Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadastrodan önceki sebeplere dayanarak dava açmıştır. Mahkemece dava konusu taşınmazın tespitten önce kim tarafından ne suretle kullanıldığı yöntemince araştırılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ve ziraat bilirkişisi ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2019/303 2020/340 DAVA KONUSU : Tapu Kaydında Düzeltim (Tespitten Önceki Hukuki Sebebe Dayalı Şerh İptali İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin uzun yıllardır Ümraniye İlçesi Hekimbaşı Mahallesinde ikamet ettiğini, müvekkilinin 22 yıl önce 123 ada 13 parsel sayılı taşınmazdan yaklaşık 200 m2 yeri Niyazi Yılmaz isimli şahıstan satın aldığını, kadastro çalışmaları yapıldığı esnada müvekkilinin il dışında olması sebebi ile çalışmalara katılamadığını ve beyanda bulunamadığını, bunu fırsat bilen müvekkilinin arsasına sınır komşusu olan Selahattin Yazıcı isimli şahsın müvekkiline ait arsada kendisine yol açarak arsayı böldüğünü beyan ile; Ümraniye İlçesi Hekimbaşı Mah Yunus Emre Sk (Şimalyıldızı) 123 ada, 13 parselde bulunan 108,31 M2 lik taşınmazın tapuda beyanlar hanesinde yazılı olan sahipsiz şeklindeki ibarenin müvekkilinin T1 kullanımda olduğunun tespitine karar verilmesini...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEBE DAYALI ŞERH İPTALİ İSTEMLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhde isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,7.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEBE DAYALI ŞERH İPTALİ İSTEMLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; tapu kaydındaki intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2019/122 ESAS, 2021/143 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

        adına yapılan tespitin 14.3.1960 tarihinde kesinleştiği, incelenmekte olan bu davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kaçırılmasından sonra 20.6.2006 tarihinde açıldığı anlaşıldığına göre; tespitten önce var olduğu ileri sürülen hakka dayalı biçimde açılan davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, somut olayda; davacı vekili, davalıların miras bırakanı olan önceki tapu kayıt malikinin 30 yıl önce ölmüş olduğunu, tapu kaydının mirasçılar adına intikalinin sağlandığı 2000 yılına kadar vekil edeninin 20 yıldan fazla süre ile kanunda belirtilen koşullar altında zilyet olduğunu ileri sürerek tespitten sonra devam eden hakka dayalı olarak da iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir....

          Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının henüz kesinleşmediği, taşınmazın Yusufeli Kadastro Mahkemesi’nin derdest olan 2011/82 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu olduğu anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Zaman bakımından görev" başlığını taşıyan 26. maddesinde, askı ilan süresi içinde açılan davaların yanında, tespitten önceki haklara dayanılarak asli müdahil olarak davaya katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkların da Kadastro Mahkemesinde incelenip karara bağlanacağı belirtilmiş olup, somut olayda davanın tespitten önceki zilyetlik iddiasına dayalı olarak açıldığı, dava ve karar tarihi itibariyle taşınmazın kadastro tespitinin henüz kesinleşmediği, şu halde davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan eldeki davanın, Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davaya katılma talebi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

            O halde öncelikle davacıdan talebi tam ve doğru bir şekilde açıklattırılmak suretiyle, davacının talebinin taşınmazın tespitine esas tapu kaydının miktar fazlası üzerinde kazandırıcı zamamaşımı zilyetliği sebebine mi yoksa taşınmazın tespitten önce tapu maliklerince yapılan taksim nedeniyle kendisine düşen bölümün ifrazı ile adına tescil talebine mi yönelik olduğu tereddütsüz olarak belirlenmeli, daha sonra iddia ve savunmalar doğrultusunda keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından iddia ve savunmalar doğrultusunda bilgi ve görgüye dayalı olarak beyanları alınmalı, dava tespitten önceki sebeplere dayalı olarak açıldığına göre, farklı hukuki sebebe dayalı olarak taşınmaz edinilmesi ya da taksim ve benzeri nedenlerle zeminde ayrı kullanılması halinde malikinin her bir parçasının ifraz edilerek tapuya tescil edilmesini isteme hakkının bulunduğu ve davalı ... kadastro tespitindan sonra kayden pay satın alma nedeniyle malik olduğuna göre TMK'ın 1023. maddesinde öngörülen "Tapu...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece " davacılar tarafından 06/08/2020 tarihinde kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının tespitin kesinleştiği 08/08/1978 tarihinden itibaren 3402 sayılı kanunun 12/3 maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, davalı tarafça kesin hüküm itirazında bulunulmuş ise de hak düşürücü sürenin öncelikle değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine " karar vermiştir....

              Tapu kaydı da mülkiyet belgesi olup, 3402 sayılı Yasada da, diğer gayrimenkul mevzuatımızda da tescil harici bırakılan yerler hakkında tespitten önceki hukuki nedenlere dayalı olarak dava açma süresini sınırlayan bir düzenleme bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık sınırlama hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlara ilişkindir. Hal böyle olunca, Mahkemece davanın esasına girilip iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünde kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu