ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2022 NUMARASI : 2020/224 ESAS 2022/203 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Feshi KARAR : Taraflar arasındaki şirketin feshi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
işçileri ile çalışmaları titizlikle yürüttüğü, dava dışı ...... yapı şirketi ile yapılan sözleşme gereği yapılacak işte müvekkil şirketin işçileri bizzat müvekkil şirket üzerine sgk'lı olarak çalıştığı, davalı şirket müvekkil şirketin ilgili şantiyelerden sigorta çıkışını yaptırmakla adi ortaklık ilişkisini yürütülmez hale getirdiği, dolayısıyla bu tarihin fesih ve tasfiye açısından göz önüne alınması kanun ve hakkaniyet gereği olduğu, davalı şirket ile müvekkil şirketin adi ortaklık sözleşmesi gereği olarak iş yaptıkları iki şantiyenin işverenleri olan ...... yapı ..... inşaat adi ortaklığı ile ...... inşaat sanayi ticaret anonim şirketi'ne davanın ihbar edilmesini talep ettikleri, müvekkil şirket ile davalı firma arasında kurulan adi ortak ilişkisinin müvekkil şirketin sgk'lı işçilerinin ilgili şantiyelerde çıkışlarının yapıldığı tarih itibariyle feshi ve tasfiyesine, bu adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarının değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalıdan...
Tarafından ... ... ... projesi kapsamındaki davacıya yapılması gereken ödemeler davalı ve dava dışı şirket arasında yapılan gizli görüşmeler ile davalı hesabına yatırılması sebebiyle taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini, ortaklık payını talep etmesi sebebiyle bunun adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi anlamına geldiğini, bu nedenle şirketin tasfiyesine karar verilmesi, adi ortaklığın bütün giderleri ve masraflar düşüldükten sonra, adi ortaklık mal varlığının davacı ve davalı arasında paylaştırılmasını istemektedir. Ayrıca bu adi ortaklık kapsamında yapılmakta olan ... ... ... projesi dava dışı ... A.Ş. 'nin kusurlu davranışları nedeniyle fesih ve tasfiye davası birden çok açılmış olup, dava dışı ... firması tarafından da adi ortaklığa karşı dava açılmış olduğu davacı tarafından ifade edilmektedir. Mahkememiz tarafından celp ve incelenen davalı şirketin ... müdürlüğü tarafından mahkememize yazılan 03/05/2019 tarih ve ... sayılı cevabı müzekkeresi ile; ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/143 Esas KARAR NO : 2023/237 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılma, Ortaklık Payının Belirlenmesi) DAVA TARİHİ : 13/02/2023 KARAR TARİHİ : 09/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılma, Ortaklık Payının Belirlenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı... sicil nolu ... Kalıp San. Dış Tic. Ltd....
Davanın açılış tarihi 09.01.2018 tarihi olup, tarafların gerçek kişi olması nedeniyle TTK m. 4'te yer alan şartların gerçekleşmediği, ayrıca TTK m.19/2'ye göre taraflardan biri için ticari ilişki niteliği bulunan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması gerektiği, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan davada TTK m.11'e göre "Bir ticari işletmenin kısmen dahi olsa kendi adına işleten ve esnaf işletmesi sınırını aşan kişilere tacir” sayılacağı hükmünün bulunduğu ve bu adi ortaklığın ticaret sicil müdürlüğünde ... adıyla ... numarasına kayıtlı olduğu ve şirketin kurucusunun ... olarak sicilde kayıtlandığı, ancak bu şirketin ... dışında ... ve ...’dan da oluşan ortaklarının bulunduğu, 6098 Sayılı TBK m. 620 ve devamına göre TBK m. 637 ve devamı gereğince ortakların üçüncü kişi ile olan ilişkilerinde adi ortaklık adına hareket eden ortağın temsil hükümleri gereğince diğer ortakları da bağlayacak işlemler yapması da söz konusudur....
Davacı vekili, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortağın ölümü sebebi ile şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını, davalı şirketin, faaliyetinin tamamen durduğunu, şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinde olmadığını, limited şirketin ortaklık mevcudu kalmadığını, davacının diğer ortağa ulaşamadığını ve ölümünü haber aldığını beyan ederek; Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca davacının haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına ve şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesine göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK da düzenlenen davalar ticari dava sayılarak TTK'nun 5. Maddesi ile ticari davalara Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiğini, Somut olayın; taraflar arasında düzenlenen 03/11/2017 tarihli "Ortaklık Kurulmasına Dair Protokoldür" başlıklı sözleşme uyarınca, davaya konu patentin tarafların birlikte kurdukları ve davalının %51 hisse ile ortak ve yetkilisi olduğu şirkete davacı tarafından devrolunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığını, davacının, kurulan şirkete ortak olan davalı ...'...
Karar sayılı dosyasında davacı vekilinin 27/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı şirketin diğer ortağı olan ... ve eşi ... tarafından çeşitli vaatlerle ikna edip yeni kuracakları şirkete 220.000 TL'lik ortaklık bedelini ödemesi takdirinde %50 ortak olmasını, davacının şirketin faaliyetini hızlandırmak adına başta 160.850,00 TL'lik ödemeyi davalı daha sonra şirketin hesabına yatıracağını taahhüt ederek kendi şahsi hesabına yönlendirdiğini ve bu paranın davalının eşi olan ... 'in şahsi giderleri için kullanıldığını, sonrasında şirketin ihtiyacı için istediği paraları davalı vekili Av....'...
herhangi bir ortak faaliyeti sağlayacak bağ kalmadığını, ortaklara ait dava konusu şirketin amacını yitirdiğini, şirketin gereken organlarını oluşturamadığını, genel kurulunun toplanamadığını, kanunda limited şirketlerde ortaklık ilişkisinin sürdürülmesinin ortaktan beklenemeyeceği durumlarda mahkemeden şirketin feshinin istenebileceğinin düzenlendiğini belirterek davanın kabulü ile, ......
Önemle ve ayrıca vurgulanmalıdırki, adi ortaklığın son bulması, feshi, ayrı bir olay tasfiyesi ise ayrı bir olaydır. Adi Ortaklık konusunu oluşturan iş yapılıp sonuçlandırıldığına göre ortaklığın son bulduğu da sabittir. Ortaklığın feshi ile tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemler olup, tasfiyenin bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa TBK.'nun 644. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir....