Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün ...Esas sayılı icra dosyası, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler, fatura suretleri, cari hesap ekstresi, yazılım bakım ve destek hizmetinin verildiğine yönelik sistemsel kayıtlar, davalı şirkete ait BA formları, tarafların ticari defter ve belgeleri celp edilmiş incelenmiştir. Dosya, ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak ve alacak tutarının hesaplanması amacıyla Mali Müşavir - Bağımsız Denetçi bilirkişi ...'...

    SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ - ...UETS KAYYIM/(LAR) : DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 10/03/2021 KARAR TARİHİ : 18/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dilekçesi ile müvekkili ... ile kardeşi...’nun Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü2nün ... sicil numarasında kayıtlı ... San ve Tic AŞ....

      İlk derece mahkemesince; Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Gözetim Dairesi Başkanlığı'nın davalı şirkete hitaben yazdığı 08/12/2017 tarihli yazıda, Bakanlar Kurulu Kararının 3.maddesinde belirtilen ve bağımsız denetim için gerekli olan genel ölçütlerden en az ikisini art arda 2015 ve 2016 hesap dönemlerinde sağlamaları nedeni ile 2017 hesap dönemi için bağımsız denetime tabi olduğunun belirlendiği, TTK 397/2 fıkrasına göre şirkete denetçi tayininin kanuni bir zorunluluk olduğu, davacı şirketin davalı şirkete ulaşabilmek amacı ile çaba gösterdiği denetçi atanmasının tüm paydaşların yararına olduğu, yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin dolduğu, şirkete bağımsız denetçi seçmek zorunluluğu bulunduğu, davacı şirketin yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin dolduğunu bilmeleri gerektiği, şirketin devamlılığı için yönetim kurulu üyesinin ve denetçi seçiminin zorunlu olduğu, B grubu hissedar olan davacının yönetim kuruluna aday gösterme hakkını kullanmamış olmasının...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/534 Esas KARAR NO : 2021/614 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurulu Toplantıya Çağırmaya İzin Verilmesi İstemli) DAVA TARİHİ : 11/06/2021 KARAR TARİHİ : 07/07/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurulu Toplantıya Çağırmaya İzin Verilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 10/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortakları olduğunu, ancak müvekkillerinin şirket merkezine sokulmadığını, şirkete ait belge ve kayıtların müvekkillerine gönderilmesi için talepte bulundukları halde taleplerinin yerine getirilmediğini, bu nedenlerle şirkete yeni bir yönetim kurulu seçilmesi ve şirketin bağımsız denetçi tarafından denetlenmesi gündem maddeleriyle genel kurulu toplantıya çağırma yönünde müvekkillerine yetki verilmesini, mahkeme bu taleplerini kabul etmediği takdirde aynı yetkinin tayin edilecek kayyıma...

          A.Ş.’nin, davalı şirkete bağımsız denetçi olarak seçilemeyeceği belirtilmiştir. 17.09.2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında Şirkete bağımsız denetçi olarak YMM ... değil, YMM ...’ın bünyesinde çalıştığı ... A.Ş. seçilmiştir. Anılan firmanın bağımsız denetçiliğe engel bir hali bulunmadığı gibi davacı taraf da böyle bir iddia ileri sürmemiştir. Dolayısıyla, şahıs ve şirket ayrımı dikkate alındığında davacıların iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Somut olayda, davalı şirkete ... A.Ş.'nin 17/09/2020 tarihli genel kurulda bağımsız denetçi olarak seçildiği, bu tarihten önce davalı şirket ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen ...'ın ... A.Ş.'nde son bir yıldır şirket müdürü olarak görev yaptığı, ...'ın bağımsız denetçi olmadığı dikkate alındığında davacıların iddialarının değerlendirilmediği gibi ...'...

            Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, davacı her ne kadar limited şirketten bilgi alma ve inceleme hakkı kullanmayı ve davalı şirkete tedbiren yönetim kayyımı, kabul görülmediği takdirde denetim kayyumu veya denetçi atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de; şirketin yönetim kurulunun oluşumu, işleyişi, görevden alınması öncelikle şirketin kendi iç yapısı içinde genel kurulda halledilmesi gereken konular olduğu, şirketin organsız kalıp kalmadığı belirlenmeden şirkete yönetim kayyımı atanması mümkün olmadığından kayyım atanmasını gerektir koşulların bulunmadığı anlaşılmış olup davacının yönetim kayyımı ve denetçi atanması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/01/2016 gün ve 2015/208-2016/15 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: 6102 sayılı TTK'nin 440/2 maddesi uyarınca, mahkemece şirkete özel denetçi atanması talepleri hakkında verilen kararlar kesindir. HUMK 432/4. maddesine göre, temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay'da bu konuda karar verebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/02/2015 gün ve 2014/766-2015/146 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Şirket vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: TTK'nın 440/2 maddesi uyarınca, mahkemece şirkete özel denetçi atanması talepleri hakkında verilen kararlar kesindir. HUMK’nın 432/4. maddesine göre, temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay'da bu konuda karar verebileceğinden, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle, davalı Şirket vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2013/301 E. sayılı davanın açıldığını, davalı şirket organlarının müvekkillerini zarara uğrattıklarını ileri sürerek, bağımsız özel denetçi tayin edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yasanın aradığı anlamda ön koşulun gerçekleşmediği gerekçesiyle 26.03.2014 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Mahkemece bu kez 14.10.2014 tarihli ek karar ile davanın reddine dair verilen asıl hükmün kesin olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine dair verilen ek kararın, davacılar vekilince temyizi üzerine ek karar Dairemizce onanmıştır. Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

                    Mahkemece, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, denetim kurulu raporunun denetçi olmayan ... ile denetçi... tarafından düzenlenmesine rağmen genel kurulda denetçi olmayan ... tarafından okunduğu, denetim kurulu üyelerinin tümünün birlikte rapor hazırlamalarının zorunlu olmadığı, raporda denetçi imzası eksikliğinin veya rapordaki imzanın denetçiye ait olmadığına ilişkin genel kurulda ihtirazi kayıt ileri sürülerek konunun genel kurulda tartışılmadığından denetim kurulu raporunun denetçi olmayan...tarafından okunmasının iptal nedeni olmadığı, yönetim ve denetim kurulu üyeliğine seçilen kişilerin kooperatifle ticari ilişkide bulunduğuna ilişkin kanıt bulunmadığı, stopaj ve sigorta borçlarının ödenmesinin yönetim kurulu üyelerinin görevi olduğu ve yöneticilerin borçları süresinde ödememe konusunda ihmali bulunması halinde durumun sorumluluk davasına konu edilebileceği, konutların maliyetlerini hesaplanması ve itiraz usulünün anasözleşmesinin 61.maddesinde...

                      UYAP Entegrasyonu