WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm : TCK'nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve mahali Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ''trafik güvenliğini tehlikeye sokma'' suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK'nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ''üç aydan iki yıla kadar hapis cezası'' olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK'nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ''Basit Yargılama Usulü'' başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ''Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı...

    ın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde, orta refüj ile bölünmüş tek yönlü yolda seyir halindeyken, olay mahali olan kavşağa geldiğinde ''sola dönülemez ve sağdan gidiniz mecburi yön'' levhasına rağmen sol tarafa dönüşe geçtiği esnada karşı yönden gelmekte olan sanık ...'in yönetimindeki motosiklet ile çarpışması sonucu motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan ...'un ölümüyle sonuçlanan olayda, bilinçli taksirin yasal koşullarının oluştuğunun ve sanık hakkında TCK'nın 22/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkı korumak suretiyle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ın ceza miktarına ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya içeriğine göre; 13/12/2014 günü saat 23.25 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal içi, aydınlatmanın mevcut olduğu, bölünmüş, üç şeritli, on iki metre genişliğinde, düz ve eğimsiz asfalt yolda seyir halindeyken, kaza mahali olan kontrollü dört yönlü kavşağa geldiğinde sağdan gelen trafiği kontrol etmeden sağa dönüş yapmak istediği sırada sağ şeritte seyir halinde olan katılan ...'...

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/4, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Dosya içeriğine göre; olay günü saat 17.25 sıralarında sanığın idaresindeki kamyonet ile meskun mahal içerisinde seyir halindeyken, kaza mahali olan kontrolsüz dört yönlü kavşağa geldiğinde kendisine hitap eden ''DUR'' levhasına rağmen kontrolsüzce sola dönüş yaptığı sırada katılan ...'...

          Evleri Yönetiminin 23/6/2013 ve 30/6/2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantılarının iptali ve tevdi mahali belirlenmesi talebine yönelik olarak davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş ise de alınan bilirkişi raporu tarafların iddiaları ve savunmalarını karşılamaya yeter derecede somut ve dosya gerçekleriyle örtüşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılması gereken 23/6/2013 ve 30/6/2013 tarihli genel kurul belgelerinin, hazirun cetvellerinin, taşınmazın yönetim planı ve işletme projesi ve diğer belgelerin yapılan harcamalar ve ek bütçeye ilişkin talepler de dikkate alınarak mali müşavir ve bu alanda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek tüm talepleri ayrı ayrı karşılayan, genel kurul tutanakları ve hazirun cetvellerinin değerlendirilerek rapor düzenletilerek sonucuna göre karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/07/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

            Yargılama Usulü ''başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan ''Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece genel hükümlere göre yargılamaya devam edilip karar verildiği gözetildiğinde mahkemenin uygulama yapılmayacağına ilişkin takdirinin olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede; Bozma ilamına uyularak, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazının reddine, ancak; Dosya içeriğine göre; 19/06/2013 günü saat 15.30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki motosiklet ile meskun mahal içi, 55 km/saat hız sınırının bulunduğu, iki yönlü, düz ve eğimsiz asfalt yolda seyir halindeyken, kaza mahali...

              Sitesi C mahallesi 409 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalının da aynı parseldeki 404 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti olduğunu, davalının ortak alana 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa ve projeye aykırı olarak ve de bu konuda davacının muvafakatı olmadan 40 m²'lik alanı kaplayan yere yan beton bir teras inşaa edip üzerini de pergole ile kapatarak ortak mahali kendi kullanım ve tasarrufu altına aldığını, davalıya ... 2. Noterliğinden 30/10/1995 tarih ve 24160 yevmiye nolu ve 31/10/1995 tarih ve 24281 yevmiye nolu iki ayrı ihtarname gönderildiğini, ihtarname semere vermediğinden ortak yere vaki el atmasının önlenmesine, yapılan ilavelerin, teras ve pergolenin kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece 25/12/2014 tarihinde verilen davanın reddine ilişkin kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18....

                Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahali Cumhuriyet savcısının, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması düzenlemesinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık ve hakaret suçlarından hükmedilen hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, para cezalarının belirlenmesine esas alınan tam gün sayılarının belirtilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün hapis ./....

                  Yukarıdaki açıklanan ihtar ve yazıya göre alacağın kime ödeneceği hususunda münazaa çıkması üzerine davalının Bursa 3.Sulh Hukuk Mahkemesi 2008/714 D.iş esas, 2008/729 karar sayılı 21.08.2008 günlü kararı ile tevdii mahalli tayin ettirdiği, dilekçe ve tevdii mahalli kararının gerek davacı .... Yağ ve Yemek San.Tic.AŞ.ve gerekse de dava dışı ... Yemek San.Ltd.Şti.’ne tebliğ edildiği, davacı ve dava dışı şirketin anılan karara karşı itirazda bulunmadıkları, davalının da bu karar gereğince ilgili bankaya temlike konu alacağı yatırdığı dosya içeriğinden belli olup davalı yanca da bu hususlar savunma konusu yapılarak borçlu olunmadığı ileri sürülmüştür. BK’nun 91.maddesinin 1.cümlesi “Alacaklı mütemerrit olduğu takdirde borçlu hasar ve masrafları alacaklıya ait olmak üzere vereceği şeyi tevdii ederek borcundan beraat edebilir…”hükmünü içermektedir....

                    e sözlü muvafakat verip vermediği, avukatların yaptıkları temyize rızasının olup olmadığının sorularak, muvafakat etmesi halinde temyiz talebiyle ilgili inceleme yapılmak üzere geri gönderilmesi, sanığın temyize muvafakat etmemesi halinde ise gıyabi hükmün başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekli de belirtilmek suretiyle yöntemine uygun olarak tebliği sağlanarak tebellüğ belgesi ve temyiz edilmesi halinde dilekçesi de eklenip ek tebliğname düzenlendikten sonra iadesi kaydıyla dosyanın mahalline gönderilmesine" karar verildiği, tevdii kararı üzerine avukat ... ...'in, sanık tarafından avukat ... ...'e verilmiş vekaletnameyi dosyaya sunduğu, ancak adı geçen avukatın dosyada sanık müdafii olarak görev almadığı ve tevdii kararının gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmakla, sanığa dosyayı temyiz etmesi için Av. ... ... ve Av. ... ...'...

                      UYAP Entegrasyonu