Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmün gerekçesinde açıklandığı üzere talep tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak açıldığı halde ve aynı nedenlerle davaya katılan başkaca müdahiller yönüyle hüküm kısmında görevsizlik kararı verilmesine rağmen müdahil Hüseyin ... k'ün davasın hüküm yerinde esastan reddine karar verilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece adı geçen müdahil yönüyle de görevsizlik karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 3. fıkrasında yer alan esastan reddine dair hükmün müdahil Hüseyin... 'ün yönüyle BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.630,00 TL vekalet ücretinin temyiz edenlerden alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren aleyhine temyiz olunan Hazineye verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden müdahil Hüseyin Güçlütürk mirasçılarına iadesine, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydı Ve Mülkiyet Hakkına dayalı Tapu Kaydının İptali Ve Tescili K A R A R Dava tespitten öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2022 NUMARASI : 2022/210 2022/383 DAVA KONUSU : (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Kahramanmaraş İli Onikişubat İlçesi Tekir Mah. 294 Ada 56 Parsel numaralı tarla vasıflı taşınmazın tamamının davalı adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın 2.777,84 m2'ye denk gelen kısmının taşınmaz maliki davalıya ait olduğunu, davalı T3 taşınmazın müvekkiline ait kısmının devir talebine yanaşmadığını, üzerine düşen edimi ifadan haksız olarak kaçındığını, dava konusu taşınmazın müvekkili hissesine düşen kısmı yönünden tapu kaydının iptali ile müvekkili adına hissesi oranında tapuya cebren tesciline karar verilmesini talep talep ve dava etmiştir. Davalı davayı kabul etmiştir....

      İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: Eldeki davada davacının tespitten önceki sebeplere(taşınmaz satış vaadi sözleşmesine) dayanarak dava açtığı, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin davadan önce kesinleşmiş olup taşınmazın tapu siciline tescil edildiği, kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin 01/11/2010 tarihinde dolduğu, bu nedenle dava tarihi itibari ile yasada belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, hak düşürücü sürenin mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağı, bu haliyle hak düşürücü süre geçtiği için kesinleşen kadastro tespitine ve tapu kayıtlarına kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak dava açılamayacağı anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı Tapu İptali Ve Tescil istemine ilişkindir....

      Öte yandan mahkemece 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkralarında yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre bakımından davanın reddine karar verilmiş olması kadastro tespitinin yapılıp kesinleştiği 20.04.1965 tarihinden önceki hukuki sebep bakımından doğru ise de, tespitten sonra başlayan süre açısından davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Çünkü sözü edilen Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkraları kadastrodan sonra uygulanan madde ve fıkralar olmayıp kadastrodan önceki hukuki sebepler bakımından uygulanmaları söz konusudur. Mahkemece, maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan hukuki sebep bakımından kayıt maliki Boyacı İbrahim Halil (İbrahim Halil)’in kim olduğu bilinen ve tanınan kişi olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmiş bulunması doğru değil ise de dava redle sonuçlanmış olup hüküm sonucu itibariyle doğru bulunmaktadır....

        Davacı yanın iddiası tespitten sonraki hakka dayanmaktadır. 3402 sayılı Yasanın 25/son maddesi uyarınca kadastro tutanağının düzenlenmesi gününden, tutanak daha sonra tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, bu tescilden sonra dayanan hak ve istekler Kadastro Mahkemesinin görevi dışındadır. Ancak bu Yasanın 26 ve 40. maddeleri hükümleri saklıdır. Yasanın 40. maddesinde, öncesi tapulu olan yerlerin tespitten sonra kayden satılması ve buna göre tutanağın düzeltilmesi halinde bu dönem için Kadastro Mahkemesinin görevli olduğunu düzenlenmiştir. 26. maddesi ise zaman bakımından görevi düzenler. Askı ilanı süresi içinde açılan davalarda Kadastro Mahkemesi görevli ise de, bu hakkın tespitten önceki hak olması zorunlu bulunmadığına ve davacılar tespitten sonraki hukuki sebeplere dayanarak dava açtıklarına göre uyuşmazlığa bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/108 ESAS NULL/NULL KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya ili Aksu ilçesi Karaçalı mahallesi 13336 ada 69 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise aynı yerdeki 13336 ada 43 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, bölgede kadastro müdürlüğü tarafından 22/A uygulaması yapıldığını, müvekkiline ait arsa ve üzerindeki muhdesatın bir kısmının davalıya ait bitişik 43 parsele katıldığını, yapılan uygulamanın yanlış ve hatalı olduğunu, mülkiyet hakkının yenileme kadastrosu ile ortadan kaldırıldığını belirterek, yenileme kadastrosu ile hatalı ölçümlerin ve bu hatalı ölçümlere göre oluşturulan tapu kaydının iptaline 43 parsel sayılı taşınmazın yanlış ölçülen tapusunun eski parsel sınırları gözetilerek iptali ile iptal edilecek kısımların 69 parsele dahil edilerek müvekkili...

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1966 KARAR NO : 2022/1500 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2019/629 2021/204 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 16.12.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle ; Kaş İlçesi, Çavdır Mahallesi, 113 ada 174, 175, 176, 177, 178 parsel sayılı taşınmazlar ile 309 ada 2, 3, 4, 5, 7 (eski 1 parsel), 8 (eski 1 parsel) sayılı taşınmazların muris Ramazan Güvenç'ten ve davalıların babası olan muris Yusuf Güvenç'ten miras yoluyla intikal ettiğini, ilk orman olarak tespit edildiğini, ancak 1994 yılında orman kadastrosu ile 2B...

          Davacı tespitten önceki hukuki nedene dayalı olarak dava açmış, tespitin kesinleştiği tarihler ile dava tarihi olan 21.05.2010 günü arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre dolmuştur. Davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davacı tarafından sunulan delillerin bir önceki davanın tekrarı niteliğinde olduğu ve yeni bir delil bildirilmediğinden ispatlanamadığı gerekçesi ile esasa ilişkin olarak davanın reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibariyle yerinde olduğundan hükmün, gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA; yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Müdahil ...’ın tespitten sonra 2000 tarihli noter senedi ile düzenlenen harici pay satın almaya dayalı olarak davaya katıldığı, o halde, davacının iddiasının, tespit tarihinden sonraki nedene dayalı olduğu, tespitten sonraki hukuki nedene dayanan uyuşmazlıkları çözmek Kadastro Mahkemesinin görevi dışında olup Mahkemece davacının iddiası yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esası hakkında yargılama yapılarak davasının reddine karar verilmesinin” isabetsizliğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda müdahil davacı ...'ın davasının görev yönünden reddine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, ...'...

              UYAP Entegrasyonu