WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine maddesine göre şirket ve ortakları arasındaki davalar için öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu anlaşılmakla zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. TTK'nun 408/2-d maddesi "Finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kar üzerindeki tasarrufa, kar payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kara katılması dahil, kullanılmasına dair kararların" alınması denilmek suretiyle kar payı dağıtımı konusunda genel kurul mutlak yetkili kılınmıştır. Genel kurulun bu yetkisi devredilemez niteliktedir. Genel kurul kararı alınmadan kar payı henüz tahakkuk etmiş olmayacağından, kar payı dağıtımı yapılamayacağı gibi, bu amaçla ortak veya diğer ilgililer tarafından şirket aleyhine de bir dava açılması da mümkün değildir. Davacı şirket tarafından kar payı dağıtımına ilişkin alınmış bir genel kurul kararı olmadığından şirket ortaklarının, dolayısıyla davalının kar payı alacak hakkı bulunmamaktadır....

    Davac----- arasında tanzim edilen 06.05.2016 tarihli sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin 2.maddesi gereği ----adlı şirketin hisselerinin % 46'lık kısmına tekabül eden hisselerin ----- devredileceği, sözleşmenin 3.maddesi gereği davacıya maddede belirtilen giderler düşüldükten sonra kalan pay nakit olarak, çek bedelleri ise düşen pay ciro edilerek devredileceğini, bunun haricinde 4.maddede 125.000,00 TL ödeme yapılacağı düzenlendiği, Davacı vekilinin iddiaları ise şirket ortaklığından ayrılırken şirket kasasında çekler hariç 440.000 TL para olduğu, ------tarafından kullanımının bulunmadığı, danışmanlık ücretinin gerçeği yansıtmadığı, şirket hisse değerinin sıfırladığı, Davalı ------ kendisine lüks araçlar alıp yüksek maaşlar yazdığı, şirket yıllık kar paylarının ödenmemesi nedeniyle ve şirket davalı ortaklarının eylemleri nedeniyle kar payı alamadığı ve zarara uğradığı hususunda olduğu, Davacının delil olarak ise, davalı şirket kayıtları taraflar arasındaki protokol ve tanık beyanlarına...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/417 Esas KARAR NO : 2022/158 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 20/05/2015 KARAR TARİHİ : 09/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 20/05/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %50 oranında hissedarı olduğunu, şirket yöneticisi olan diğer ortak ......... 'ın şirketi yönettiğini, müvekkilinin Afganistan uyruklu olduğunu, yabancı uyruklu olması nedeniyle kendisine şirketle ilgili bilgi verilmediğini, şirketten dışlandığını, şirket tarafından kar payı dağıtılmadığını, bu bağlamda şirketin kötü yönetiliyor olması nedeniyle müvekkilinin ayrılma akçesi ile ödenmeyen kar payının kendisine ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İNCELEME VE GEREKÇE, Davacının------- tarihli dava dilekçesi ile tedbiren davalı şirkete kayyum tayini, TTK'nun 553-55 hükümleri gereği davalının sebep olduğu zarar nedeniyle ----- tazminatın şirkete ödenmesini, TTK 638/2 maddesi gereği haklı nedenlerle ayrılma akçesi ödenerek davalı şirket ortaklığından çıkmayı, dağıtılmayan kâr paylarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkememizce------ tarihli oturumda davacının haklı nedenlerle ortaklıktan çıkma ve ayrılma payı, kâr payı ve manevi tazminata ilişkin taleplerinin tefrikine kârar verilmiş ve bu taleplere ilişkin dava mahkememizin ----- sayılı esasına kaydedilmiştir. İş bu dava dosyasından dava ; TTK'nun 553 -555 hükümlerine dayalı davalı ---------- aleyhine açılan tazminat talebine ilişkindir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/245 Esas KARAR NO : 2021/225 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 23/02/2018 KARAR TARİHİ : 09/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü ... Sicil numarası ile 18.04.2000 yılında yayınlanan Ticaret Sicil Gazetesi ile kurulmuş olduğunu, şirket içinde 09.082004 tarihinde alınan ve 31.01.2007 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan karar ile hisse devrinin gerçekleşerek şirket müdürlüğü görevine ...' nün getirtildiğini, müvekkilinin davalı şirkette 1/40 oranında payı bulunduğunu, davalı şirketin ticari faaliyetinin 01.09.2004 tarihinden itibaren durduğunu ve müvekkilinin şirket müdürü olan ve 39/40 paylı hisse sahibi ......

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Ret kararının yasal mevzuata ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkeme tarafından davalı şirket yönünden açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise pasif husumet yokluğuna karar verildiğini, ancak davanın sadece şirket pay alacağı davası olmayıp müvekkilinin ortak olduğu, ticari işletmenin karının paylaşılmamasından kaynaklı alacak davası olduğunu, müvekkilinin davalı limited şirkete ortak olamayacağı kabul edilse dahi tarafların iradesinin bir ticari ortaklık kurma konusunda birleştiği gözetildiğinde en azından adi ortaklığın varlığından kaynaklı olarak müvekkilinin kar payı davası açması önünde yasal engelin olmadığını, birçok Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere gizli ortaklık sözleşmesine dayanarak gizli ortağın iç ortaklıkta talepte bulunma hakkına haiz olduğu, kar payının tahsili davasının açılabilmesi için ortaklığın sona ermesine gerek olmadığını, mahkeme tarafından iddiaları ve taleplerine...

              ya yapılan 26/12/2014 ve 28/12/2015 tarihli ödemelerin davacının kar payına ilişkin ödemeler olduğu savunulmuş ise de, dekont içeriklerinde her hangi bir açıklama bulunmadığı, davacının kar payının dava dışı söz konusu kişiler marifeti ile davacıya ödenmesine ilişkin bir talimatının bulunmadığı, havalenin kural olarak bir borcun ifası için yapıldığı, bu nedenle banka kayıtlarının sonuca etkili bulunmadığı, kar payının ödenmesi noktasında davalı şirket tarafından alınmış bir ortaklar kurulu bulunmadığı, ortaklara kar payının davalı kollektif şirket tarafından alınan karar olmaksızın zaman zaman yapıldığı, şirketin niteliği gereğince kar payı ödemesi için limited ve anonim şirket aksine ayrıca bir karar alınmasına gerek bulunmadığı, kar payı alacağının ortaklığın tasfiyesi beklenmeksizin talep ve dava hakkının mümkün bulunduğu gerekçesiyle, davanın 218.059,04-TL kar payı alacağı üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                yıllardan beri müvekkillerinin şirketle hiçbir bağlantısı bulunmadığını, hiçbir gelir elde etmediklerini, davalı şirketin devlete karşı ciddi vergi borcunun oluştuğunu, müvekkillerinin bu borcu ödediğini, davalı şirket imza yetkilisinin müvekkillerini muhatap almadığını, müvekkillerinin yönetime hiçbir şekilde katılmadıklarını ancak davalı şirketin devlete karşı borçlanması halinde müvekkillerinin de haksız bir şekilde muzdarip olacağını, müvekkillerinin şirket ortağı olarak gözükse de hisselerini devretmiş olduğu tarihten bu yana şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan hiçbir şekilde bilgi alamadığını, müvekkilleri adına kar dağıtımı yapılmadığını, şirket bilançoları gösterilmediğini, müvekkillerinin uzun yıllardan beri davalı şirketle hiçbir bağlantısının bulunmadığını iddia ederek; müvekkillerinin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

                  ortağı sıfatı taşımasına rağmen müvekkiline şirketle ilgili olarak bilgi alma ve denetleme haklarının tanınmıyor olması ve şirket ortaklığının artık müvekkili için sürdürülmesinin anlamsız ve olanaksız hale geldiğini, müvekkilinin şirket işlerinden tamamen uzak tutulmakta, şirket hakkında bilgi sahibi olması önlendiğini, müvekkilinin ortağı olduğu ilk andan beri şirket ve şirketin faaliyetleri hakkında hiçbir zaman bilgilendirilmemiş ve müvekkilimin bilgi alma çabaları şirket yönetimine ilişkin evraklara erişimine olanak tanınmayarak sürekli olarak bertaraf edildiğini, müvekkilinin davalı şirket üzerinde denetim ve bilgi alma hakkını kullanma ihtimali; müvekkili ile müvekkilinin kardeşi olan diğer ortağın aile bağlarının kopması nedeniyle imkansız hale gelmiş ve müvekkilinin davalı şirketle irtibatı tamamen kesildiğini, şirketten hiçbir zaman kar payı alamayan ve sadece kağıt üzerinde şirketin ortağı olarak görünen müvekkili, şirketin muhtemel kötü yönetimi neticesinde şirket hakkında...

                    şirket genel kurulunda gündeme getirilmesi ve sonuç alınamaması halinde dava yoluna gidilmesi gerekmekte ise de, davacının kar payı dağıtımına ilişkin talebinin ortaklıktan çıkmaya bağlı olarak ileri sürüldüğünden davanın reddine yönelik kararında herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu