Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/205 Esas KARAR NO:2021/971 DAVA:Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ:19/03/2020 KARAR TARİHİ:08/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 11/12/2017 tarihinden bu yana ... ......

    E.sayılı dosyası ile yönetim kurulunun sermaye arttırılması kararının uygulanmamasına ilişkin kararın davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen davalı şirketin sermaye arttırımı kararı aldığını bildirerek davalı şirket tarafından sermaye arttırılmasına ilişkin olağanüstü genel kurul kararının TTK.447 maddesine göre butlan ile batıl olduğuna ilişkin karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirketin ..., ..., ..., ... ve ...'ın sermayeleri ve katılımıyla TTK'na uygun olarak 12/11/2015 tarihinde kurulup tescil ve 18/11/2015 tarihinde yayımlanarak ilan olduğunu, davacının borçlusu ...'...

      Yapılan yargılama sonunda, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmış mahkemece sanığın beraati kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, B) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sanığın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, bahse konu çeki kendisinin ciro etmediğini, keşideci şirket ve kendisinden sonraki cirantaları tanımadığını, bu şirketler ile arasında ticari ilişki olmadığını beyan etmesi, çek üzerinde yapılan incelemede sanığın yetkilisi olduğu şirket cirosu üzerine atılan imzanın sanık el ürünü olduğunun ortaya çıkması sonrası mahkemede alınan ifadesinde ise, çeki ... isimli kişiden alıp borcuna karşılık verdiğini beyan etmesi, ... isimli kişinin gerçekte olduğuna ilişkin kimlik bilgilerini bildirmediği gibi, çeki hangi ticari ilişki çerçevesinde aldığına yönelik herhangi...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1007 Esas KARAR NO : 2021/473 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 19/09/2017 KARAR TARİHİ : 01/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı, Davalı şirketin diğer ortağı ...'...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/206 Esas KARAR NO : 2018/586 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 29/03/2018 KARAR TARİHİ : 10/09/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin halen davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin .../.../... tarihinde tescil edildiğini ve kuruluş sözleşmesinde belirtilen faaliyetleri göstermeye başladığını ve ...'...

            Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde, Talep TTK 343.maddesi kapsamında ayni sermayenin değerinin tespiti istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK 127 maddesi ticari şirketlere sermaye olarak konabilecek malvarlğı unsurların neler olduğunu düzenlemiştir. Buna göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça maddede sayılan unsurlar dışında başkaca bir unsurun sermaye olarak kabulü mümkün değildir. Hemen belirtmekte yarar var ki aynı maddenin 2. fıkrası gereğince hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmeyen alacaklar ile üzerinde sınırlı aynı hak, haciz ve tedbir bulunan veya nakden değerlendirilemeyen veya devredilemeyen malvarlığı unsurlarının ticari şirketlere ayni sermeye alarak konması mümkün olmadığı gibi, komandit şirketlerde komanditer olan ortağın kişisel emeğini ve itibarını sermaye olarak koyması da mümkün değildir....

              Ticari davalar mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Birici gurupta mutlak ticari davalar yer alır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK'nın 4. maddesinde ve diğer bazı kanunların ilgili hükümlerinde açıkça gösterilmiştir. İkinci gurupta, nispi diğer ticari davalar yer almakta olup nispi ticari davalar, her iki tarafın tacir olduğu ve işin de tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için hem her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gerekir. Üçüncü grup ticari davalar ise yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/2 KARAR NO : 2021/59 DAVA : Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ : 04/01/2021 KARAR TARİHİ : 25/01/2021 G. K.YAZILDIĞI TARİH: 25/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili özetle; kurulacak bir anonim şirkete aktif ve pasifi ile ayni sermaye olarak konulacak olan Kahramanlar Ltd. -....İsimli adi ortaklığın defterleri üzerinden öz varlığının tespitini talep etmiştir. Dava; TTK.'nın 343. maddesine göre adi ortaklığın defter üzerinden öz varlığının tespitine ilişkindir. Ayni sermaye, ayınların veya işletmelerin devralınması ve özel menfaatler hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır (TTK m.578). Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir....

                  Teknik bilirkişi heyeti tarafından şirketin ---- yıllarına ilişkin mali tabloları incelenmiş, şirket sermayesinin artırılması dışında bilanço yapısında herhangi bir değişiklik olmadığı, şirketin----olduğu ve sermaye artırımının doğrudan satışlar ve karlılık üzerinde bir etkisinin gözlemlenmediği, davalı şirketin sermaye artırım gerekçesi olarak ------taksitlik kredi borcu için sermaye artırımına gitmenin gerçekçi olmadığı, bunun yanında davacının kendisine sermaye artırımına ve şirketin finansal durumuna ilişkin bilgi verilmediği belirtilmiş ise de; şirketin finansal durumuna ilişkin bilgi almaya yönelik herhangi bir soru yöneltmediği, sermayenin artırım kararının bedelsiz olması nedeniyle şirket ortaklarına hiçbir bedel ödemeden sermaye artırımı sonucu sahip oldukları paylara ilaveten ayrıca kar dağıtımı yapılacağına karar verildiği belirtilmiştir....

                    Davacı şirket, 12.6.1996 tarihinde 6.300.000.000 liraya satın aldığı arsayı 17.7.1997 tarihinde arsanın Asliye Hukuk Mahkemesince tespit edilen değeri olan 48.678.000.000 bedelle, teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulan … Anonim Şirketine ayni sermaye olarak koymuştur. Davacı şirket, bu sermaye koyma işlemi dolayısıyla kurumlar Vergisi Kanunu'nun Geçici 23 üncü maddesi kapsamında istisnadan yararlanması gerektiği ihtirazi kaydıyla muhtasar beyannamesini vermiş, ancak bu ihtirazi kaydın kabul edilmemesi nedeniyle davacı şirket adına gelir (stopaj) vergisi ve fon payı tahakkuk ettirilmiştir. Davalı İdare, davacı şirketin söz konusu istisna hükmünden yararlandırılmamasının nedeni olarak, ayni sermaye olarak konulan gayrimenkulün konuya ilişkin 51 ve 53 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanan nitelikleri taşımamasını göstermiştir....

                      UYAP Entegrasyonu