. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılar arasında 2000 yılında akdolunan anlaşma uyarınca dökme çimento satışı yapıldığını, anlaşmada ödemede gecikme halinde aylık % 8 vade farkı uygulanacağı kararlaştırılarak ticari ilişki süresince uygulandığını, çekilen ihtarname ile son vade farkı faturası ve cari hesap ekstresinin tebliğine rağmen ödenmediğini belirterek, 17.870.321.689 TL vade farkı alacağının ihtar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili, müvekkilleri ile davacı arasında münferiden ticari ilişki bulunmadığı gibi vade farkı mutabakatı da olmadığını, müvekkili şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın da davacıya böyle bir borçları bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
böyle bir ortaklık olsaydı dahi sözleşmeden anlaşılacağı üzere bu ortaklığın süreli bir ortaklık olduğu ve bu sürenin dolması ile ortaklığın kendiliğinden son bulduğunu ,Sözleşmenin "7-Sözleşmenin Başlangıcı" başlıklı 7....
. - [ UETS DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 26/07/2022 KARAR TARİHİ : 31/08/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/09/2022 Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/07/2022 tarihli 2022/ esas 2022/349 sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı tarafın %50 hissedarı bulundukları ......
ın katılan şirketin de yetkilisi kılındıkları, bir kısım işler yapıldıktan sonra ortaklığın feshine karar verildiği ve 01/08/2009 tarihli ortaklar kurulu kararıyla sanıkların yetkilerinin kaldırıldığı halde katılan şirket adına her biri 700.000,00 USD bedelli 05/07/2009 düzenleme tarihli 3 adet senedin,... İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. çalışanı sanık ... lehine sanık ... tarafından düzenlendiği, sanık ... tarafından da cirolanmak suretiyle katılan şirketin her hangi bir ticari ilişkisinin olmadığı...Petrol İnşaat, Nakliyat. Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne verildiği, adı geçen şirket yetkilisi sanık ...’in de katılan şirket aleyhine icra takibi başlattığının iddia edildiği somut olayda, ... Havacılık ve Lojistik Hizmetleri ... Ltd. Şti. ile Girişimciler İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki ortaklığın süresi dikkate alındığında, ortaklık kapsamında sanıklar ... ile ...'...
Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.6335 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5 inci maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri'nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 06/04/2022 NUMARASI: 2015/1149 E - 2022/290 K DAVANIN KONUSU: Adi Ortaklığın Tespiti KARAR TARİHİ: 11/05/2023 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ..., ..., ... ve ... ile birlikte 01/09/1991 tarihinde, kağıt ticareti ve tüm iç ve dış ticari faaliyetleri yapmak üzere bir protokol yapıldığını, ortaklığın kuruluşu sırasında her ne kadar ......
Ortaklığı”nın davalı tarafından fesih ve tasfiyesi istenmemiş olduğu, ortaklığın devamı yönünde bir iradesi var ise bu durumun, yok ise ortaklığın fesih ve tasfiyesinin 15 gün içerisinde istenmesi ve bildirilmesi talep olunduğunu, söz konusu ihtarnamenin 09/12/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen bugüne kadar ortaklığın devamı veya ortaklığın fesih ve tasfiyesiyle ilgili olarak başvuru ve bilgilendirme yapılmadığından, Yargıtay kararları doğrultusunda şirketin münfesih olduğunun tespiti ile tasfiyesinin istenmesi hakkı doğduğunu, şirketin tüm yönetiminin davalı ... tarafından yürütüldüğü, ancak davalının yönetim görevini kötüye kullanması nedeniyle şirketin zor durumda bırakıldığını, bu nedenlerle davanın şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesini Bakırköy .........
faaliyete geçtiğini; ancak, davalı tarafın akitteki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortaklığın haksız feshine sebep olduğunu; davalının kalıpları da ortaklık sona ermeden geri aldığını; bu nedenle de kusurlu olduğunu iddia ederek; adi ortaklık namına bugüne kadar yapılan masraflardan davalının payına düşen kısmın tespiti ile kendisine ödenmesine karar verilmesini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart olarak 500.000 USD'nin tahsiline karar verilmesini; dolayısıyla, ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
( Ürün ) miktarının tespiti ile iş bu ... çıkartılması ve satılması ticari faaliyetinden kaynaklı olarak davacının alacağının tespitine, alacağın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; davalının ... ruhsat numaralı sahadan çıkartılan ve satış, pazarlanması vs. tüm işletmecilik hakkı adi ortaklığa ait olan kömürü rayiç fiyatların altında satmış olması halinde, rayiç kömür fiyatları üzerinden müvekkilimizin net kar alacağının tespiti ile belirsiz alacaktan şimdilik 100.000 TL’nin tahsiline; adi ortaklığın haklı nedenle feshi ile adi ortaklık yararına müvekkil şirket tarafından verilen ve tahsis edilen krediler ana para + işlemiş faizleri toplamı 1.341.074,51 TL'nin davalıdan ticari avans faizi ile birlikte tahsiline; adi ortaklığın davalının kusurlu davranışları nedeniyle ileriye etkili olarak fesih edilmesini, ......
Maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi' nin bakacağına dair düzenleme bulunması gerekir. Yine 6102 sayılı yasanın 19/2. Maddesi uyarınca taraflardan birisi için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira TTK ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Somut olayda uyuşmazlık taraflar arasında pansiyon işletmek üzere kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Diğer bir anlatımla uyuşmazlık, tarafların ticari işletmelerine ilişkin olmayıp, ortak olduğu ticari işletmeye ilişkindir. Taraflar dosya kapsamındaki bilgilere göre tacir de olmadığından görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi değildir. (Yargıtay 3 HD ......