Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraf beyanlarında davalı şirketin ticari faaliyetinin sonlandırıldığı, şirketin tüzel kişiliğinin devamında ortaklar açısndan fayda kalmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne ve TTK'un 636/3 maddesi uyarınca şirketin feshine karar verilmiştir. Şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve fesih istemli davada, ancak şirket tüzel kişiliğine husumet yöneltilecek olması karşısında, ana dosyada şirket ortakları aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Bu gerekçeye uygun aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Ana davada davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılan davaların husumetten REDDİNE, 2-Ana davada ve karşılık davalarda davalı şirket aleyhine açılan davanın KABULÜNE, Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun ... sicil nosunda kayıtlı olan ... ŞİRKETİ'nin feshine, 3-Davalı şirketin tasfiye işlemlerini ikmal etmek üzere ...'...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/546 Esas KARAR NO: 2022/825 DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ: 18/07/2022 KARAR TARİHİ: 11/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davalı şirketin ortağı olduğunu, şirkette ----- bulunduğunu, şirketin diğer ortakları---- olduğunu,------hakimiyetinde olduğunu, ---- tamamen yok kabul edildiğini, ------ dolaylı olarak şirketten maddi kazanç sağlar hale getirdiklerini, -------- ---- hizmet alındığını, ---- ödendiğini, şirketin böyle ------ davalı şirket ile benzer konularda iştigal eden------ kurduklarını, bu şirketin de sahibi ----- olduklarını, bu şirketin de aynı yerde faaliyet gösterdiğini, davalı şirket çalışanlarının ----- ---çalışıyor gösterildiğini, akabinde de ------- altında fatura tanzim edildiğini, davalı ---------- haksız rekabete ve şirketin zarar uğramasına sebep olduklarını,...

      Somut olayda, ilk derece mahkemesince 6102 sayılı TTK'nın 638/2. maddesine dayalı olarak ortaklıktan çıkmaya izin istemine ilişkin açılan davada davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı yanca dava dilekçesinde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik herhangi bir talepte bulunulmadan yalnızca 6102 Sayılı TTK'nın 638/2.madde hükmüne dayanılarak şirket ortaklığından çıkmaya izin istemli olarak işbu dava açılmıştır. Hukuki tavsif hakime aittir. Davacının dayandığı TTK 638/2 maddesi limited şirket ortağına tanınan bir haktır. Oysa anonim şirkette ortağın pay devri serbestisi kuralı çerçevesinde ortaktlıktan çıkma isteme hakkı yoktur....

      2014 tarihli ticari defterlerinde 3 adet fatura haricinde davalı şirket ile olan ticari ilişkilerinde başkaca bir alacak borç kaydına rastlanmadığı, davalı tarafın 2012-2013-2014-2015-2016-2017 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun olarak tutulduğu, sözleşme fesih tarihi olan 05.05.2012 tarihi itibariyle davalı şirket ticari defterlerine göre borç tutarının 16.676,84 TL olduğu, bu miktar dışında icra takibinde talep edilen alacağın fesih tarihinden sonraya ilişkin kısım olduğu, sözleşmenin feshi tarihinden sonra davacı şirket adına borç tahakkuklarının prim ve ceza kesintisi ana başlığı altında toplandığı, gerek sözleşmenin fesih tarihinden önce gerekse sözleşmenin feshi tarihinden sonra davacı şirket adına düzenlenen faturaların davacı şirketin defter kayıtlarında bulunmadığı, bu faturaların davacı şirkete tebliğinin de ispata muhtaç olduğu, salt fatura düzenlenmesinin adına fatura düzenlenen kişiyi, fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmeyeceği, adına fatura düzenlenen...

        Davalı şirket, taraflar arasında fesih protokolü imzalandığını iddia etmektedir. Davacı şirket ise protokolün şirket yetkilileri tarafından imzalanmadığını belirtmiştir. İmza incelemesi yapılmak için davalı tarafa fesih protokol aslını sunması için süre verilmiş, ancak davalı tarafça sunulmamış, yemin teklifinde bulunulmuştur. Davacı şirket yetkilileri duruşmaya gelerek protokol altındaki imzanın kendilerine ait olmadığı hususunda yemin etmişlerdir....

          Dava, hukuki niteliği itibariyle, dava dışı anonim şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Anonim şirket, mahiyeti itibariyle, şahıs şirketi olmayıp tüm özellikleriyle bir sermaye şirketidir. Şirketin feshi istemli davanın feshi istenen şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup ortaklara husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Şirketin bir anonim şirket olması nedeniyle, şirketin ortak sayısının ve iki ortaklı olmasının sonuca etkisi yoktur. Anonim şirketin fesih ve tasfiyesi davasında davalı sıfatı ---- feshi istenen şirkete aittir. Bu davanın şirket ortaklarına yöneltilmesi mümkün değildir.---- Somut olayda dava, şirket tüzel kişiliğine değil, şirket ortak ve mirasçılarına karşı açılmıştır. Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usulü hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir....

            . - [16148-41587-56712] UETS DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 09/03/2017 KARAR TARİHİ : 05/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; ... ve ... ile birlikte adi ortaklık kurarak dava dışı ... Resort...Tic. AŞ.'nin yaptıracağı otellerin arıtma, proje ve imalatları, pis su katı atık ana kollektör hatları, proje imalatları işini aldıklarını, daha sonra sözleşmeye uygun olarak bu işi kurdukları MZZ İnş...Ltd. Şti'ne devrettiklerini, ancak daha sonra dava dışı şirket tarafından sözleşmenin fesih edilmesi üzerine davalı şirketin 700.000 Euro alacağı hususunda dava dışı şirketle anlaştıklarını ve bu alacağı teminen dava dışı şirket adına kayıtlı taşınmaza ... adına ipotek konulduğunu, dava dışı şirketin 700.000 Euro borcunu ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrildiğini ve bu paraya çevirme işlemi sonucunda tahsil edilen 2.626.078,36 TL.'...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/389 Esas KARAR NO : 2021/496 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 25/03/2016 KARAR TARİHİ : 27/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Mahkememize verdiği 25/03/2016 tarihli dava dilekçesinde; davacı ... 'nun, davalı şirket nezdinde 27.229,40 adet hisseye sahip olduğunu, bu hisseye babası ...' nun vefatı sonucu miras yolu ile sahip olduğunu, davacı ...' nın da davalı şirket nezdinde 1 adet hisseye sahip olduğunu, her iki davacının, davalı şirketin % 49,50 hissesine sahip olduklarını, şirketin diğer büyük hissedarının davacı ...' nun öz amcası ... olup, hisselerine abisinin ölümü sonucu atanmış mirasçı olarak vasiyetnameye binaen sahip olduğunu, davalı şirketin ... Müdürlüğü nezdinde faaliyet gösterdiğini, en büyük aktifinin İzmir İli ......

                Akbank- Gaziantep Ticari Şubesinin personel değişikliği talep etmesi ve yönlendirilebileceğiniz boş kadromuzun bulunmaması sebebi ile iş akdiniz 07.08.2018 tarihi mesai bitimi itibariyle fesih edilecektir." denildiği, davalı T6 şirketince işletmesel karara dayalı fesih olduğunun ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. İşletmesel karar işverence ispatlanmalıdır. Anılan karara bağlı olarak iş sözleşmesinin feshinin gerekip gerekmediği, başka bir çözüm olup olmadığı ortaya konmalıdır....

                CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin talep sonucunun HMK'nın 119. maddesi uyarınca davacıya açıklattırılması gerektiğini, davacı tarafın hangi zarar iddiasına istinaden hangi miktarda alacak talep edildiğini açık bir şekilde ifade etmesi gerektiğini, davacının istihdam ettiği işçiler bakımından 4857 sayılı iş kanununa aykırı iş ve eylemleri nedeniyle taraflar arasında akdedilen destek hizmetleri sözleşmesinin taraflarınca noter ihtarı ile haklı olarak feshedildiğini, davacı şirket tarafından istihdam edilen personellerin sigorta primlerinin eksik ödendiğine dair davacı şirket çalışanının müvekkili şirket personeline gönderildiği mailde ikrar edildiğini, işçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesinin sözleşme hükümlerinin ihlal niteliğinde olduğunu, bu nedenle haklı olarak fesih olduğunu, haklı sebeple fesih beyanı karşı tarafa ulaştığı andan itibaren sonuçların doğuracağını ve taraflar arasındaki sözleşmeyi ileriye etkili olarak sona...

                  UYAP Entegrasyonu