Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro Mahkemeleri kural olarak tespit tutanağı düzenlenip askı ilanına çıkartıldıktan sonra, askı ilan süresi içinde ve tespitten önceki hukuksal nedenlere dayalı olarak açılan davalara bakmakla görevlidir. Tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlara ilişkin davalarla, tutanaklar kesinleştikten sonra açılan davalara ve tespitten sonraki ../.hukuksal nedenlere dayalı olarak açılan davalara bakmak Kadastro Mahkemelerinin görevi dışında kalıp genel mahkemelerin görevine girmektedir. Görev kamu düzenine ilişkin olup taraflarca öne sürülmese bile mahkemelerce kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Somut olaya gelince ; davacı ... satın almaya dayanarak dava açmış, mahkemenin 18.06.2008 tarihli celsesi ile yapılan keşifte dava konusu taşınmazların yarı hissesini ... den 1995 yılında satın aldığını beyan etmiş, bu beyanını da imzası ile doğrulamıştır. Kısaca davacı ... dava konusu taşınmazları 1995 yılında satın aldığını öne sürmüştür....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edilmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği, geçmiş ise tespitten önceki nedenlere dayalı olarak beyanlar hanesine yönelik olarak dava açılıp açılamayacağı hususuna ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 ... Kadastro Kanunu’nun (3402 ... Kanun) 12/3, Ek 4 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 ......

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3 KARAR NO : 2021/15 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TORUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20.11.2019 NUMARASI : 2017/182 ESAS - 2019/173 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

      Bu hakkın ileri sürülmesi ancak yasa ile sınırlanabilir. 3402 sayılı Yasa'da ve diğer gayrimenkul mevzuatımızda tescil harici bırakılan yerler hakkında tespitten önceki hukuki nedenlere dayalı olarak dava açma süresini sınırlayan bir düzenleme bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık sınırlama hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlara ilişkindir. Hal böyle olunca, Mahkemece davanın esasına girilip iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünde kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 30.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Belgenin içeriği kadastrodan önceki sebeplere işaret etmekte ise de; düzenleme tarihinin kadastro tespitinin yapıldığı 26.04.1980 tarihinden sonra ve tutanağın hükmen kesinleştiği 24.06.1988 tarihinden önce düzenlendiği bir gerçektir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında, tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz denilmektedir. Görüldüğü gibi tarafların parmak izini taşıyan belge tespitten 4 yıl sonra 25.07.1984 tarihinde düzenlenmiştir. Kadastro parsel numaraları da bu belgede yer almaktadır. Bu belgenin kadastro tespitinden önce düzenlendiği, kadastrodan önceki sebeplerden sayılan belgeye dayanıldığından söz edilemez. Kadastro tespitinden sonra düzenlenen belgeler hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasını uygulama olanağı bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro sonucu tapuya tescil edilen taşınmaz hakkında, tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak (kayden satın alma ve TMK'nın 1023.md.) davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 4....

            Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ilişkin kadastrosu tutanağının 17.09.2004 tarihinde düzenlendiği ve tespitin itiraz edilmeksizin 02.02.2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacılar tespitten önceki hukuki nedene dayalı olarak 03.03.2015 tarihinde dava açmışlardır. Buna göre, tespitin kesinleştiği 02.02.2005 tarihi ile dava tarihi olan 03.03.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre dolmuştur....

              Anılan Kanunun 12/3 maddesi gereğince "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." Belirtmek gerekir ki, 10 yıllık süre içerisinde açılacak davada davacının mutlaka kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayanması zorunludur. Diğer bir anlatımla, davacı kadastrodan önceki bir hakka dayanmalıdır. Somut olaya gelince, dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının 11.10.1963 tarihinde düzenlendiği, Hazinenin itirazı üzerine hükmen 08.11.1988 tarihinde taraflar adına tescile karar verildiği, davacıların ise tespitten sonra düzenlendiği anlaşılan 16.05.1977 tarihli taksim sözleşmesi ve 19.01.1981 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak bu davayı açtıkları anlaşılmıştır....

                den alınmasına, Davalı-birleşen dosya davacısı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Mahkemece, taksim sonucu taşınmazın bir kısım mirasçılara intikal ettiği ve bazı mirasçıların hisselerinin diğer mirasçılara sattığına dair davacı ... iddiasının kadastrodan önceki sebebe dayandığı ve tapulama tutanağının kesinleştiği 03.09.1984 tarihinden dava tarihine kadar hak düşürücü sürenin dolduğu grekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi gereğince bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme görevi ise hakime aittir. Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı ..., kesinleşen tespitten sonra bir kısım tapu kayıt maliklerinden harici pay satın almaya dayanmış olup, talep tespit sonrası sebebe dayalı olduğundan 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu