.642/1/a hükmü gereğince, şirket öz sermayesinin artı olarak kabulü halinde, davalı şirketin kullanılabilir öz kaynağının mevcut olduğu saptandığından davacının ayrılma akçesinin, sermaye azaltma veya devir koşulları aranmaksızın ödenebilir olduğu" yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/63 Esas 2019/276 Sayılı kararı olduğunu, kararın takip alacaklısının müvekkili şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi ve tespit edilen ayrılma akçesinin ödenmesine ilişkin olduğunu, alacaklının halen ortaklıktaki paylarını devretmediğini, ayrılma akçesinin karşılığı olan payların uhdesinde kaldığı sürece ortağın bu bedeli talep hakkı olmadığını, muaccel hale gelmemiş bir hakkın söz konusu olduğunu, bu hakkın ortaklık payına dayanmakta olup, bu payları devretmediği sürece de talep hakkının olmadığını, ilamlı icraya da konu edilemeyeceğini, mahkemenin ayrılma akçesinin miktarını belirleyen kararı, tespit hükmü niteliğinde olduğundan ilamlı icrayı konu edilemeyeceğini, takip konusu borcun ödeme şekli TTK 642. maddenin amir hükümleri uyarınca özel bir merasime tabi olduğunu, ilamlı icraya konu edilemeyeceğini beyanla, takibin iptaline, masraflar ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Haklı sebep kavramı kanunda çoğul olarak belirtilmiş ise de tek bir sebep bile niteği ve ortaya çıkardığı soncular gözetildiğinde fesih için yeterli haklı sebep oluşturabilir. Davacı taraf dava dilekçesinde kendi içinde bulunduğu ekonomik güçlüklerle birlikte Ankara 25. Noterliğinin 25/10/2016 tarih ve 23248 yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtilen sebeplere dayanmıştır. Bahse konu ihtarname incelendiğinde davalı şirket yönetiminin ciddiyetten uzak gevşek tutum ve ticari anlamda yanlış ve isabetsiz kararlar nedeniyle şirketin ticari anlamda ciddi performans kaybı ve maddi sıkıntılar yaşandığını, şirket kayıtları ve defterlerinin inceleme girişimlerinin engellendiğini belirtilerek ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 gün içinde ayrılma akçesinin ödenmesinin talep edildiği görülmüştür....
rapora dayalı olarak hesap yapıldığını; davacı şirketin değerinin tespiti için gerçekliği saptanmış ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması gerektiğini, bilirkişilerin hesaplarında dikkate aldığı davacının sunduğu özel kıymet takdirinde belirtilen ruhsat değerlerinin kabul edilerek doğrulunun hiç irdelenmediğini, bilirkişinin hukuki değeri olmayan mizan ve uzman raporuna göre hesaplama yaptığını, ayrılma akçesi hesabının bilimsel olmadığını ve ayrılma akçesinin depo edilmesine ve faize karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
in ayrılma akçesinin hesabında dikkate alınması ve mahsup edilmesi gerektiği, bilirkişi heyetinden davacıların ayrılma akçelerinin karar tarihine en yakın tarih itibariyle tespiti istenildiği, bilirkişi raporundan davacı ...'nun ayrılma akçesinin bozma öncesi verilen kararda belirtilen tutara ilaveten 97.186,97 TL, davacı ...'nun ayrılma akçesinin bozma öncesi verilen kararda belirtilen tutara ilaveten 76.028,68 TL olduğu ve davacı ...'...
Karar,davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı şirketin Türk Kanunları'na göre kurulmuş Türk Lirası sermayeli bir şirket olmasına, çıkma payının döviz cinsinden hesaplanamayacak olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkindir....
Sonuç olarak, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına, ayrılma akçesinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine ve davacının kar payı alacağı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere; Davanın Kısmen Kabulü ve Kısmen Reddi ile; 1-Davacı ...'nin TTK m.638/2 gereğince, davalı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ortaklığından çıkmasına, 2-Davacı ...'...
Kişilere satılmaması ve devredilmemesi için teminatsız olarak tedbir kararı verilmesine, esas sermaye payının gerçek değerine uygun bir şekilde hesaplanarak ödenmesi ve dava süresince ------şirket adına yapılan ve yapılacak işlerden Türk Ticaret Kanunu'nun 638.maddesi uyarınca hak ve borçlarının dondurulması ve yine davacı vekil edenin dava süresince meydana gelecek olan borçlardan dolayı teminat altına alınmasını, müvekkilinin davalı şirketten çıkmasına, ayrılma akçesinin esas sermaye payının gerçek değerine uyacak şekilde hesaplanarak müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DAVALI : ELBİRLİK HARİTA İNŞAAT GIDA PETROL ÜRÜNLERİ BOYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - ... VEKİLİ : Av. ... - ... DAVA TÜRÜ : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 10/10/2022 KARAR TARİHİ : 31/05/2024 KR....
Esas sayılı dosyasında davacı ortağın kardeşinin temsil ve ilzam yetkisinin kısıtlanmasına ve işlemlerin kayyım onayına tabi tutulmasına karar verildiği, şirket aleyhine tazminat davası açıldığı, şirket yetkilileri hakkında sorumluluk davaları açıldığı, şirketin 4 yıldır gayri faal olduğu, vergi dairesi ve SGK borçlarının bulunduğu, borçlarla ilgili yapılandırma yapılıp taksitlerinin ödendiği, 2012 yılından sonraki ticari defterlerinin bulunmadığı, şirket merkezinin boş olduğu, tarafların borçların ödenmesi ile ilgili birbirlerine ihtarname çektiği, şirket defterlerine ve kayıtlarına ulaşılamadığı, ortaklar arasındaki ilişkilerin ve güven ilişkisinin zedelendiği, ortaklığın çekilmez hale geldiği, şirketin devamından beklenen faydanın ortadan kalktığı, 2013 yılı bilançosundan sonrasına ait herhangi bir defter ve kayda ulaşılamadığı, bu nedenle rapor ve karar tarihine yakın bir reel ayrılma payı tespiti yapılamadığı, davacı açısından ayrılma veya fesih için haklı nedenlerin gerçekleştiği...