri hususunda resmi dairelerde kamu kurum ve kuruluşlannda...
gerekçelere ve iptali istenen olağanüstü genel kurul çağrısını yapan yönetim kurulu üyelerinin seçildiği 12.07.2019 tarihli genel kurul kararının ikinci bentte açıklandığı üzere kesinleşen Mahkeme kararı gereğince ayakta olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....