nın ise %7,5 ortaklık hissesinin bulunduğunu, ancak bugüne kadar kendilerine hiç kar payı ödenmediğini, işletilen fabrikanın tasfiyeye gittiğini, demirbaşa kayıtlı olan davara, punto makineleri ve diğer makinelerin de satılmasına karşın hisselerine düşen bedellerinin de ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 10.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL kar payı alacağı ve demirbaş mallarının hisselerine düşen bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket temsilcisi, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, dava tarihi itibari ile davalı şirketin toplam 1000 paya sahip olup, 16.585,12 TL öz sermayesinin bulunduğu, davacı ...'nın 50, diğer davacı ...'...
Noterliğince ihtarname çekildiğini, buna rağmen cevap alınamadığını, davalı şirket tarafından davacı müvekkile eksik ödenen kar payının tespiti ile tespit edilen kar payının davacıya ödenmesine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkilin hak ettiği kar payı rakamını tespit etme imkanı bulunmadığını, bu nedenlerle davacı müvekkile eksik ödenen kar paylarının tespiti ile belirsiz alacak olarak şimdilik 10.000,00 TL belirlenen kar payı alacağının, her hesap döneminden ödeme tarihine kadar işleyecek reeskont avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili şirketin üç ortağının bulunmakta olduğunu, söz konusu ortakların dava dışı ...., dava dışı .... ve ....'ın eski eşi davacı ... olduğunu, ....'ın katılımına kadar tamamen aile şirketi olarak ticari faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, ....'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/599 Esas KARAR NO : 2022/119 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 15/09/2021 KARAR TARİHİ : 17/02/2022 Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 25/10/2019 tarihinde ... tic. Ltd. Şti. unvanı ile ticaret sicil gazetesine tescille kurulduğunu, 21/08/2020 tarihinde unvanının değiştirilerek ... İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd....
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 2010 yılında bir ortak girişim firması kurularak Muradiye Belediyesi'nin ihale ettiği bir inşaat yapım işi yapıldığını, ancak davacı ile davalının kendi aralarında yaptıkları 30/03/2011 tarihli ortaklar sözleşmesi ve 30/06/2011 tarihli ek protokol ile bu ortaklığın yapısını ve işin sonunda karın ne şekilde paylaşılacağını açık seçik bir şekilde belirlendiğini, tüm giderlerin davalı şirket tarafından yapıldığını, davalı şirket tarafından davacı şirket yetkilisi Murat Kazancı' nın banka hesabına toplam 1.028,000TL tutarında ödeme yapıldığını, 30/03/2011 tarihli ortaklar sözleşmesi ve 30/06/2011 tarihli ek protokolde tasfiyeye ilişkin ayrıntılı ve anlaşılır bir yol haritası belirlendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 2010 yılında bir ortak girişim firması kurularak Muradiye Belediyesi'nin ihale ettiği bir inşaat yapım işi yapıldığını, ancak davacı ile davalının kendi aralarında yaptıkları 30/03/2011 tarihli ortaklar sözleşmesi ve 30/06/2011 tarihli ek protokol ile bu ortaklığın yapısını ve işin sonunda karın ne şekilde paylaşılacağını açık seçik bir şekilde belirlendiğini, tüm giderlerin davalı şirket tarafından yapıldığını, davalı şirket tarafından davacı şirket yetkilisi Murat Kazancı' nın banka hesabına toplam 1.028,000TL tutarında ödeme yapıldığını, 30/03/2011 tarihli ortaklar sözleşmesi ve 30/06/2011 tarihli ek protokolde tasfiyeye ilişkin ayrıntılı ve anlaşılır bir yol haritası belirlendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
şirket olduğunu, mülkiyeti davalıya ait olan makinaların davacı şirkete satıldığını, bu makinaların yarı bedelinin davalıdan geri alınarak makinaların üçüncü kişilere satılması halinde karın paylaşılması konusunda mutabakata varıldığını, ortaklık ilişkisinin davacı tarafından zedelendiği, ortaklık amacına aykırı davranıldığı, makinalardan üçünü satan davacı şirketin kendilerine bilgi vermediğini, kar payını da ödemediğini, takibin bu makinaların yarı hissesinin alınması için ödediği sermaye payına ve kar payına ilişkin olduğunu, yapılan haciz sırasında makinaların fabrikada bulunmadığının da tespit edildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/175 Esas KARAR NO : 2018/65 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 24/03/2017 KARAR TARİHİ : 26/01/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının dava dilekçesi incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; .../.../... tarihinde davalı ..., davacı ... ve mütevveffa ... ... arasında adi ortaklık sözleşmesi kurulduğunu, adi ortaklık sözleşmesi gereğince müteveffa ...’in müştereken malik olduğu ... ili ... ... ilçesi ... Mah. ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 28/11/2023 NUMARASI: 2023/703 Esas 2023/832 Karar DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) Davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile davalı ...'ın enerji sektöründe uzun yıllar birlikte çalıştığını ve birçok proje şirketi kurduklarını, çoğunun üçüncü kişilere devredildiğini, davalı şirketlerin satılmayarak, bu şirketler üzerinden ticari faaliyete devam edildiğini, müvekkili sahada olduğu için şirketlerin davalı adına kurulduğunu, bu şirketlerin büyümesi üzerine davalı ...'...
Dava konusu ihtilaf adi ortaklığı ilişkin olup adi ortaklığa ilişkin yasal düzenleme Türk Borçlar Kanununda yapılmış olup, davacı şirket adi ortaklıktaki hissesini gerçek kişi olan diğer davacı şahsa devretmiş ise de davacı gerçek kişinin ticari şirket olan diğer davacının haklarına halef olarak davacı sıfatına sahip olması nedeniyle adi ortaklığın ve davanın her iki tarafının ticari şirketlerden oluşması nedeniyle nispi ticari dava niteliğindeki bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olduğundan yargılamaya devam olunmuştur. Taraflar arasındaki ihtilafa ilişkin yasal düzenlemelerin yer aldığı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Ortaklığın sona ermesi başlığı altında adi ortaklığın sona erme sebepleri olarak belirlenen TBK madde 639'a göre; adi ortaklığın aşağıdaki durumlarda sona ereceği belirtilmiştir. "1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle. 2....
hiçbir surette bilgi alamadığını, ortaklık hesaplarını inceleyemediğini, davalı tarafın, Ortaklık Mukavelesi ile müvekkilinin tarafı olduğu sözleşmeleri devralmış, ilerleyen dönemlerde kiraya veren şirketler ile kendi nam ve hesabına kira sözleşmeleri akdetmiş, ancak müvekkiline, sözleşme ile taahhüt edilen kâr payının ödenmediğini, kar payının ödenmemiş olması nedeniyle davalı Ströer aleyhine İzmir 3....