WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli kararın tebliğ edildiği adresten taşınan ve yeni adresini de yargılama aşamasında ve savunması alındığı sırada bildiren sanığın eski adresine yapılan tebligatların usul ve yasaya aykırı olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir....

    yere tahakkuk yaptırılmak suretiyle mal edinilen miktarların belirlenmesi için dosyanın Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, suçun oluşumu ve niteliği ile her iki suç yönünden TCK'nin 61, 168, 248 ve 249. maddelerinin uygulanmasına etkisi bakımından iddianameye konu eylemlerin ayrı ayrı irdelenip mal edinilen tutarların kesin ve her suç için ayrı ayrı saptanmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, yetersiz bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, TCK'nin 212. maddesindeki hüküm nedeniyle aynı Kanun'un 247. maddesinin 2. fıkrasında bileşik suç olarak düzenlenen nitelikli zimmet suçunun işlenmesi sırasında sahte evrak düzenlenmiş olması halinde ayrıca bu suçtan hüküm kurulması gerektiği, bileşik suç hükümlerinin uygulanabileceği bu hale dair sahtecilik suçuna ilişkin olarak özel gerçek içtima kuralına yer verildiği gözetilmeden, eylemlerin bir bütün olarak zincirleme...

      Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 20.11.2006 gün ve 2006/517 Esas, 2006/713 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: "Sanığın annesi tarafından oynatması için kendisine tevdi edilen beş yaşındaki mağdure ...'...

        Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, vasi atanma istemine ilişkindir. Dava, evlilik dışı doğan ve tanıma yoluyla nüfusa tescil edilen küçüğe annesinin de yaşının küçük olması nedeniyle Türk Medenî Kanununun 337. maddesi uyarınca vasi tayin edilmesi istemine ilişkindir. TMK'nın 337/2 maddesinde "Ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdi edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda ise, küçüğün anne ve babası sağ ve ergindir. Öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin anneye veya küçüğü tanıyan babaya tevdii edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Tamamen sahte olarak tanzim edilmiş suça konu çekin sanık tarafından keşide edildikten sonra ciro yoluyla tedavüle sokularak atılı suçun işlendiği iddia ve kabul edilen kamu davasında, sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmalarında suça konu senedi ... isimli şahıstan hatır çeki olarak aldığını iddia etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından ... isimli şahıs tanık olarak dinlenip, sanığın ve ...'...

            Asliye Ceza Mahkemesi'nin 26.01.2002 gün 2006/69 E., 2007/260 K. sayılı kararına konu olan hırsızlık suçundan hükmedilen 5 yıl hapis cezasına ilişkin hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 1-Sanığın teşhise elverişli fotoğraflarının çektirilmesi ve hükümlülüğe dayanak teşkil eden güvenlik kamera kayıtları ile birlikte işin ehli bir bilirkişiye tevdi ile, hırsızlığa konu cüzdanın alınma anı ve cüzdanın içerisinin boşaltıldığı anın belirlenmesi ile söz konusu eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin araştırılarak sonucuna göre, deliller bir bütün olarak değerlendirildikten sonra hukuki durumunun takdiri gerektiği gözetilmeden, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinin uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün...

              e atfen bulunan imzanın katılana ait olup olmadığı yönünden farklı görüşlere yer verilmesi, katılan vekilinin temyiz dilekçesinde Adli Tıp Kurumu raporunda mukayeseye esas alınan 05.01.1979 yılına ait katılana atfen bulunan imzanın katılana ait olmadığının, sahte atıldığının belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından; katılan vekilinin temyizinde belirttiği hususunda dikkate alınarak suça konu bononun bu kez İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü veya Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden seçilecek yazı ve imza incelemesinde uzman 3 kişilik bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek bu raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanun'un...

                konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde düzenlenen Seri Yargılama Usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde düzenlenen Seri Yargılama Usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 3.Aile ve Bakırköy 3.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - KARAR - Dava, 2.6.2003 doğumlu küçük ...'ın anne ve babasının ölmesi nedeni ile küçüğe vasi atanması istemine ilişkindir. Bakırköy 3.Sulh Hukuk Mahkemesince küçüğün velayet altına alınmasıın uygun olacağından bahisle davaya velayet işlerinde görevli asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de dosya içindeki nüfus kayıtlarından küçüğün anne-babasının 9.5.2004 ve 27.1.2013 tarihlerinde öldükleri anlaşılmaktadır. Velayet ..., evlat edinme hariç sadece anne-babaya tanınmış bir hak olup anne-baba dışında kimseye tevdi olanamaz. TMK'nun 404.maddesinde "velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır....

                      UYAP Entegrasyonu