Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği fakat Kurumun anılan olayı iş kazası saymadığı,olayı hastalık sigorta kolu bakımından değerlendirilmesi gereken bir hadise olarak kabul ettiği anlaşılmaktadır. Kurumca işkazası nedeniyle vefat eden sigortalının haksahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak giderilmelidir. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında ise Kurum taraf değildir. Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2022 NUMARASI : 2022/211 ESAS, 2022/668 KARAR DAVA KONUSU : TESPİT (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.09.2018- 01.03.2020 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını ve hizmetlerinin bildirilmediğini ileri sürerek 01.09.2018- 01.03.2020 tarihleri arasında hizmet tespiti talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Kuruma bildirilmeyen çalışmasının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştr. Feri müdahil T5 Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının soyut iddialardan ibaret olduğu gerekçesiyle davanın reddini talep etmiştir....
Somut olayda; iş kazası olduğu iddia olunan 18.09.2008 tarihli olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında Kurum taraf değildir....
Oysa sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda her iki tarafın da (Kurum ve sigortalı) aralarında anlaşarak uyuşmazlığı çözüme kavuşturması beklenmeyecektir. ... Kurumun sigortalı olma şartlarını sağlamayan birine de sigortalılık hakkı bahşetmesi mümkün olmadığı gibi bu durumun hukuki olarak tanınması olanaksızdır. Sosyal güvenlik hukukundaki dava şartı olarak Kuruma başvuruda, uyuşmazlığın çözümünde arabuluculuktaki gibi iki taraflı bir süreç işlemeyeceği çözümün Kurumun takdirinde olduğu açıktır. Bu durumda Kurumun tek taraflı işlemi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalarda temel kural resen araştırma ilkesidir. Kamu düzeninden sayılan bu davalarda Kurumun tek taraflı yapacağı bir işlemin kesin dava şartı olarak kabul edilmesi neticesinde davanın usulden reddine karar vermek T7 ayrıcalıklı ve özel yapısıyla da örtüşmemektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin Fransa sigorta başlangıcı Türk-Fransa sosyal güvenlik sözleşmesi’nin 30/1 maddesi gereğince Türkiye sigortasına giriş tarihi olarak kabul edildiğinden borçlanılan gün sayının bu tarihten (01.10.1992) geriye götürülerek sigorta başlangıç tarihinin 25.12.1990 tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini, kurumun işleminin yasalara aykırı olduğunu, mahkemece mevzuat göz ardı edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, sigorta başlangıç tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması talebine ilişkindir....
DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Almanya'da geçen bir kısım hizmetlerini borçlandığını,4/l-a statüsünde hizmetinin bulunduğunu, müvekkilinin 29/8/2013 tarihinde Kuruma başvurduğu halde cevap verilmediğini, Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gereğince ilk sigorta başlangıç tarihinin 05/10/1978 olduğunu belirterek, davacıya tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İş Kanununun 79'uncu maddesinde yazılı uzlaşma teşebbüsünün yapılmamış olması davanın kabulüne ve görülmesine mani teşkil etmez. 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz. Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir....
Somut olayda, iş kazası olduğu iddia olunan olayın iş kazası ihbarı olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği, davacı tarafa iş kazası ihbarı yapmak üzere Kuruma başvurması için önel verilmediği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açmaları için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. O halde davalı şirketin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 24 ve devamı maddeleridir. 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 3. fıkra hükmü ile, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunluluğu getirilmiş olup Mahkemece, davacının anılan madde kapsamında Kuruma başvurusunun bulunmadığı gerekçesi ile dava ret edilmiş ise de, yargılama aşamasında davacının 11.12.2015 tarihinde Kuruma başvurduğu, aynı tarihli yazı ile davacının talebinin Kurumca ret edildiğinin anlaşılması karşısında, davacının anılan yasal düzenleme kapsamında Kuruma başvurusunun bulunduğu belirgin olup işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme...
Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü 3. fıkra olarak eklenerek 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan davalarda (hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç) dava açılmadan önce Kuruma başvuru zorunlu hale getirilmiştir. 25.10.2017 Tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, 5521 sayılı Kanunu yürürlükten kaldırarak onun yerini almıştır. 7036 sayılı Kanun'un 4. maddesinde de; "... 31.05.2006 Tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına başvurulması zorunludur....