Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı şirket tarafından ;şirket eski müdürü olan davalının şirketi kendisine borçlandırarak lehine ipotek tesis ettiğini ileri sürülmektedir.İpotek akit tablosunun incelenmesinde de ,ipoteğin şirket adına müdür sıfatıyla davalı tarafından ,alacaklı sıfatıyla da asaleten işlem yapılarak gerçekleştirildiği,uyuşmazlığın davacı şirket müdürünün şirketi temsil yetkisine dayanılarak yapılmış bir işlemden kaynaklandığı,işlemin geçersizliğinin ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır.Şirketi temsil yetkilileri ile şirket arasındaki ilişki ,TTK da düzenlenmiştir.Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğindedir.Davalı şirket müdürünün tacir sıfatını haiz olmaması nedeniyle davanın nispi ticari dava olarak değerlendirilip ,görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin .../... esas sayılı dosyasında açılan dava sonrasında verilen 02/01/2020 tarihinde kesinleşen 21/06/2018 tarihli kararla şirketi temsil görevinden azledildiği, bu tarihten sonra olağan ve olağan üstü genel kurul toplantısı yapılmadığı ve şirket yöneticisi seçilmediği görülmüştür. Davalı şirketin, kesinleşen şirket müdürünün görevden azli kararından sonra yönetimsiz kaldığı ve şirkette organ boşluğu oluştuğu, şirket ortakları tarafından bu boşluğun giderilemediği dikkate alınarak mahkememizce dava süresince görev yapacak yönetim kayyımı atanmıştır. Davacı taraf, haklı sebeplerin varlığı iddiası ile şirketin feshi ve tasfiyesi, davalı şirket ise yasal koşulların oluşmadığı ve haklı sebep bulunmadığı iddiası ile öncelikle davanın reddi, kabul edilmediği takdirde şirketin feshi yerine davacının ortaklıktan çıkarılması suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği iddiasındadır....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin .../... esas sayılı dosyasında açılan dava sonrasında verilen 02/01/2020 tarihinde kesinleşen 21/06/2018 tarihli kararla şirketi temsil görevinden azledildiği, bu tarihten sonra olağan ve olağan üstü genel kurul toplantısı yapılmadığı ve şirket yöneticisi seçilmediği görülmüştür. Davalı şirketin, kesinleşen şirket müdürünün görevden azli kararından sonra yönetimsiz kaldığı ve şirkette organ boşluğu oluştuğu, şirket ortakları tarafından bu boşluğun giderilemediği dikkate alınarak mahkememizce dava süresince görev yapacak yönetim kayyımı atanmıştır. Davacı taraf, haklı sebeplerin varlığı iddiası ile şirketin feshi ve tasfiyesi, davalı şirket ise yasal koşulların oluşmadığı ve haklı sebep bulunmadığı iddiası ile öncelikle davanın reddi, kabul edilmediği takdirde şirketin feshi yerine davacının ortaklıktan çıkarılması suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği iddiasındadır....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1202 Esas sayılı dosyasında verilen 06/12/2022 tarihli Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ DAVA:Davacı asil dava dilekçesinde özetle; şirket müdürü davalının ve kendisinin Maviform Metal Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin % 50 şer pay sahibi ortağı olduklarını, T3 tarafından hatalı yönetim ve usulsüz / gayri kanuni işlemler nedeni ile şirketin zarar görmekte olduğunu, bu eylemlerin şirketin marka değerini azaltan ekonomik ağır bir kusur olduğunu, alınan sahte faturalar nedeni ile şirket müdürünün Bursa 14 Asliye Ceza Mahkemesinde 2021/535 Es....

        Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, 31/01/2008 tarihinde asıl borçlu şirkete 10 yıl süreyle şirket müdürü olarak atandığı ve şirketi temsil etmeye yetkili kılındığı, daha sonra, bu yetkinin iptal edilerek 26/02/2010 tarihinde yeniden 10 yıl süreyle şirket müdürü olarak atandığı ve şirketi temsil etmeye yetkili kılındığı, davacının bu temsil yetkisinin de 19/01/2012 tarihinde iptal edildiği, bu hususun 02/02/2012 tarih ve 7997 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayımlandığı, dava konusu ödeme emirlerinin 2012 yılına ilişkin kurumlar vergisi ve 2012/Ocak-Mart dönemine ait damga vergisi ile bunlara bağlı vergi ziyaı cezası ve gecikme faizine ilişkin olduğu, 19/01/2012 tarihinde ilgili şirketteki temsilcilik görevinden ayrıldığı, söz konusu vergilerin beyan edilmesi ve ödenmesi gereken dönemlerde davacının kanuni temsilcilik görevinin sona erdiği, dolayısıyla söz konusu borçlardan sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından, dava konusu ödeme emirlerinde hukuka...

          A.Ş.’ne 03.10.2016 tarihinde seçilen yönetim kurulu başkanı ...’ın sağlık sorunları nedeniyle şirket faaliyetleri ile ilgilenememesi, genel kurulun toplanamaması ve son olarak vefatı nedeniyle şirketin yönetiminin kötüye gitmesi nedeniyle davalı şirketin feshi ve tasfiyesi, gerekli ve mümkün değil ise davacı şirket ortağının anonim şirket ortaklığından çıkarılmasını istediklerini, mahkeme tarafından yapılan yargılamada şirketin faal olup olmadığının incelendiği, şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verildiği, 27.04.2022 tarihli celsede davacı tarafa “davalı şirkete ait sicil dosyası içeriğine göre, davalı şirketin 10.10.2016 tarihinde yapılan son genel kurul toplantısında, şirket yönetim kurulu başkanlığına ..., yönetim kurulu üyeliklerine ise ... ve ...'...

            Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine dair verilen kararın bozularak kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın Mahkememizin 2020/... esasına kaydedildiği anlaşılmıştır. Davalı ...'ın 03/01/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmış ve nüfus kaydı dosya arasına alınmıştır. Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlığın davacının, ... Gıda Nakliyat Turizm Ve Tic. Ltd. Şti. Müdürü ...'ın şirketi temsil yetkisinin kaldırılması ve şirketin müdür atama kararının iptali hususunda olduğu anlaşılmaktadır. Şirket müdürlüğünden azli istenin davalı ...'ın 03/01/2021 tarihinde vefat ettiği ve bu nedenle dava konusu şirketi temsil yetkisinin kaldırılmasına dair görülmekte olan davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Şirket müdürlüğünden azli istenin davalı ...'...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08.12.2021 NUMARASI : 2019/156 DAVA KONUSU : Şirket Müdürünün Azli KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; bilirkişiler tarafından mahkeme dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile davalı şirket müdürünün kusurlu ve sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, davalının şirket menfaatini hiçe sayan ve kendi şahsi menfaatlerini gözeten fiillerinin kanuni özen ve sadakat borcunu açık ve ağır ihlal niteliğinde olduğunu, Bakırköy 15....

              Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/284 Esas sayılı dosyası üzerinden sözü geçen azil kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiğini, bu karara rağmen müvekkilinin yeniden şirket müdürlüğü görevinden azledildiğini, müvekkilinin buna muhalif kaldığını, şirket ortaklarının şirketi zarara uğratacakları şekilde kötü idare ettiklerini, şirketin neredeyse hiç bir ticari faaliyetinin kalmadığını, mevcut yöneticilerin şirkete ait plakasını belirttikleri 18 adet aracı sattıklarını, bu araçlar olmadan inşaat ve taahhüt şirketi olan davalı şirketin her hangi bir iş yapmasının mümkün olmadığını, şirket müdürü İbrahim Dikici' nin açıkça "şirketin içini boşaltıyoruz" şeklinde sözler kullandığını, şirketin para ve gelirlerinin başka şirketlere kaydırıldığını, şirketin göstermelik belgelerle borçlandırıldığını, başka şirketlerin borçları için belgeler düzenlendiğini, bu kapsamda 03/11/2012 tarihinde yapılan genel kurulun 8. maddesinde müvekkilinin şirket müdürlüğü görevinden alınmasına karar...

                Bu nedenle davalıların şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin davanın usulden reddi gerekmiştir.Davaya konu edilen istemlerden biri de davalı müdürün azli ve şirketin uğradığı iddia edilen zararın tazmini istemine ilişkindir.Müdürün azline ilişkin TTK 630. Maddesinde; "...(1) Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. (3) Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. (4) Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır..." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu