Şti ne pek çok kez talepte bulunulup ihtarname keşide edilmiş ise de bu güne kadar sonuç alınamadığını, Müvekkili yönünden adı ortaklığın feshi yönünden haklı sebeplerin oluştuğunu, fesih ile birlikte tasfiye gerekir ise de , tasfiyeye tabi mal varlığının bulunmadığını beyanla, Neticeten ; davacı ile davalı arasında mevcut olan adi ortaklığın haklı nedenlerle feshine, feshedilen adi ortaklığın mahkemece tasfiye edilmesine, kabul etmemekle birlikte tasfiye sonunda ortaklığa ait malvarlığının olduğunun mahkemece kabulü halinde bu bedelin müvekkile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ödenmesine, müvekkilin ortaklık adına yapmış olduğu bedellerin ve katkı payının ödenme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anılan maddenin yedinci bendinde "Haklı sebeplerin bulunması halinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla" ortaklığın sona ereceği belirtilmiştir.Adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi için ortaklık süresinin önemi bulunmamaktadır. Haklı sebeple fesih hakkı; mutlak ortaksal bir hak olup, bu hakkın ortaklık sözleşmesiyle sınırlandırılması veya tamamen ortadan kaldırılması olanaksızdır. Gerçekten ortaklar arasındaki ilişkinin devam etmesini haklı göstermeyecek bazı durumlar ortaya çıkarsa, bu durumda ortakların ortaklığın feshini mahkemeden istemesi mümkündür. Hatta belirli süreli ortaklıklarda da sözleşmede belirtilen ortaklık süresinin bitmesinden önce haklı sebeple sözleşmenin feshi davası açmak olanaklıdır ( Şener, Oruç Hami, Adi Ortaklık, Ankara: Yetkin Yayıncılık, 2008, s. 482 )....
Mali durum, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sebepler nedeniyle şirketin mevcut halinin sürdürülebilir olmaması halinde şirketin, şirket varlıklarının veya malvarlığı değerlerinin satılmasına veya feshi ile tasfiyesine Bakan tarafından karar verilebilir. 19.maddeye dayalı yapılan yetki devri yönergesinin 5.maddesi uyarınca c) mali durum, ortaklık yapısı, piyasa koşulları ile diğer sorunlar nedeniyle mevcut halin sürdürülebilir olmadığının tesbit edilmesi durumunda şirketin yahut varlıklarının veya malvarlığı değerlerinin satılmasına veya feshi ile tasfiyesine karar verme yetkisi Fon Kuruluna devredilmiştir. ç) Gerektiğinde 6102 sayılı TTK hükümlerine tabi olmaksızın genel kurul yetkilerini kullanma yetkisi Fon Kuruluna devredilmiştir. Dava konusu edilen dava dışı ... ... Ticari ve İktisadi Bütünlüğünün satışına ilişkin olarak şirket yönetim kuruluna izin verilmesine dair karar anılan düzenlemeler uyarınca ......
Şti.’nin davalı ... tarafından 200.000,00 TL sermaye ile kurulduğunu, müvekkilinin ve diğer davalı ...’un 06.12.2018 tarihinde pay devri ile şirkete ortak olduğunu, şirketin sermayesinin 200.000 TL olduğunu, şirketin ticari faaliyetlerinin durması ve ciddi oranda zarar etmesi nedeniyle açılan dükkanın kapatıldığını ve ticari faaliyetlerinin son bulduğunu, şirket ortaklarının bir araya gelerek, şirketin tasfiyesi ve terkini hususunda birlik sağlayamadıklarını, şirket ortaklarından davalı ... ’a hiçbir şekilde ulaşamadıklarını, ticari faaliyeti tamamen duran şirketin ticaret sicilden terkininin bu sebeple yapılamadığını, davalılardan ... ’nın şirketin münferiden müdürü olduğunu, şirketin tüm işlemlerinin ve hesaplarının davalı ...’nın kontrolünde olduğunu, müvekkilinin davacı şirketin hiçbir bilgisine sahip olmadığını, müvekkiline şirketin hiçbir evrağının gösterilmediğini, şirketin mali durumu hesapları hakkında bilgi verilmediğini, bilgi alma hakkının ihlal edildiğini, banka hesaplarının...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/591 Esas KARAR NO : 2024/348 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 05/10/2023 KARAR TARİHİ : 08/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 05/10/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı, davalı şirketin kuruluşu sırasında küçük bir hisse (%5) ile şirket ortaklığı yapıldığını ve bu ortaklık kağıt üzerinde bir ortaklık mahiyetinde olup, davacı kuruluşundan bugüne şirketin ticari iş ve işlemlerinin hiçbir adımında yer almadığı gibi herhangi bir isim altında bir ücret kar veya maaş almadığını, ......
ın "şirketin daha öncesinde otomotiv servisi çalıştırırken borçlarından dolayı tasfiye edildiğini, 3 yıldır böyle bir şirketin bulunmadığını" bildirdiği, davalı şirketin esasen halen devam eden ticari bir faaliyetinin olmadığı, şirket ortaklarının birbiriyle bağlantı kuramadıkları, şirketin defter ve belgelerine ulaşılamadığı, davalı şirketin haklı sebeple feshi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, İzmir Ticaret Sicili Merkez 129390 numarasında kayıtlı "D.T.Z. OTOMOTİV YEDEK PARÇA SERVİS OTO KİRALAMA TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ"nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak ...'ın atanmasına karar verilmiştir. Kararı, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Şirketin feshi davasının ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir....
Şti. ile ticari münasebete girerek davalı şirketi borçlandırdığını, davadan önce şirketin feshi için yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını belirterek davadaki taleplerinin kabulünü istemiştir. Davalı vekili ise, müvekkili şirketin kurulduktan sonra faaliyete geçemediğini, tarafların şirketin feshi için bir araya geldiklerini ancak fesih için gerekli masraflar konusunda tarafların mutabık kalmaması nedeniyle şirketin feshinin gerçekleştirilemediğini, davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu belirtmiştir. Somut olayda, davalı şirketin ticaret siciline tescil edildikten sonra herhangi bir faaliyet yürütmediği, şirketin atıl kaldığı, tarafların bunun üzerine bir araya gelerek şirketin feshini kararlaştırdıkları konularında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının ortaklıktan çıkması veya şirketin feshi için haklı sebebinin bulunup bulunmadığı konularından ibarettir....
nin ortakları olmakla birlikte; işbu davada, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında tedbir talebi dışında, bu şirkete yönelik herhangi bir talep bulunmadığından, işbu limited şirket ortaklığının davanın konusu olmadığını, davanın sadece müvekkiline karşı ikame edilmiş olmasının, ayrı tüzel kişiliğinin haiz dava dışı şirkete husumet yöneltilmemesi ve davanın aslında Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olmasının da bu ortaklığın dava konusu olmadığına karine olduğunu, davanın konusunun limited şirketin fesih ve tasfiyesi olduğu kabul edilse dahi, somut olayda TTK m. 636'da sayılan haklı nedenlerin hiçbiri bulunmadığından ve TTK hükümleri gereği şirketin feshi son çare olduğundan, ortaklıktan çekilme talebinde dahi bulunmayan davacının şirketin feshini istemekte hukuki yararı olmadığını, açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli mahkemenin tespiti için Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde taraflar arasında adi ortaklık...
. - DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 29/04/2015 KARAR TARİHİ : 07/12/2020 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 79757 numaralı sicil esasında kayıtlı bulunan davalı şirketin ortağı olduğunu, Türk Ticaret Kanunu'nun 638. Maddesi "(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir." ve 641....
Asliye hukuk mahkemesince, tarafların tacir olduğu, ticari işletmeyle ilgili davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/I-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir Somut olayda, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin devamının mümkün olmadığı iddiasıyla ortaklığın feshi istenmiş olup; her ne kadar davalı tarafın tekstil işi ile ilgili ticaret sicili kaydı bulunmaktaysa da; davalı ile davacı arasındaki ilişki adi ortak sözleşmesine dayanmaktadır....