Ticari mümessil ve ticari vekile ilişkin açıklamalara gelince, ticari hayattaki yoğunluk ve karmaşıklık, ticari işletme sahibinin, belirli bir büyüklüğe ulaşmış olan işletmesini tek başına yönetmesini neredeyse imkânsızlaştırdığı için, yardımcı kullanması zorunlu hale gelmektedir. Ticari mümessil ve ticari vekil, bu yardımcılardan ikisidir. Gerek ticari mümessillik ve ticari vekillik; gerekse diğer yardımcılıklar (örneğin komisyoncu, acente gibi) dava konusu uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 32. maddesinde düzenlenmiş olan temsil müessesesinin, ticari hayatın söz konusu gereklerinden kaynaklanan, bu gerekliliklere uydurulmuş özel türleridir. Önemli bir ortak yön olarak, hem ticari mümessillik ve hem de ticari vekillik, tek taraflı bir hukuki işlemle verilen bir temsil yetkisini içerirler ve bu temsil yetkisinin verilmesinde etken olan alt ilişkiden bağımsız bir nitelik taşırlar....
Tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığının dolayısı ile delil niteliğine haiz olup olmadığının tespiti, davaya konu cari hesap ve dayanağı faturanın/faturaların davalının ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti, faturaya/faturalara istinaden davalının ticari defterlerinde ödeme kaydının olup olmadığının varsa ödeme miktarı ve ödeme tarihinin bildirilmesi var ise dayanak belgenin ibrazı, davalının ticari defterleri arasında farklılık var ise farklılık arz eden kayıtların tespiti ve dayanaklarının ibrazı maksadıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 22/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2021 yılına ilişkin ticari defterlerinin acılış ve kapanış tasdikinin zamanında yapılmış olduğu anlaşılmakla, incelenen ticari defterin 6102 sayılı TTK.'nun 64....
Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi) şirketinde adi ortaklık ilişkisi bulunduğunun tespiti ile taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini,Davacıların Adi ortaklıktan kaynaklanan alacaklarının tasfiye memuru tarafından hesap- lanmasını ve ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini,Yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı davaya cevap vermemiştir.İlk Derece Mahkemesince: "Türk Hukuk sisteminde bir ticari şirkete ancak kanunun öngördüğü şekilde ortak oluna- bileceği, bir ticari şirket içinde adi ortaklığın söz konusu olamayacağı, ancak bir ticari şirketin de aralarında bulunduğu gerçek veya tüzel kişiden oluşan iki ya da daha fazla kişi tarafından belirli bir amaç için adi ortalık oluşturulabileceği, oysa davacıların, dava dışı limited şirket ile değil, dava dışı limited şirketin içinde adi ortak olduklarını ileri sürdükleri,Diğer yandan bir an, davacıların davalı şirkette adi ortak oldukları iddiaları kabul edilse bile...
Mahkemece; davaya konu adi ortaklığın ticari işletme ile ilgili olduğu, dolayısıyla adi ortaklığın sona erdiğinin tespitine ve tasfiyesine ilişkin uyuşmazlığın, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesine göre, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiğinden bahisle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi ortaklığın fesholunduğunun tespiti ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK. 620/1 md.)....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/850 Esas KARAR NO: 2021/121 DAVA: Adi Ortaklığın Tespiti, Adi Ortaklığın Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 23/01/2013 KARŞI DAVA : KARŞI DAVA : Alacak KARŞI DAVA TARİHİ : 20/02/2013 KARAR TARİHİ: 10/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Tespiti, Adi Ortaklığın Tasfiyesi, Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında ---- yılında sözlü anlaşmaya dayalı bir ----- ilişkisi kurulduğunu, ---- ---- ortaklığa sunumu ve hammadde temini, üretilecek ürüne ilişkin ---- çalışmaları, müşteri çevresinin paylaşılması ve yeni pazarlar geliştirilmesi işlerinin müvekkili, hammaddenin işlenmesi ve üretimin ----- tarafından üstlenildiğini, --- kar paylaşımının hedef alındığını, toplam kar ---edilerek bunun --- ise, ---sonradan katılan ----- ortaklık tesis edilerek; ----- paylaşılacağını, --- bakımından taahhüt edilen ---- oranındaki --- müvekkiline devredilmediğini...
Didim (Yenihisar) Sulh Hukuk Mahkemesi ise, "davanın, şirket ortaklarından birinin yapmış olduğu işlemlerin geçersizliğinin tespiti ile şirkete vermiş olduğu zararlar nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, davacılar vekili 10.12.2013 tarihli dava dilekçesinde, davacı Y.. Ö.. ile davalılar M.. Y.. ve İ.. Y..'nın, O.. Ltd. Şti.'nin ortakları olduğunu, davalı şirket ortağı M.. Y..'nın ehliyetsiz olduğu halde hukuka aykırı bir şekilde şirket adına hareket ederek sözleşmeler imzaladığını, sözleşme feshettiğini, tapuda işlemler yapıldığını iddia ederek söz konusu işlemlerin iptalini; bu taleplerin kabul edilmemesi halinde bu işlemler nedeniyle uğranılan zararlarının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dava konusu işlemler ortaklığın ticari faaliyetleridir....
A.Ş. ile aralarındaki adi ortaklığın feshi talebi ile dava açılmış ise de davacı ile davalılardan ... yaptıkları protokol ile söz konusu A.Ş.'nin kurulduğu ve davacı tarafça bu protokol gereğince kurulan şirketin kuruluş tarihinden itibaren hak kazandığı payların ödetilmesi talebinde bulunulduğu, her ne kadar adi ortaklık bulunduğu belirtilerek ortaklığın feshi talep edilmiş ise de davacı tarafın dilekçe içeriği doğrultusunda öncelikle davacının ... A.Ş. nin ortağı olup olmadığının tespiti ile talep edilen diğer hususlarda varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden ve şirket ortaklığının tespiti ile A.Ş.'...
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 17/05/2023 KARAR TARİHİ : 22/05/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 22/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, müvekkili ile davalıların akraba olduklarını, müvekkili ... ile davalı ...'ın % 50 ortak olarak kurdukları ......
Mahkemece, davaya konu taşıma sözleşmesinin dava dışı ... ile davalı şirket arasında düzenlendiği, davacının sözleşmede taraf olmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.Davalı şirket tarafından davaya konu taşıma işine ilişkin olarak düzenlenen taşıma faturasında muhatap olarak “...” gösterilmiştir.Davalının taşıma hizmetini kısaca “...” olarak ticari faaliyette bulunan “... ve Ortakları” adi şirketine verdiği, davalı ile ticari ilişki kuranın adi ortaklık olup, ...’in şahsi işi olmadığı, adi ortaklık adına faaliyet yürüttüğü, düzenlenen fatura ve irsaliyenin bu nedenle “...” adına düzenlendiği, ancak daha sonra 30.09.2006 tarihinde “...-...” adı altındaki ticari faaliyetin terk edildiği, “...” adı altında diğer ortaklar tarafından düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi ile adi ortaklığın devam ettiği, adi ortaklığın bütün aktif ve pasifi, hak ve vecibeleri ile birlikte kül halinde ......
Bozmaya uyularak verilen karar Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; adi ortaklığın zarar ettiğine ilişkin sözleşme maddesinin davalı şirketin ticari defterleri ile uyuşmadığı, adi ortaklığın kar-zarar durumunun davalı şirketin ticari defterlerinde adi ortaklığa ait olduğu şüphesiz olan kayıtlara göre belirlendiği, adi ortaklığın kayıtlarının davalı şirketin ticari defterleri üzerinden tutulmuş olup ticari defterlerindeki kayıtlardan hangisinin adi ortaklığa ait olduğunu ispat yükünün davalı şirkete ait olduğu, davalı şirketin dava dosyasına sunulan her belgenin inşaat harcaması ile bire bir ilişkilendirilebilecek şekilde tasnif edilerek, tereddüde mahal bırakmayacak şekilde ticari defterler, muavin defterler ve kayıtlarla davalı şirketçe ortaya konması gerektiği, davalı şirketin birleşen dosyadaki gerek vakıa anlatımında gerek ise neticei talep dayanağında bu belirlemeyi tuttuğu defter ve kayıtlara göre kendisinin bile yapamadığı, davalı şirket...