Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK'nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir....

    ; davalı şirket ile olan ticari münaseberin 120.07.095 nolu hesap kodu altında takip edilmekte olduğu, davalı şirket adına tanzim edilen irsaliyeli faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, davalı tarafından tanzim edilen iade faturalarının bu hesabın alacağına kaydedilmiş olduğu, davalı tarafından yapılan herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığı, takip tarihi itibarıyla davalı şirket cari hesabının 1.119,81 TL borçlu durumda olduğu tespit edildiği, davalı şirket yetkilisi beyanına göre; davacıdan satın almış olduğu kumaşlardan ayıplı olanların iadesine ilişkin, davacı şirket ticari defter kayıtlarında 27.12.2013 tarihinde 3.201,35 TL ve 03.01.2014 tarihinde 637,32 TL davalı tarafından düzenlenen iade faturalarının kayıtlı olduğu ve bu faturaların davacı tarafından tanzim edilen satış farutalarından mahsup edilmiş olduğu, neticede davalının takip tarihi itibarıyla 1.119,81 TL cari hesap borcu bulunduğu tespit edildiği, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında tespit edilen...

      ; davalı şirket ile olan ticari münaseberin 120.07.095 nolu hesap kodu altında takip edilmekte olduğu, davalı şirket adına tanzim edilen irsaliyeli faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, davalı tarafından tanzim edilen iade faturalarının bu hesabın alacağına kaydedilmiş olduğu, davalı tarafından yapılan herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığı, takip tarihi itibarıyla davalı şirket cari hesabının 1.119,81 TL borçlu durumda olduğu tespit edildiği, davalı şirket yetkilisi beyanına göre; davacıdan satın almış olduğu kumaşlardan ayıplı olanların iadesine ilişkin, davacı şirket ticari defter kayıtlarında 27.12.2013 tarihinde 3.201,35 TL ve 03.01.2014 tarihinde 637,32 TL davalı tarafından düzenlenen iade faturalarının kayıtlı olduğu ve bu faturaların davacı tarafından tanzim edilen satış farutalarından mahsup edilmiş olduğu, neticede davalının takip tarihi itibarıyla 1.119,81 TL cari hesap borcu bulunduğu tespit edildiği, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında tespit edilen...

        Maddesinde ticari vekilin ise bir ticari işletme sahibinin kendisine ticari temsilcilik yetkisi verilmeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişi şeklinde tanımlandığı, aynı yasanın 554. maddesinde ticari temsilci ile ticari vekillerin temsil ettiği işletme sahibi arasında hizmet, ortaklık, vekalet ve de benzeri sözleşmelerin olabileceği, düzenlemelerinin yer aldığı, ayı yasanın 551 maddesi uyarınca ticari vekilin yetkisinin işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsadığı, ancak özel yetki verilmedikçe yapılamayan işlemlerinde olduğu, TTK 631/1 uyarınca limited şirketlere ticari vekili genel kurul kararıyla atanabileceği, ticari temsilcinin ticaret sicile tescil ve ilan olması gerekirken ticari vekilin kural olarak atanmasının ticari sicile tescil ve ilanın gerekmediği, Davacının dayandığı vekaletnamede temsil edilenin dava dışı şirket olduğu, bu nedenle her ne kadar davacının hissesine düşen miktarda bir kısım ödemeler yapılmış...

          na tevdine karar verilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 07/09/2020 tarihli raporunda; davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapıldığını, davacının ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğunu, davacının şirket menfaatlerine aykırı olarak şirket yetkilisinden habersiz yaptığı iddia edilen şirketin tedarikçilerinden yapılan alımın şirket ticari defterlerine kayıt edildiğini, bu alıma ilişkin ödemenin şirket banka hesabından yapıldığını, bu ürünün faturasız satımından yapılan tahsilatında davacı şirket yetkilisi hesabına geldiği hususlarının tespit edildiğini ilişkin görüş ve kanaatini bildirmiştir....

            Maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia, fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedeceğini, Türk Ticaret Kanununun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğinin ticari hale getirmeyeceğini, zira Türk Ticaret Kanunun, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediğini, bu nedenle davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının davalı borçlu ... A.Ş.'ne kendi nam ve hesabından göndermiş olduğu borca ilişkin .... İcra Müdürlüğünün 2019/......

              DELİLLER VE GEREKÇE : Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden alınan raporunda özetle; "takibe konu faturaların davacı şirket yasal defterlerine yasal sürelerinde usulüne uygun kayıt edildiği, davacı şirket yasal defter kayıtlarında ve dosya kapsamında takibe konu fatura bedellerinin tahsiline / davalı şirket ödemesine yönelik herhangi bir kayıt belge bulunmadığı, davalı şirket yasal defterleri üzerinde inceleme yapılamadığından dolayı taraf ticari defterlerinin birbirini doğrulayıp doğrulamadığı hususunda tespit yapılamadığı, hesaplamalar sadece davacı şirket şirket yasal defter kayıtları dikkate alınarak yapıldığını, sahibi lehine delil özelliğine haiz davacı şirket yasal defter kayıtlarında takip tarihinde davacı şirketin takibe konu faturalarından dolayı davalı şirketten 35.681,80 TL alacaklı olduğu" şeklinde kanaat bildirmiştir....

                Dosyaya sunulan 29/09/2022 tarihli bilirkişi ... tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre alacağının bulunmadığı, Davalının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari defterlerine göre; dava tarihi itibariyle davalının davacıya borcunun bulunmadığı, Taraf ticari defterlerinin karşılaştırılması neticesinde; dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunmadığı noktasında uyumlu olduğu, davalı şirket tarafından faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacı şirket tarafından yapılan ödemenin davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının şifahi olarak anlaştığını beyan ettiği mal alım bedelini davalı şirkete göndermesine karşın davalının fiyat artışı gerekçesi ile yeni fiyatlar üzerinden ilave bedel talebi nedeniyle mal/birim fiyat uyuşmazlığından kaynaklı...

                  Davalı şirket tarafından müvekkili şirketin logosunun bire bir benzerini kullandığını. Müvekkili şirketin ---- ismini alarak aynı ismi kullandığı sadece adresin sonuna '---' uzantısını ekleyerek yine haksız kazanç sağladığını. Müvekkili şirket tarafından şirket maili olarak "----" kullanıldığını. Davalı şirketin ise yine müvekkili marka ismini kullanarak şirket maili olarak "----" adresini kullandığını. Davalı şirketin ---sitesinde "---" sayfalarına bakıldığı zaman --- isminin yer aldığı. Müvekkili tarafından satışı yapılan ürünlerin yine davalı şirketin--- yapıldığı. Dosya ekinde müvekkili şirket tarafından satışı yapılan --davalı şirket tarafından --- olarak tanıtım yaptığı görseller vb.leri sunulduğu. Davalının internet sitesi üzerinde de delilleri yok etme ihtimali bulunduğunu....

                    TTK’nın 4. maddesine göre; ticari davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile ticari sayılması için en azından bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır (Ticari Dava, s.8-9 ...-..., ... 2013). Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır....

                      UYAP Entegrasyonu