Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun uyguladığı yeni bedel uygulanacaktır" hükmü gereği sözleşmenin davacı tarafından fesh edildiğini, davalı şirket tarafından yakıt indiriminde değişikliğe gidilmesi, davacı araçlarının motorlarında hasarlar meydana gelmesi nedeniyle sözleşmenin fesh edilmiş olmasına rağmen, davalı şirket tarafından davacı şirkete 09/07/2019 tarihli 15.956,90TL bedelli faturanın kesildiğini, söz konusu faturaya itiraz ettiklerini, buna karşın davacı şirketin banka hesaplarına davalı şirketin talimatı ile sözleşmeden kaynaklandığı iddia edilen 15.956,90TLnin davacı şirket hesaplarından çekilerek davalı şirket banka hesabına aktarımının gerçekleştirildiğini, söz konusu bedellerin davacı şirketin rıza-ı hilafına şirketten çekildiğini, söz konusu bedeli ödemeyeceklerini bildirmelerine rağmen davalının davacının hesaplarından fatura bedelini çekmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, itiraz edilen 15.956,90TL fatura bedelinin karşı tarafa yükletilmesi ve davacıya...

    Ticaret Mahkemesi'nin ... esasında görülmekte iken, 10/04/2014 tarihinde iflas erteleme talebi reddedilerek 2014/276 karar numarası ile şirketin iflasına karar verildiğini, kararın onandığını, şirket tasfiyesinin ... Müdürlüğü'nün ... dosyasında sürdürüldüğünü, müvekkili şirketin elektrik, ısıtma ve soğutma tesisatı işi ile iştigal ettiğini, dava dışı iş ortaklığı tarafından üstlenen işin elektrik tesisat işlerini yapımını müflis şirketin taşeron olarak üstlendiğini, bu işin müvekkili şirkete alt taşeron tarafından verildiğini, asıl yüklenici tarafından müflis şirketin sözleşmesinin fesh edildiğini, projeden el çektirildiğini, müvekkilinin ve çalışanlarının bu şekilde şantiyeye sokulmadığını, bu işten kaynaklanan 1.038.660,99 TL alacak ile müflis şirket tarafından verilen çeklerden kaynaklanan 137.825,00 TL olmak üzere toplam 1.176.485,99 TL alacağın masaya kayıt ve kabul talebinin haksız olarak reddedildiğini belirterek bu miktarın iflas masasına kayıt kabulünü istemiştir....

      Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK'nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Somut olayda; davacı kooperatif vekili, davalı şirket temsilcisi ile arsa maliki ...'...

        Sistemine yapmış olduğu haksız ve yasal dayanaktan yoksun "yüksek miktarlı pos çekimi ve şaibeli şirket" ihbarı sonucunda müvekkilinin tüm bankalar nezdindeki çalışmalarının son bulduğunu, bu nedenle davacının ekonomik olarak büyük zarar göreceğini, ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek, davacı şirketin bankacılık ... Sistemi gereği kara listeye alınma nedeni olan bu tahdidin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkili bankanın gördüğü lüzum üzerine sözleşmeden doğan tek taraflı fesih hakkını kullanarak sözleşmeyi feshettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, ve dosya kapsamına göre; davalı banka tarafından davacının üyeliğinin iptal edilme nedeni olarak "diğer" kodu ile ...'ye bildirimde bulunulduğu ve açıklama olarak "olumsuz istihbarat" yazıldığı, bu bilgilerin ... tanımlaması için yeterli olmadığı, ......

          Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı Ltd.Şti arasında akdedilen 07/12/2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı, bu kredi kapsamında 14 adet ticari kredinin kullanıldığı, dava dışı şirketin edimini yerine getirmediğinden sözleşmenin fesh edilerek takip başlatıldığı,davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kefalet borçlarını kapsamadığı,tahsilde tekerrür olmaması nedeniyle hakkında icra takibinde bulunulabileceği,davalının davacı bankaya müteselsil kefil olarak 541.168,77 TL asıl alacak, 87.976,44 TL işlemiş faiz, 4.398,82 TL BSMV, 8,00 TL ihtarname masrafı toplamı 633,552,03 TL ödemesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan %20 inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamede belirlenen sürede borcunu ödememesi sebebi ile bayilik sözleşmesinin haklı nedenle fesh edilmiş bulunduğunu, cari hesap alacaklarının davalıdan tahsilinin gerektiğini, davalı şirketin Bayilik Sözleşmesine aykırı davranması sebebi ile sözleşmenin kendi kusuru ile feshine sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin devam edeceği inancı ile bugüne kadar davalıya kira desteği,devir bedeli desteği, İskonto ve sair desteklerde bulunduğunu, davacı müvekkili tarafından bayilik sözleşmesinin devam edeceği inancı ve güveni ile yapılan bu desteklerin sözleşmenin feshine sebebiyet veren davalı Şirketten tahsili gerektiğini, davalının haksız eylemleri ile sözleşmenin süresinden önce feshine sebep olduğunu, davacı Müvekkili Şirketin sözleşmenin süresinden önce fesh edilmesi sebebi ile kar kaybına uğradığını, müvekkili şirketin uğradığı kar kaybının da yine sözleşmenin haksız olarak süresinden önce feshine sebep olan davalı...

              Davalı vekili, sözleşmenin karşılıklı mutabakat sonucu fesh edildiğini, davacı şirketçe gönderilen 18.7.2002 tarihli yazıdan durumun anlaşıldığını ayrıca müvekkili tarafından 8.8.2002 tarihli noter ihtarı ile sözleşmenin fesh edildiğinin davacıya bildirildiğini sözleşmenin Haziran 2002 tarihinde fesh edildiği için, davacının haksız takibe itiraz edildiğini öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında 19.9.2001 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 18.maddesinde fesih halinin düzenlendiği, davacı şirket adına ......

                -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkili şirketin davalının Rize’deki yetkili satıcısı olduğunu 1973 yılından beri bu işi yaptığı davalının 21.03.1997 tarihinde sözleşmeyi fesh ettiğini ve icra takipleri yaptığını, müvekkilinin bankalar nezdinde itibar kaybetmesine sebep olduğunu, ayrıca yedek parçaların geri alınmadığı, istihdam edilen işçilerin işten çıkartıldığını, işçilere tazminat ödendiğini belirterek davacı şirket için 20.000.00 YTL gerçek kişiler için 10.000.00 YTL toplam 50.000.00 YTL manevi, 50.000.00 YTL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin 1997 yılında fesh edildiğini, davanın 2006 yılında açıldığını, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının müvekkiline borçlu olduğunun kesinleşen yargı kararı ile sabit olduğunu, bunun da feshin haklı fesh olduğunu gösterdiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/776 Esas KARAR NO : 2021/648 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/10/2019 KARAR TARİHİ : 05/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: A....

                    düzenlenen faturaların bu hesap altında kayıtlı olduğu, hesabın 29.01.2019 takip tarihli bakiyesine göre davacının davalıdan 1.828.513,18 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı yan tarafından inceleme kapsamında talep edilen diğer defter ve belgeler sunulmadığından, alacak tutarının ticari defter kayıtları ile doğrulanmasının mümkün olmadığı, davacı yanın kendi ticari defter ve belgelerine nazaran takibe konu ettiği tutar kadar alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı, davalı yanın ise kendi ticari defter kayıtlarına göre 29.01.2019 takip tarihi itibariyle davacıya 562.454,81 TL borçlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu