Dava konusu somut olayda yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede; Davalı şirket müdürünün müdürlük görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle toplantı divanı oluşturularak şirket müdürünün azli ve yeni müdür seçimi, mevcut şirket müdürünün ibrası, 23/12/2020 tarihinden genel kurul toplantı gününe kadar gerçekleşen bütün işleri ve hesapları hakkında şirket müdürü tarafından bilgi verilmesi ve ortak ...'in inceleme yapması ve varsa şirket denetçisinin azli ve yeniden denetçi atanması, özel denetçi atanması, kar payı dağıtılmasına karar verilmesi gündemleri ile genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi talebinin yerinde olduğu, ancak davacı şirket ortağının şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin genel kurul tarafından birtakım kararlar alınması talebinin limited şirket ortağı tarafından TTK 555 vd....
Müdürlerin yetki ve görevlerini düzenleyen TIK. m. 625 hükmü uyarınca, “şirketin yönetimi için gerekli olduğu takdirde, muhasebenin, finansal denetimin ve finansal planlamanın oluşturulması... şirket finansal tablolarının, yıllık faaliyet raporunun ve gerekli olduğu takdirde topluluk finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun düzenlenmesi” hususları da müdürlerin devredilmez yetki ve görevleri arasındadır. Söz konusu hükümler birlikte dikkate alındığında, dava konusu şirketin temsil ve idare edilmesinin, şirket adına bütün iştemlerin basiretli bir tacir gibi yürütülmesinin, ticari defterlerin muhasebe ilkelerine uygun olarak tutulmasının davalı şirket müdürünün sorumluluğunda olduğu açıktır....
nun emredici hükümlerine aykırı olarak şirketteki hisselerini yine şirket dışındaki 3. kişilere noterden satarak bu şahısları şirkete yönlendirdiğini, bu şahıslar ile şirket müdür ve ortaklarını karşı karşıya getirerek bir çok adli vakanın (tehdit, yaralama) yaşanmasına neden olduğunu belirterek, davalı Şerafettin Ersoy'un öncelikle yöndetim hakkı ve temsil yetkisinin TTK 630. maddesi uyarınca kısıtlanmasına, halihazırda şirket müdürü ve ortağı olan Yalçın Karabulut'un Düzce Ticaret ve Sanayi Odası ve Düzce Vergi Dairesi 242 050 60 82 Çengel Özel Eğitim ve Bakım Sağlık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.'ni tek başına şirket müdürü sıfatıyla temsile ve ilzama yetkili kılınması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı Şerafettin Ersoy'un yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, müdürlük görevinin azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
a hakaret ederek darp ettiğini, müvekkilin hukuki ihtilaflı olduğunu bildiği eski şirket ortağı ...'ı 35.000,00 TL maaş ile şirket bünyesinde işe aldığını, şirket bünyesinde faturasız iş ve işlemler yürüterek kendi namına kazanç elde etmeye ve müdürlük görevi ile müvekkilin güvenini kötüye kullanmaya devam ettiğini, müdür ...'ın müdürlük görevinden azli gerektiğini, açıklanan ve mahkemece re'sen gözetilecek nedenlerle; davanın kabulü ile müdür ...'ın müdürlükten azline, TTK m. 630/2 hükmü uyarınca müdürün yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin dava süresince tedbiren sınırlandırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
Ltd Şti ve davanın konusunun davalı ...'nun davalı şirket temsil yetkisinin azli talebi olduğu, karşı davanın davacısının ..., davalısının ..., konusunun ...'un .... Ltd Şti'deki temsil yetkisinden azli talebine ilişkin olduğu, 26/01/2022 tarihli duruşmada alınan 2 nolu ara kararda davacı vekiline tarafların yönetici bulunması ve bu haliyle şirketle menfaat uyuşmazlığı olması sebebiyle şirkete temsil kayyımı atanmak üzere süre verildiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre; sicil kaydı faal olan temsil kayyımı atanması talep edilen ....Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin yetkililerinin .... ve ... olduğu, yetkililerin açmış oldukları davalarının bulunduğu Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) TTK 630/2 DAVA TARİHİ : 08/11/2023 KARAR TARİHİ : 24/01/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan şirket yöneticisinin azli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ; davacının ...'nin ... payının ...'inin sahibi olup davalı ...'un da ... paya sahip olduğunu, davalının aynı zamanda şirketin müdürü olup temsile yetkili bulunduğunu, davacının şirketi temsil yetkisinin olmadığını, davalının şirketi temsil yetkisini kötüye kullanmak suretiyle şirket adına kayıtlı bulunan ..., ..., ... Ve ... plaka sayılı araçların satışları yaptığını ve paralarının şirket kasasına alınmadığını belirterek davalının şirket yöneticiliğinden azline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının ...'nin ... oranındaki paylarına sahip iken şirketin müdürü olan davalı ...'...
Sayılı Takip dosyası ve tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava "Limited Şirket Ortaklığına Dayanan Şirket Müdürlerinin Azli, Kayyım Atanması" talebine ilişkindir. Davacı taraf, şirket yönetiminin davacı ve davalı ...'a verildiğini, bu iki şirket müdürü arasında ceza hukukuna konu uyuşmazlık olduğunu, bu nedenle davalı ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirket müdürlerinin kanunu ve esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi ve pay sahibi müvekkilini zarara uğrattığını, şirket'i borca batık hale getirdiğini ve iflasa sürüklediğini, davalı müdürlerin, TTK m. 626'da düzenlenen özen ve bağlılık yükümlülüklerini ve kanundan, şirket esas sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal ettiklerini belirterek yargılama süresince tedbiren şirket menfaatlerinin korunması amacıyla Şirket faaliyetleri kapsamında bankalar, finans kurumları ve resmi kurumlar nezdinde geçerli olmak kaydıyla tüm nakit, para, çek, senet (kambiyotaahhüdü dahil) düzenlenmesi, ödeme ve harcamaların sadece pay sahipleri ... ve ...'ın Şirket kaşesi üzerine vazedecekleri müşterek imzaları ile geçerli olacağı ve mahkemeden izin alınmadan herhangi bir borçlandırıcı muamele ve hukuki işlemin yapılmaması yönünde karar tesis edilmesini talep edillmiştir....
durumunun haklı sebep olarak kabul edildiğini, yine ortakların şirket çıkarlarını zedeleyecek davranışlarda bulunamayacağı, müdürlerin şirket menfaatlerini gözetmekle yükümlü oldukları ve rekabet oluşturan faaliyetlerde bulunamayacakları hususlarınında gözönünde bulundurulduğunda davalının kendi adına aynı faaliyet alanında bir şirket kurmasının bağlılık yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğini, şirket müşterilerini kendisiyle çalışmaya yönlendirmesinin de şüphe uyandırdığını belirterek davalının şirket müdürlük görevinden azli yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması talebinde bulunmuşlardır....
nin ana sözleşmesinde, rekabet konusunda izin verildiğine dair maddenin bulunmadığı, bu açıdan davalının anılan şirketteki müdürlük görevinden azli için haklı nedenin oluştuğu, ancak müdürlükten azli istenen şirketin davalı olarak gösterilmediğinden, davanın usulden reddinin gerektiği, davanın "tasfiye memurunun azli" davası olarak kabul edilmesi halinde ise tasfiye memuru olarak davalının azlini gerektiren haklı bir nedenin tespit edilemediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, davalının müdürlüğünden azli istenen şirkete husumet yöneltilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir. Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir....