in HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. 2- Davacı-birleşen davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesine gelince; Asıl dava, sermaye borcunun ödenmemesi nedeniyle şirket ortaklarının, ortaklıktan çıkarılmaları ve hisselerinin şirkete devri, birleşen dava ise şirket ortaklığından çıkarılma kararının iptali istemlerine ilişkin olup mahkemece, davalıların sermaye borçlarını ödedikleri gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporundan, davalıların, davacı şirket kurulduktan sonra sermaye taahhütlerine karşılık herhangi bir ödeme yapmadıkları anlaşılmakta olup mahkemece şirket kurulmadan önce yapılan bir takım ödemeler dikkate alınarak sermaye borcunun ödendiği sonucuna varılmıştır....
Mahkemece; iddia, savunma, kayyım raporları, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı şirket ortağının 1.353.637,51TL sermaye taahhüt borcu bulunduğu, bu taahhüdünü yerine getirdiğinde şirketin borca batıklık durumunun ortadan kalkacağı bu durumda iflas ve iflas erteleme koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince davacı şirket ortaklarının ödenmemiş sermaye borcu bulunduğu, sermaye koyma borcunu tam olarak yerine getirmeyen şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı kabul edilemeyeceği, sermaye borcu ödendiğinde borca batıklıktan kurtulacağı anlaşılan davacı şirketin bu aşamada borca batıklığından da gerçek anlamda söz edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Dava, ortağın sermaye koyma borcunu ödememesi nedeniyle ...'nın 529. maddesi gereğince açılan, ortağın şirketten çıkarılması talebine ilişkin olup, mahkemece dosya içerisinde bulunan şirket ana sözleşmesine göre şirketin iki ortaklı olduğu, iki ortaklı limited şirkette çıkma veya çıkarılmanın istenemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Ancak mahkemece davacı şirketin kurulduğu tarihteki ana sözleşmeye bakılarak iki ortaklı olduğuna karar verilmiş ise de şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilmemiş olup dosya kapsamından dava tarihi itibariyle şirketin kaç ortaklı olduğu anlaşılamamaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/402 Esas KARAR NO : 2021/857 DAVA : Ticari Şirket (Öz Sermaye Tespiti) DAVA TARİHİ : 17/06/2021 KARAR TARİHİ : 16/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan öz sermaye tespitidavasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkil Şirket ... A.Ş.'nin yine Müvekkili Şirket... A.Ş.'den 15.000.000,- TL alacağı olduğunu, ... A.Ş.'nin 24.12.2020 tarihli 2020/20 karar numaralı yönetim kurulu kararı ile, "Şirketimiz'in 5.000.000,-TL. (BeşMilyonTürk Lira) sermayesinin Türk Ticaret Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca20.000.000,-TL. (YirmiMilyon-Türk Lira)'sına çıkarılmasına, arttırılacak olan 15.000.000,-TL (OnBeşMilyon-Türk Lirası)'sınm ... A.Ş.'...
ESAS SAYILI ASIL DAVASINDA DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 07/10/2019 .... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2019/... ESAS SAYILI BİRLEŞEN DAVASINDA DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 11/11/2019 BİRLEŞEN DAVA KARAR TARİHİ: 27/11/2019 KARAR TARİHİ : 01/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ASIL DAVADA TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 07/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı ...'...
Bu durumda mahkemece davacının limited şirket ortaklığından çıkmaya ilişkin haklı nedenin oluştuğu, sermaye koyma borcunu tamamen yerine getirmeyen davacının limited şirket ortaklığından çıkmayı talep edebileceği, çıkma payı alacağının bulunması halinde ödediği sermaye miktarı gözetilerek çıkma payı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek davacının terditli taleplerinden ilki olan haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Kaldı ki, mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı şirketin haklı nedenle feshine yönelik karara karşı davalı şirket vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmadığından somut olayda haklı neden koşulunun gerçekleştiği hususu da sabit hale gelmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere davacının davalı limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma koşulu gerçekleşmiştir....
Bu durumda mahkemece davacının limited şirket ortaklığından çıkmaya ilişkin haklı nedenin oluştuğu, sermaye koyma borcunu tamamen yerine getirmeyen davacının limited şirket ortaklığından çıkmayı talep edebileceği, çıkma payı alacağının bulunması halinde ödediği sermaye miktarı gözetilerek çıkma payı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek davacının terditli taleplerinden ilki olan haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Kaldı ki, mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı şirketin haklı nedenle feshine yönelik karara karşı davalı şirket vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmadığından somut olayda haklı neden koşulunun gerçekleştiği hususu da sabit hale gelmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere davacının davalı limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma koşulu gerçekleşmiştir....
Davalı vekili; davacının kötü niyetli ve amacının sermaye koyma borcunu yerine getirmemek olduğunu, şirketin davacının yönetim kurulu başkanı olduğu 2010 yılında 64.791,72 TL kâr elde ettiğini ancak ilerleyen süreçte şirket zarar etmeye başlayınca istifa ettiğini, davacının şirkete 85.000,00 TL borçlu olduğunu, sermayenin 630.000,00 TL artırılmasının tamamen mevzuata uygun ve TTK 376,462 maddeleri uyarınca gerçekleştirildiğini, borca batık hale gelen şirket için sermaye artışının zorunlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur....
de birleştiğini, bu durumun davacı tarafın dava dilekçesindeki beyanları ile de tartışmaya yer bırakmayacak şekilde açıkça tespit edildiğini, hal böyle olunca sermaye koyma borcu nedeniyle dava açma hakkının şirket hisselerini devir alan hisse sahibine ait olduğunu, şirket hisselerinin davacı tarafından devredilmesi nedeniyle bir an için şirkete borç verildiğinin veya diğer bir deyişle şirkette sermaye artırımında bulunduğunun kabul edilmesi halinde dahi sermaye koyma borcunun diğer pay sahiplerince de ifa edilmesini talep etme hakkı şirket hissesini devralan kişi ...'e ait olduğunu, tüm bunlarla beraber şirketin eski ortağı davacının hisse devri yapmadan evvel müvekkili şirkete "tek taraflı" işlemleri ile borç verdiği ve bu suretle müvekkili şirketten alacaklı olduğunu belirterek ihdas ettiği dava konusu icra takibi karşısında davacının kötüniyetli olduğunun aşikar olduğunu, zira çift imza ile temsil yetkisini de kullanmamak suretiyle müvekkili şirketin diğer ortağı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/787 KARAR NO : 2022/6 DAVA : Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/09/2021 KARAR TARİHİ : 04/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin .... Mah. .... Cad. No:.... Avcılar/İstanbul adresinde bulunan ... vergi nolu ... ünvanlı şirket olduğunu, tapuların maliki olarak ünvanı ... Ev Gereçleri San. ve Tic. Ltd.Şti olan müvekkili şirketin nevi değiştirerek anonim şirketi olduğunu, ... Çarşı Mağazacılık A.Ş şirketi sermaye artırımına gidecek olup müvekkili şirket adına kayıtlı ... İli, ... İlçesi, .... Mahallesi, ... ada, .... parselde kayıtlı zemin kat 209 ve 210 bağımsız bölüm nolu asma katlı dükkan niteliğindeki taşınmazların ayni sermaye olarak ......