WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kendi ticari defterleriyle birlikte karşı tarafın ticari defterine delil olarak dayanan taraf, karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi halinde, ticari defterler HMK'nın 199 ve 219/2. maddesi gereğince belge niteliğinde olduğundan mahkemeden HMK'nın 220. maddesi gereğince ticari defterlerin belge olarak ibrazını isteyebilir. a-) Ticari defterlerin ibrazı: HMK'nın 222/1. maddesi gereğince, mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Yasa koyucu bu madde ile tacirlerin ticari işletmeleriyle ilgili işlemlerinden kaynaklanan davalarda tarafların delilleri arasında açıkça ticari defterlere dayanılmamış olsa dahi hakimin re'sen ticari defterleri inceleyebileceği ilkesini kabul etmiştir....

    ticari defterlerin teslimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 - (1) "Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)...

        Davalı tarafa defter incelemesine ilişkin gerekli ihtaratlar yapılmasına rağmen davalı tarafça defterlerin mahkememize sunulmaması nedeni ile HMK 222/3 uyarınca davacı tarafça sunulan ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfını taşıdığı anlaşılmış olup; davacının defterlerine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin 31.05.2017 tarihinde sonlandığı, yanlar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde fatura ve ödemelerin davacı kayıtlarında mevcut olmakla birlikte davacı yanın ticari defter kayıtlarında davalı yana ticari ilişkinin sona erdiği tarih itibarı ile borcunun görünmediği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 19/01/2011 tarihli satış acenteliği sözleşmesi imzalanmıştır....

          KARAR Davacı şirket, muhasebe işlemlerinin değişik yıllarda davalılar tarafından yürütüldüğünü, ticari defterlerinin davalılara teslim edildiğini ancak geri iade edilmediğini, ...'na defterlerin ibrazı gerektiğinden davalılarda bulunan 2008,2009,2010 ve 2011 yılına ait ticari defterlerin davalılardan alınarak kendisine verilmesini istemiştir. Davalı ..., davacı şirkete ait ticari defteri 2012 yılında davacı şirketin muhasebe işlerini yürüten ...'a teslim ettiğini, buna ilişkin tanıkları olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı ..., davacı şirketin 2008 yılı muhasebe işlemlerini yürüttüğünü, ticari defterlerin bir sonraki muhasebeciye devredildiğini savunarak davanın reddini dielemiştir. Davalı ..., ticari defterlerin bir sonraki muhasebeci ...'na teslim edildiğini, sonrasında davacı şirket ile bir ilgisinin kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

            Eski yöneticide bulunan defter hırsızlığa konu olamayacağı"ndan bahisle red kararı gerekçelendirilmiş ise de dava konusu ticari defterler tarafımıza iade edilmediği gibi eski şirket yetkilisi tarafından adli emanete teslim edildiği bildirilen defterlerin davacı tarafa incelemeye de açılmadığını, dolayısıyla hal hazırda adli emanette bulunduğu iddia olunan ticari defterlerin müvekkil şirkete ait defterlerin olup olmadığı, gerçek defterler olup olmadığı yahut talebe konu tüm ticari defterleri ihtiva edip etmediğinin tespit edilemediğini, müvekkil şirketin ticari defterlere ulaşamaması ve yerine getirmesi gereken yasal yükümlülükleri gerçekleştirememesi şeklindeki zararın devam ettiğini, eski şirket yetkilisinin müvekkil şirkete ait ticari defterleri kendi uhdesinde tutarak kendi lehine yarar sağladığı sabit olup ilk derece mahkemesince hükmün gerekçesinde ileri sürülen "Ceza Mahkemesine konu olan davada suçun vasfı hırsızlık değildir....

            Bilirkişi tarafından ibraz edilen raporda, ek rapor tanzimi için 2010-2014 yılları ticari defterler ve belgelerin ibrazı gerektiği bildirilmiş olup, davacı vekilinin de, mazeretini bildirerek ticari defterlerin inceleme için hazır olduğu beyan edilerek ek rapor alınmasının talep edildiği nazara alındığında, davacının ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı sonucuna varılarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu durumda mahkemece, 6100 sayılı HMK' nın 31. maddesi kapsamında hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, davacı tarafa gerekli ihtaratları da içerir şekilde usulüne uygun olarak ve hangi yıllara ilişkin defterlerin ibraz edileceği de belirtilerek ticari defterlerini sunması için süre verilip, davacı tarafça ticari defterlerin ibrazı halinde bilirkişiden ek rapor alınarak, taraf delilleri birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. 28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7251...

              Cilt s. 1826) Diğer yandan HMK'nın 222/1. maddesi ve TTK'nın 85/2. maddesi gereğince ticari defterlerin mahkemece re'sen incelenebileceği yasa koyucu tarafından açıkça düzenlendiğine göre, yasa koyucunun defterleri ibraz etmeyen tarafla ilgili herhangi bir yaptırım öngörmediği düşünülemez zira ticari defterlerin resen ibrazına karar verilmesine rağmen tarafların defterlerin ibraz etmemeleri halinde mahkeme ara kararının yerine getirilmesi mümkün olamayacaktır. Bu nedenle kanun koyucunun abesle iştigal etmeyeceği ilkesi gözönünde bulundurulmalıdır. b-) Ticari defterlerin delil olması: Tacirler ticari bir uyuşmazlıkta gerek kendi defterlerine gerekse karşı tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanabilirler....

                Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir....

                  Ancak Vergi Usul Kanunundaki bu düzenleme vergisel yükümlülüklerle ilgili olup, TTK'nın 82/7. maddesinde ticari defterlerin sahibinin elinden rızası dışında çıkmış olması hali, zayi belgesi verilmesini gerektiren bir olay olarak sayılmamış olduğu gibi tadadi olarak sayılan bu sebeplerle de benzerlik göstermediğinden sırf ticari defterlerin sahibinin elinden rızası dışında çıkmış olmasının ticari defterlerin TTK'nın 87/2 maddesinin aradığı şartlarda zayi olduğunun kabulü mümkün değildir. Elektronik Defter Genel Tebliği'nin 7.1 maddesinde sadece Vergi Usul Kanununda belirtilen “mücbir sebep” ve ikincil örneklerin temin edilememesi halinin aranmış olması TTK'nın 82/7. Maddesindeki hususların aranmayacağı anlamına gelmez. Zira Elektronik Defter Genel Tebliği'nin 7.1 maddesindeki düzenleme TTK'nın 82/7. Maddesindeki düzenlemenin kapsamını değiştirecek nitelikte değildir....

                    UYAP Entegrasyonu