in temsil ve ilzama yetkili kılandığı, şirketin ticari defterlerinin Mahkememizde hazır edilmesi için şirkete gönderilen ihtar gereğinin yerine getirilmediği, vergi dairesine yazılan müzekkere cevabından şirketin son muhasebecisi olduğu anlaşılan ... ile görüşülmesi sonucu Mahkememize verdiği ... tarihli dilekçe ile şirketle 2010-2011 yılından beri irtibatının bulunmadığı ve ticari defterlerinin de kendisinde olmadığını beyan ettiği, ticaret sicil kayıtlarında şirketin genel kurul tutanağına rastlanmadığı, bu haliyle şirket yetkilisi ortağın yükümlülüklerini yerine getirmediği, tutulması ve saklanması zorunlu olan şirket ticari defterlerinin dahi tutulup tutulmadığının ve nerede olduğunun dahi tespit edilemediği, bu haliyle davacının ortaklıktan çıkma talebinin haklı sebeplere dayandığının kabulü ile, davacının şirketten TTK 638/2.maddesi uyarınca haklı sebeple çıkmasına, davacının çıkma payı ve kar payı için açtığı davanın feragat nedeniyle reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir...
AŞ. şirket paylarının muris muvazaası nedeniyle iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmazsa mirasta iade ve tenkise karar verilmesini istemiş, 09.07.2014 tarihli dilekçe ile, yargılama sırasında dava konusu ... Tic. A.Ş. paylarının dava dışı üçüncü kişiye devri nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125/1-a maddesi uyarınca tazminat hakkını kullandığını beyan etmiştir. II. CEVAP Davalılar, mirasbırakan tarafından yapılan tenkise tabi bir tasarruf bulunmadığını, tenkis isteğinin süresinde ileri sürülmediğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli ve 2009/106 Esas, 2018/267 Karar sayılı kararıyla; 364 ada 19 parseldeki 24 no.lu bağımsız bölüm ve ... Tic. A.Ş. payları yönünden mirasbırakan tarafından yapılan devir olmadığından davanın reddine, ... Holding payları yönünden davanın kabulü ile bedele karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket Hisse Devri Sözleşmesinin Muvazaa Nedeniyle İptali (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) BAŞVURU TARİHİ : 14.02.2022 İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 22.04.2022 KARAR TARİHİ : 29.03.2023 YAZIM TARİHİ : 29.03.2023 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi ...'nın 09.02.2017 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefatından önce Hilal Petrol ve Yalçınkaya Nak. Paz. Ltd....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/1094 Esas KARAR NO: 2022/228 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 18/10/2017 KARAR TARİHİ: 24/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili ---- dava tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin ---oranındaki payla davalı şirketin hissedarı olduğunu, --- senesinden ---- davalı şirketin ana sözleşmesinin ----Safi kardan her sene evvela yüzde --- akçesi ayrılır....
Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK'nın 4/1- a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Somut olayda; davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile dava dışı Muharrem Güneş'in 22/03/2017 tarihinde 9289 sayılı Türkiye Ticaret Gazetesinde yayınlandığı üzere davalı T7 kurduklarını, Ankara 59....
Bu nedenle davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına, çıkma payının atiye bırakılmasına, davacının ortaklık hak ve borçlarının karar kesinleşinceye kadar dondurulmasına karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/699 Esas KARAR NO : 2023/37 Karar DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 03/12/2021 KARAR TARİHİ : 20/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili İpek'in dava dışı ...'yi medya camiasından tanıdığını, davalı ... İse ...'nin yakını olduğunu, müvekkilinin de bu vesile ile tanıştığını, dava dışı ... ile davalı ...'...
Anonim Şirketi ortağı olmasından kaynaklanan nedenlerle davalı müvekkili aleyhine tapu iptali ve tescili davası açmıştır. 6102 sayılı TTK göre anonim şirket veya ortakları tarafından açılan davalara bakmakla görevli ve yetkili mahkeme Kayseri Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın anonim şirket ortağı olması nedeniyle eldeki davayı açtığını, dava dilekçesinde bildirilen iddiaların hiçbirini kabul etmediklerini, öncelikle görev itirazlarının kabulü ile dosyanın 6102 sayılı TTK’ya göre mutlak ticari dava niteliğinde olan ve her iki tarafın ticari işlerine ilişkin davaya bakmaya görevli ve yetkili Kayseri Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesini, dava ehliyeti itirazlarının kabulü ile dava dışı olan ve adına tescil talep edilen anonim şirket ortağı davacının dava açma ve temsil yetkisi bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nun 114/1- d ve 115/2 maddeleri gereği davanın aktif husumet ehliyeti/dava ehliyeti eksikliği nedeniyle dava şartı yokluğu...
Bu nedenle Bölge Adliye mahkemesince ilk sıra cetvelinin iptali kararının davacıların muvazaa iddialarını konusuz bırakacak şekilde değiştirmediği, davalıların yeni sıra cetvelinde de birinci derecede olduğu ve davacıların muvazaa iddialarının devam ettiği gerekçesiyle asıl ve birleşen dosyalar açısından iptal edilen sıra cetveli üzerinden garame yapılması doğru olmamıştır. 2.Öte yandan asıl ve birleşen davalarda davalı /karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde taşınmazın bedelinin mahkemece nemalandırıldığını belirtmesi nedeniyle satış bedelinin numaralandırılması halinde taraflara ödenecek miktar değişeceğinden alacaklılara hüküm fıkrasında garame yapılarak alacaklılara ödenecek payların belirlenmesi de yerinde görülmeyerek kararın bozulması gerekmiştir. VII....
Zira kaydî miktar bulunmakta ise de bilirkişinin fiilen bu miktarın kasada bulunduğunun tespit eedemediği, bu nedenle şirket aktifinden çıkarılması gerektiği kabul edilmiştir. Bu miktarın bilirkişi tarafından belirlenen 10.620.949,27 TL'den mahsubu sonucunda şirket öz varlığının 10.140.971,57 TL kaldığı, davacının %50 pay sahibi olduğu dikkate alınarak davalı karşı davacının çıkma payının 5.070.485,75 TL olduğu anlaşılmakla çıkma payının bu miktar üzerinden ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1-Asıl dava; a)Davanın KABULÜ ile, ... Sicil numarasında kayıtlı ...'nin şirket müdürlüğünden davalı ...'...