WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

------- ---- ortaklığın ve davetin iptali, ortaklığın tespiti davası açıldığını belirterek öncelikle davalı ...-------- devrinin önlenmesi adına ------ ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dosyanın ------ ----sayılı dosyası ile birleştirilmesine, -------- tarihli davalı şirket genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine ve kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Şti aleyhine başlatılan icra takibi sırasında dava dışı şirket ile oluşturduğu adi ortaklığın .........'ndeki hak edişlerine davalı tarafından haksız yere haciz konulduğunu, bahse konu haczin icra mahkemesince iptal edildiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı şirket ile dava dışı şirketin oluşturduğu adi ortaklığın hak edişlerine davalı tarafından konulan haciz nedeniyle maddi zarara uğrandığı ve davacı şirketin ticari itibarının zedelendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı şirket, haksız haciz nedeniyle ticari itibarının zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bu davada öncelikle davalı takip alacaklısının haciz yapmakta haklı olup olmadığının irdelenmesi gerekir. Davalı, dava dışı takip borçlusu olan ..... ........... Hiz. San. Taah. Paz. Ltd. Şti....

      Ticari temsilci, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkilidir. Ancak açıkça yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemez veya bir hak ile sınırlandıramaz (BK. m. 450; TBK. m. 548). İşletme sahibi, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret siciline tescil ettirmek zorundadır; ancak ticari işletme sahibinin ticari temsilcinin fiillerinden sorumluluğu, tescilin yapılmasına bağlı değildir (BK. m. 449/f. II; TBK. m. 547/f. II). Davacı şirketin ticari sicil kayıtlarına göre sözleşmeyi şirket adına imzalayan ...'ın şirketin ticari temsilcisi olmadığı sabittir. Bu halde toplanan deliller ve tüm dosya mündericatının tetkikinden; Antalya ... Noterliği tarafından düzenlenen ... tarihli ... yevmiye nolu "düzenleme şeklinde vekaletname"ye dayalı olarak davaya konu sözleşmeyi şirket adına vekaleten imzalayan ...'...

        Mali müşavir ----- alınan raporda özetle; davacının defterlerinin usulüne uygun olmadığı, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarında, davacı şirketlerden oluşan adi ortaklığın dava tarihinde davalıdan ----alacaklı durumda bulunduğu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında, davacı şirketlerden oluşan adi ortaklığın dava tarihinde davalı şirkete---- borçlu durumda bulunduğu, tarafların ticari defter kayıtları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olan --- ödenmesine ilişkin banka dekontlarının sunulması ve ilgili tutarın da davalı tarafın defterlerinde yer almama nedeninin araştırılması gerektiği belirtilmiştir....

          Şti. tarafından protokol gereği teslim edilmeyen senetlerin arsa sahiplerine sunulamaması nedeniyle söz konusu tutarlar tahsil edilememiş ve adi ortaklık bu alacak tutarından mahrum kalmış olduğu kanaatine varılabileceği, bu ihtimalde davacı zararının ticari defterlerinde tahsil edilmemiş bulunan 613.307,29 TL olarak kabul edilebileceği, ikinci ihtimal kabul edildiğinde: Davacı adi ortaklığın zararının tespiti bakımından davacı adi ortaklığın ilgili kişilere başvuruda bulunması ve alacağını senetlerin ibraz edilememesi sebebiyle tahsil edememesi sonucunun ortaya çıkmasının gerektiği, dosya kapsamında davacı adi ortaklığın ilgili arsa sahiplerine söz konusu bedellerin ödenmesine yönelik olmak üzere bir başvuruda bulunduğuna yönelik bilgi ve belgeye rastlanmadığı..." görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/605 KARAR NO : 2021/678 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 18/10/2021 KARAR TARİHİ : 20/10/2021 KARAR Y.TARİHİ : 25/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 21.09.2021 tarihinde ... Yemek Salonu Gıda San. Tic. Ltd....

              Asliye Ticaret Mahkemesince ise, "... davanın taraflarının ticari sicil kayıtlarının mevcut olmadığı gibi vergi mükellefi de olmadıkları, bu bağlamda taraflar arasında Ticaret Kanununda düzenlenen herhangi bir ortaklığın tasfiyesinin de söz konusu olmadığı, taraflar arasında düzenlenen protokole göre tarafların daha önce ticaret yaptığı adi ortaklığın tasfiyesinin amaçlandığı, adi ortaklığın ortaklarının da tacir olmadığı dikkate alındığında açılan davanın TTK 4.md gereğince mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Borçlar Kanununun 620. maddesinde "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir." hükmüne yer verilmiştir....

                Mahkemece gerekçeli kararda şirket ortağı olan T2'nin diğer ortağı şirket işlemleri ile ilgili savcılığa şikayette bulunduğu, şirketle ilişiği kalmadığına ilişkin paylaşımlar yaptığı, ortaklığın sözlü olarak bitirildiğine ilişkin beyanda bulunduğu, davacının ortağı olduğu şirketle benzer isimde başka bir şirket kurduğu, yaşanan olaylardan tarafların karşılıklı olarak itimadının kalmadığı, bu duruma ilişkin her iki tarafın kusuru bulunduğu, ortaklığın devam edemeyeceği kanaatinin oluştuğu belirtilmiştir. Şirket ortağı olan birleşen dosya davacısı tarafından gönderilen ve dava dilekçesi ekinde delil olarak sunulan e-mailde "şahsım Tesso Mühendislikle hisse devri yapılana kadar mali, bugün itibarı ile ticari ilişkim kesilmiştir. 21/03/2016 itibarı ile yapılacak borçlanma ve sözleşmelerle alakam olmadığını bildirir..." ibarelerine yer verilmiştir. Birleşen dosya davacısı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin 5. sayfasında " .......

                Somut olaydaki uyuşmazlık , davacı ve davalı gerçek kişiler arasında 31.05.2014/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere %50 'şer hisseli olarak kurulan adi ortaklığın tasfiyesi davasıdır. Adi ortaklığı ilişkin yasal düzenleme TBK 620 vd maddelerinde yapılmıştır. 6102 sayılı TTK 4.maddesine göre,bir davanın ticari sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının herikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Dolayısıyla adi ortaklığın tarafları tacir olmadığı gibi, tarafların ticari işletmesiyle de ilgili değildir ve TTK da düzenelenen bir kurum da olmadığı için adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin davanın genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir....

                  ın telefon ve e-posta araçları dahil olmak üzere kurulmaya çalışılan iletişime bir yanıt vermediğini, bunun sonucu olarak Adi Ortaklık Sözleşmesi kapsamında kararlaştırılan faaliyetlerin sözleşmenin imzalandığı tarihten günümüze kadar hiçbir şekilde gerçekleştirilemediğini, dava şartı arabuluculuğa başvurma zorunluluklarının olmadıklarını, ilgili ticari davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olması için ticari davanın konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit veya istirdat davası olması gerektiğini, bu hususun adi ortaklık sözleşmelerinin konu olduğu davalar için de aynı olduğunu, açmış oldukları işbu adi ortaklığın feshi davasının taraflar arasında bir alacak, tazminat ileri sürülmeyecek olması sebebiyle dava şartı arabuluculuğa tabi bir uyuşmazlık olmadığını, davalının, davacı ile iletişim kurmamasının, adi ortaklığın herhangi bir ticari faaliyetinin olmamasının adi ortaklığın mahkeme kararıyla feshi için haklı sebep teşkil ettiğini, tüm bunlara ek olarak...

                    UYAP Entegrasyonu