Mahkememiz tarafından davalı tarafından bekletici mesele yapıldığı ------ karar verildiği, " iş dosyada davacı mahkememizdeki dosyada davalı ---------- davamızın davacısı, şirket aleyhine açtığı davada ortaklık payı alacağının tespiti ve tahsilini talep ettiği mahkemece davalı şirketin tasfiyesi devam ettiği tespit edilerek , tasfiye sonucunda davacının hissesine isabet edecek gerçek ortaklık yapının şirket ticari defter kayıtları ile belirlenerek davacı ve diğer paydaşlara borç ve diğer giderler ödendikten sonra ortaklık payının ödeneceğini davacının henüz ortak olup ortaklıktan ayrılmadığını bu nedenle TTK 641/1 maddesi ile ortaklık payının tahsilini talep edemeyeceği gibi TTK 635 ,397 ve devamı maddeleri g ğereğince ve özellikkle TTK 397 maddesindeki düzenlemeler karşısında davacının tespit davası süresi ile şirket defter kayıtları ile mali tabloların incelenmesinde hukuki yararın bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı HMK 'NIN 114/1-h maddesi gereğince dava şartı yokluğu...
LİMİTED ŞİRKET' indeki % 5' lik payının, davalı ortak ...'a aidiyetine ve davalı ...'...
(3)Şirket genel kurulu, kanun ya da şirket sözleşmesinde öngörülmeyen veya öngörüleni aşan tutarlarda yedek akçelerin ayrılmalarına sadece; a)Zararların karşılanması için gerekliyse, b)Şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa, bütün ortakların menfaati böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmişse karar verebilir." hükmünü içermektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yukarıda yer verilen amir hükümlerinde belirtildiği üzere limited şirket yöneticilerinin yönetim yetkilerinin kaldırılmasını ve ayrıca şirketten kar payı talep edilmesini dava hakkı yalnızca şirket ortaklarına ait bir haktır. Davacının davalı şirkette dava tarihi itibariyle bir ortaklık payının bulunmadığı gibi mevcut şirket ortaklarına husumet yönelterek ortaklık payının tespitine dair bir talebinin de olmadığı, bu haliyle davacının taraf ehliyeti sıfatını haiz bulunmadığı anlaşılmıştır....
(3)Şirket genel kurulu, kanun ya da şirket sözleşmesinde öngörülmeyen veya öngörüleni aşan tutarlarda yedek akçelerin ayrılmalarına sadece; a)Zararların karşılanması için gerekliyse, b)Şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa, bütün ortakların menfaati böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmişse karar verebilir." hükmünü içermektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yukarıda yer verilen amir hükümlerinde belirtildiği üzere limited şirket yöneticilerinin yönetim yetkilerinin kaldırılmasını ve ayrıca şirketten kar payı talep edilmesini dava hakkı yalnızca şirket ortaklarına ait bir haktır. Davacının davalı şirkette dava tarihi itibariyle bir ortaklık payının bulunmadığı gibi mevcut şirket ortaklarına husumet yönelterek ortaklık payının tespitine dair bir talebinin de olmadığı, bu haliyle davacının taraf ehliyeti sıfatını haiz bulunmadığı anlaşılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; muavin defter kayıtlarına ilişkin yer alan açıklamalar dikkate alındığında 77.719,71- TL'nin davacı şirket tarafından müvekkilinin ortaklıktan ayrılması üzerine 231 Ortaklık Hesabından düzeltme yapmış olması ile talebin mesnetsiz olduğu, bunun müvekkilinin kar payı olduğu, 2015 yılı içerisindeki ödemeler hakkında da şirkete alınan Mini cooper marka aracın ödemesi ve kar paylarının oluşturması sebebiyle davacının bütün iddiaları haksız ve sebepsiz kötüniyetli olarak zenginleşme amacına hizmet ettiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... KARAR YAZIM TARİHİ : 20/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davacıların murisinin, davalı şirkette hisse senedi sahibi olduğunu, muris vefat ettikten sonra davacılara düşen kar payının mirasçılara ödenmediğini, davacıların birikmiş alacağının sonradan öğrendiğini, bunun üzerine Kayseri ... Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarının durumu davalı şirkete bildirdiğini, ancak başvurudan sonuç alınamadığını, konuya ilişkin Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... Esas ......
Maddesinde belirtilen davalı şirketin feshedilmesi için haklı sebeplerin oluştuğunu iddia ederek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye payının belirlenerek dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin bugüne kadar ödenmeyen kar paylarının tespiti ile bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine bu taleplerinin kabul görmemesi halinde, müvekkili ortağın şirket ortaklığından çıkmasına, belirlenecek çıkma payının tespiti ile, tespit edilen miktarın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, şirketin yönetiminde özen yükümlülüğüne uyulmaması, ortaklık haklarının zedelenmesi, çıkma yada tasfiye payının tahsilinin sağlanması bakımından ihtiyati tedbir konulmasını, bu süreç içerisinde şirket yönetiminin tüm ortaklarının haklarının korunması bakımından kayyum eliyle yönetilmesi için kayyum atanmasına karar verilmesini...
ın şirket gelirlerinden başka bir gelirlerinin olup olmadığının, şirket hesaplarından kendi hesaplarına para transferlerinin yapılıp yapılmadığının geçmişe dönük olarak araştırılarak tespiti ve müvekkilinin hak etmiş olduğu kar payının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00TL'nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Her ne kadar davacı ------- dayanarak bankalardan gelen yazı cevaplarına göre davalı ortaklara dönem dönem paralar havale edildiğini iddia etmiş ve gelen yazı cevaplarından da bu husus anlaşılıyor ise de, şirket hesaplarından gönderilen ve çekilen para hareketlerinin bilirkişi raporuyla da tespit edildiği gibi mutlaka zimmet anlamına gelmeyeceği, şirketin faaliyetleri olan bir şirket olduğu ve bu nedenle yapılması gereken ödemelerle ilgili olabileceği, şirket ortaklarının geçici finans karşılamaları için verdikleri paralara ilişkin olabileceği; kaldı ki, yıl sonu mizanlarında hiç bir şekilde şirketçe o andaki ortaklara verilen bir borca ilişkin kaydın bulunmadığı; şayet bir an için şirketin kar paylarını kar payı olarak değil de ve kar payı kararı almaksızın şirket ortaklarına el altından ve haksız olarak gönderdiği kabul edilse; o taktirde de şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin bir davayla ve şirket yöneticisiyle hangi ortaklar el ve iş birliği içinde olmuşlarsa onlar da bu davada...
nin ortaklarından olduğunu, davacının dava ve takip ile kar payı alacağını talep ettiği, ancak TTK nun 616/1-e maddesi uyarınca " kazanç paylarının belirlenmesi " hakkında karar verilmesinin genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olduğunu, kar payı dağıtılmasına dair bir genel kurul kararı olmadan kar payının mahkemeden dava yoluyla istenemeyeceğini, kar payı ile ilgili talebin bu gerekçe ile reddinin gerektiğini, davacının diğer alacak talebinin hisse payının nominal ve piyasa değerinin karşılığı olduğunu, davacının şirket ortaklığının devam ettiği, ortaklıktan ayrılmasının söz konusu olmadığını, hisse payı değerinin ancak davacının şirket ortaklığından çıkması veya çıkartılması durumunda söz konusu olabileceğini, ortaklık devam ettiği sürece davacının hisse pay değerini talep edemeyeceğini davacının hisse payı alacağı talebinin de bu gerekçe ile reddinin gerektiğini, davacı tarafından yapılan icra takibinin haksız olduğu ancak takibin kötü niyetli olduğunun davalı tarafça iddia...