nun sevk ve idaresindeki minibüs ile meskun mahal içi, aydınlatmanın mevcut yolda seyir halindeyken, kaza mahali olan kontrollü dört yönlü kavşaktan geçiş yapmak istediği esnada minibüsün sol kısmıyla, aynı kavşağa giren sanık ... 'ın sevk ve idaresindeki ticari taksinin sağ yan kısmına çarpması şeklinde meydana gelen ve sanık ...'ın aracında bulunan, katılan ...'nin basit tıbbi müdahale ile iyileşemez ve kemik kırığı oluşacak şekilde, katılan ...'nin basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek ve hayati tehlike geçirecek şekilde, katılan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Suça konu eşyanın suç tarihi itibariyle değeri dikkate alındığında yasal koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesi ile uygulama yapılması ve 26.10.2007 tarihli yakalama tutanağı içeriğine göre, polis ekiplerinin olay mahali çevresinde yaptıkları araştırmada, hırsızlığın meydana geldiği sokağa yakın yerde bulunan sokak içerisinde, sanığı elinde çalınan malzeme ile kaçarken yakaladıklarının anlaşılması karşısında, suçun tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır....
Dairemizin bozma ilamında işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayicine göre müteahhitlik kârı ve KDV de dahil olduğu gözetilerek iş bedeli hesaplanması gerektiğinin belirilmesine karşın mahali piyasa rayicine bilirkişi tarafından %18 KDV'nin ilave edilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenlerle mahkemece 98.115,98 TL'ye hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde usuli kazanılmış hak kuralına aykırı biçimde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 04/12/2013 NUMARASI : 2013/374 (E) ve 2013/783 (K) SUÇ : Hırsızlık Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın yakalandığı yer ile suç mahali arasındaki mesafe, tutanak tanıkları ve mağdur beyanı alınarak tespit edilip, sonucuna göre TCK 35. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilememesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması hususu ise infaz aşamasında re'sen dikkate alınabileceğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 73/4, CMK'nın 223/8. maddesi gereğince düşme Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın idaresindeki otomobil ile 18.30 sıralarında 1,36 promil alkollü vaziyette seyir halindeyken, olay mahali olan kontrolsüz kavşağa geldiğinde sola doğru manevra yaptığı esnada aynı istikamette seyretmekte olan mağdur ...'ın aracına çarptığı, Mağdur ...'ın aracın bulunan ..., ..., ..., ..., ... ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı kanuna muhalefet HÜKÜM : Sanıkların hükümlülüklerine, ertelemeye, müsadereye, iadeye Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Dairemizin 27.05.2013 gün ve 2012/18866 Esas - 2013/11348 Karar sayılı ilamı ile, yokluğunda verilen hükmü temyiz etmeyen sanık Shahrokh Mostafazadeh'e kovuşturma evresinde bildirdiği ve daha önce geçerli tebligat yapılamamış olan adresine 7201 sayılı yasanın 35.maddesine göre yapılan tebligatın usule uygun olmayıp yasaya aykırı bulunduğundan, gerekçeli kararın anılan sanığa tebliğ edilmesi için tevdii kararı verildiği ve söz konusu tevdii kararının gereğinin mahkemece yerine getirilmediği görülmekle, sanık Shahrokh Mostafazadeh'in Türkiye'de yerleşik adresinin olup olmadığının araştırılması, adresi tespit olunamadığı takdirde 7201 sayılı Tebligat Kanununun...
Anne veya babanın hayatta olması halinde aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmaları olduğundan boşanma ile velayeti verilen babanın ölümü üzerine öncelikle anneye velayetin tevdii edilip edilmeyeceğinin tartışılması gerekir. Velayetin tevdii konusunda görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin anneye velayetin tevdiini uygun görmemesi halinde, çocuklara vasi tayini için vesayet makamına ihbar gerekecektir. Öncelikli sorun velayetin anneye tevdii edilip edilmeyeceği olduğundan aile mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye hukuk mahkmesi (Ticaret mahkemesi sıfatıyla) ise, talebin çekişmesiz yargı işi olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 6100 sayılı HMK ‘nın 382/2-d maddesinde, “Borçlar kanunundaki çekişmesiz yargı işleri ; 1)Yetkisi sona eren temsilcinin temsil belgesini mahkemeye ibraz etmesi 2) Borçluya ifa veya teminat göstermesi için süre verilmesi, 3) Tevdii mahalli belirlenmesi veya tevdi edilmeyecek eşyanın satılması ---“ şeklinde sayılarak düzenlenmiştir. Aynı yasanın 382/2-e bendinde ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri de sayılmış ve bunlar arasında tevdii mahalli tayini sayılmamıştır.Hal böyle olunca talebin Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
belirtilip tevdii kararındaki eksikliğin giderilmesinin istenildiği, Mahkemece düzenlenen 31.03.2021 tarihli Dosya Gönderim Formunda, gönderi takip bilgileri formu ve posta gönderim belgesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen 6 adet dosyanın ağırlığının 30.000 gram, ancak iade edilen 3 dosyanın ağırlığının 12.680 gram olduğu, bu haliyle daha önce ana dosya ile birlikte gönderilen 3 eksik dosyanın da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında olduğu ve eksikliğinin giderilemediğinin belirtildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.09.2021 tarihi yazısı ile mevcut haliyle ana dosya ile birlikte toplam 3 dosyanın Dairemize gönderildiği, UYAP kayıtları üzerinden yapılan incelemede, tevdii kararı öncesi ve sonrasında 3 dosyanın Dairemize teslim edildiği ve dosyanın bu haliyle temyiz incelemesine elverişli olmadığı anlaşılmakla; Dairemizin 11.02.2021 tarihli, 2019/4874 Esas ve 2021/1315 Karar sayılı tevdii kararında belirtilen dosya ve belgelerin akıbetinin araştırılıp temin edilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizin 26.11.2014 gün, 2014/8526 Esas ve 2014/13267 Karar sayılı Tevdii kararıyla sanık müdafiin 04.08.2014 tarihli temyiz talebi hakkında düzenlenen bir tebliğname bulunmaması nedeniyle sanık müdafiin temyizi hakkında tebliğname düzenlenmesi gerektiği belirtildiği halde bu noksanlığın giderilmediğinin anlaşılması karşısında, Dairemizin 26.11.2014 günlü tevdii kararı gereğince tebliğname düzenlenmesinden sonra iade edilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....