Somut olayda, davacı taraf ile dava dışı Hüseyin Ayvaz arasında sözlü yapılan anlaşma ile davalı şirketin ticari faaliyetinin konusu oluşturan Porto Cafe-Bar isimli işyerini,İdris Düzenli'den kişi başı 60.000 TL düşecek şekilde, toplam 120.000 TL bedelle devraldıklarını, Vedat Şibil'i şirketin tek imza yetkili ortağı olarak görevlendirdiklerini, Hüseyin Ayvaz ve davacılardan T2 adına her ikisine tam yetki içeren vekalet verildiğini,iki buçuk yıl bu şekilde işlettiklerini,alacaklarının ödenmemesinden anlaşmazlık çıktığını ileri sürerek ortaklık için ödenen bedel ile kar payının tahsilini istemiş, davalı davacı taraf ile adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını, davacının, dava dışı Hüseyin Ayvaz ile birlikte İzmir 13.Noterliğinin 19783 yevmiye numaralı vekalet ile şirket işlemlerini yapmak için yetkilendirildiğini davacının yolsuz işlemler yapması nedeniyle işyeriyle ilişkisinin kesildiğini, ceza davasına yansıyan olaylara sebebiyet verdiğini, dolayısıyla davalı şirket ile davacılar arasında...
Uyuşmazlık, asıl davada ve birleşen davada; davalı şirketin, ortaklığı kusurlu yönetimi nedeniyle, davacı şirketin uğradığı kar kaybının ve oluşan zararının davalı şirketten istemine ilişkindir. Karşılık davada ise; davalı-karşı davacının ortaklık sözleşmesinde öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve kusurlu hareketleri sebebiyle, asıl zarara uğrayanın davacı- k-davalı şirket olduğu belirtilerek; uğranılan zararların(toplam 1.683.417,00 USD'nin) davalı-karşı davacıdan tahsili istemine ilişkindir. Bir ortak tarafından, adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturmalıdır....
,------ beri herhangi bir kar dağılımı yapılmadığını, ----- kapsamında tarafların birbirleri dışında 3.şahıslar veya şirketler ile ticari faaliyette bulunmadığını, ---- sunmak ve devamla dışarıdan hammadde almak sureti ile ortaklığın üretimini beslediğini, ortaklık dışı ilişki ile 3. şahıslara borçlandığından pasiflerinin çoğaldığını, ------fiyatlara alıp piyasaya uygun kar marjları ile sattığı ürünler dolayısı ile aktiflerin toplandığı bir şirket haline geldiğini, karlılık ve piyasa alacaklarının ------ toplanmış olduğunu, ----tarihinde gerçekleştirilen haftalık olağan toplantıda ---- verme iradesini ortaya koyduğunu, ortak bir tasfiye metni hazırlandığını, tasfiye metni üzerinde mutabık kalındığı halde ----- çeşitli nedenler ileri sürerek metni imzalamaktan kaçındıklarını, ---- tarafından keşide edilen ihtarname ile müvekkilinden cari hesap ilişkisi kaynaklı ---- talep edildiğini, cevaben taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi hatırlatılarak, tarafların birbirlerine cari anlamda borcunun...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/112 Esas KARAR NO : 2023/175 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 02/02/2022 KARAR TARİHİ : 20/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkillerinin davalı şirket ortağı Miras bırakan .....'in (TC:....) yasal mirasçıları olduğunu, .....'in 12/01/2021 tarihinde vefat ettiğini, TTK madde 596 gereği, esas sermaye payının, miras, eşler arasındaki mal rejimine ilişkin hükümler veya icra yolu ile geçmesi hallerinde, tüm haklar ve borçların genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçtiğini, dolayısıyla miras bırakan .....'...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2014 tarih ve 2004/752-2014/675 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin 1974 yılında yurt dışında çalışmakta iken davalı şirket yetkililerinin iknaları üzerine şirkete ortak olmak amacıyla para göndermeye başladığını, gönderdiği paranın 50.000 TL'ye ulaştığını, ödediği paralara karşılık ortaklık ilmuhaberi verildiğini, ancak bilahare ilmuhaberlerin ortaklık defterine kaydedilmediğinin anlaşıldığını, bunun üzerine dava açıldığını ve müvekkilinin ortaklığının tespitine karar verildiğini, ancak davalı şirket ortaklarına ulaşılamadığını ve keyfiyetin pay defterine kaydettirilemediğini, şirketin de ortada bulunmadığını...
Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edildiği anlaşılmıştır. 2.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 12.11.2014 tarihinde yapılan dava dışı şirketin olağan genel kurul toplantısında alınan kar dağıtım kararının hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali talebinin geçen süre de nazara alınarak mümkün olmadığı, yapılan mali incelemeden, kar payı ödemelerinin öngörülen şekilde gerçekleştiğinin, bu işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığının anlaşıldığı, muris sağ iken şirket ortağı olarak kendisine ödenmesi gereken kar payının olması gerektiği gibi kendisine ödendiği, iddia edildiği üzere davalı tarafa murisin kar payının ödenmesinin söz konusu olmadığı, murisin kendisine kar payının ödenmesinden sonra bu kar payını ne şekilde tasarruf edeceğinin kendi takdirinde olduğu, davacıların murise ödenmesi gereken kar payının davalıya ödendiği yönündeki iddiasının dosya kapsamındaki delillere göre varit olmadığı, çek ile bizzat murise ödendiği anlaşıldığından bu yöndeki...
ın ticari işletmesi ile tacir olarak sorumlu tutulmasıyla mal varlığı üzerine tedbir konulmasını talep ettiklerini, davacının ekonomik durumunun yerine olmaması nedeniyle adli yardım taleplerinin olduğunu, tüm bu nedenlerle; adi ortaklığın feshine, Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL adi ortaklık kar payının sözleşme tarihinden itibaren her ay için bilirkişi marifeti ile hesaplanması ile her ay için kar payı borcunun muaccel olduğu günden itibaren ticari temerrüd faizi ile, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10,00 TL dava konusu işletmenin satışının gerçekleşip gerçekleşmediği taraflarınca bilinmemekle birlikte satış gerçekleşti ise iş bu satıştan gelen karın da davacının payı oranında (%25) ve satış tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüd faiziyle, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/19 KARAR NO : 2023/325 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 06/01/2023 KARAR TARİHİ : 27/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;Müvekkili ile davalı ... Kafe Bar Tur. Tic. Ltd. Şti. arasında "... Mah. ... Sok. No:... .../Muğla" adresinde bulunan ......
Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından; dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasındaki adi ortaklığın tespiti ile kar payı alacağı, olmadığı takdirde adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye payının tahsili istemine ilişkin olup, Türk Borçlar Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve kararın yasa yollarına başvurulmaksızın kesinleşmesi üzerine dosya İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı ile davalı şirket arasında kurulduğu iddia edilen adi ortaklığa ilişkin uyuşmazlıkta taraflar arasındaki temel ilişkinin ticari nitelikte olduğu belirtilmek suretiyle mahkemenin (karşı) görevsizliğne karar verilmiş ve bu defa dosya merci tayini için Yargıtay 20.Hukuk Dairesi'ne gönderilmiştir. Yargıtay 5....
Bahse konu maddeye göre, TTK’nin 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Uyuşmazlık, ortak olduğunun tespiti, ortaklık payının belirlenmesi ve ortaklık pay defterine kaydının yapılması taleplerini içermektedir. Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tahsil davası arabuluculuğa tabi ise de, geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulduğunun tespitine ilişkin dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi değildir. Hatta arabuluculuğa tabi olmayan bir dava ile birlikte açılan tahsil davası dahi arabuluculuk dava şartına tabi değilken alacak ve tazminat talebi içermeyen davacının talepleri hakkında aksi yöndeki mahkeme gerekçesi isabetli görülmemiş, davacının istinaf talebi yerinde görülmüştür. Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK'nun 355....