Dava, hor kullanma tazminatı, tespit dosyası masrafı, damga vergisi ve onarım süresi kira bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı kiracının kiralanan taşınmazı boşaltmasından sonra aldıkları mahkeme tespit raporu ile taşınmazın hor kullanıldığının ve tadilat süresinin tespit edildiğini belirterek 75.000 TL hor kullanma tazminatı, 1.061 TL tespit dosyası masrafı, 1.398 TL damga vergisi ve 12.000 TL onarım süresi kira bedeli olmak üzere toplam 89.459 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, tespit raporunu kabul etmediklerini, meydana gelen hasarların olağan kullanımdan kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu taşınmazların taraflar arasındaki anlaşma ve kabulü gereğince bilirkişi kroki ve raporunda belirtilen şekilde; 1391 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında olduğu gibi ... ve ... adlarına, 1391 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında olduğu gibi ... ve ... adlarına, 1391 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında olduğu gibi ... ve ... adlarına, 1391 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında olduğu gibi ... ve ... adlarına, 1391 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında olduğu gibi ... ve ... adlarına, 1391 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında olduğu gibi ... ve ... adlarına, 1391 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında olduğu gibi ... adına, 1392 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında olduğu gibi ... adına, 1392 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında olduğu gibi ... adına...
adına tespit edilmiştir. 224 ada 1 parsel sayılı 592,96 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden park niteliği ile Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiştir. 225 ada 1 parsel sayılı 384,13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden ... kargir 2 katlı ev niteliği ile ... Bozatlı adına tespit edilmiştir. 123 ada 12 parsel sayılı 343,57 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden ... kargir 2 katlı ev niteliği ile ... adına tespit edilmiştir. 128 ada 1 parsel sayılı 3.279,10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir....
Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz." şeklinde düzenleme yapılmıştır. Tespit davasında, sadece tespit hükmü verilebilir. Tespit davasında verilen karar ile hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu kesin olarak tespit edilir. Bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için, bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin (hukuki yararının) bulunması gerekir. Hukuki yarar bir dava şartıdır. Eda davalarında ve inşaî davalarda hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, özellikle eda davası açılması mümkün olan hallerde olumlu tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmelidir.Somut olayda, şirket ortağı davacı tarafından, davalı şirketler arasındaki organik bağın varlığının tespiti istemiyle dava açılmıştır....
Aslında ... davasının içinde tespit istemi de yer almaktadır. Davalı aleyhine ... hükmü kurabilmek için öncelikle hukuki ilişkinin tespiti zorunludur. ... davasında verilen hüküm iki aşamalı olup tespit ve edayı içermektedir. Ancak yukarıda da değinildiği gibi hak sahibinin her zaman ... davası açması koşulları bulunmayabilir. Bu nedenlerle doktirinde kabul edildiği gibi (..., Medeni Yargılama Hukuku, ..., 2000 s.324 vd. Baki Kuru, Tespit Davaları, ... 1963 s.12 vd.), uygulamada da tek başına açılan tespit davalarının dinlenebileceği kabul edilmiştir. Bu husus "Tespit davası da ... davasının öncüsü durumundadır. Henüz şartları tamam olmadığı için açılamayan ... davası için ilerideki hukuki ilişkinin belli edilmesi bakımından kesin delil olarak kullanılmak üzere tespit davası açılabilir...." şeklindeki 7.7.1965 tarihli ve 1965/5-1965/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça belirtilmiştir....
Maddesine göre, tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Ancak maddenin ikinci fıkrasına göre, tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Bunun yanı sıra maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz. Tespit davasının konusunu ancak hak veya hukuki ilişkiler oluşturur. Bu kapsamda her çeşit hukuki ilişki tespit davasının konusu olabilir. Buna karşılık, somut bir olaydan doğmayan, soyut hukuki ilişkilerin tespiti istenemez. Ayrıca davacının tespit davasına konu edilen hukuki ilişkisinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır. Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı yahut yokluğu, tespit davası açılabilmesi için yalnız başına yeterli değildir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 281 ada 11 parsel sayılı 557,95 m² yüzölçümündeki taşınmaz ...., adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresinde davacı hazine taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğuna dayanarak tespit maliki olmayan ... aleyhine dava açmıştır. Mahkemece davacının davasının reddine, dava konusu 281 ada 11 parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir. Davacı hazine 281 ada 11 parsel sayılı taşınmaz için açtığı davayı tespit maliki ...'...
Bu genel tanımlama ile tespit davasının hukukumuzda caiz olduğu ve delil tespitinden tümüyle farklı bir kurum olduğu hususuna, uygulamada duyulan tereddüt giderilmek suretiyle açıklık kazandırılmıştır" şeklindeki açıklamaya yer verilerek, devamında maddi vakıaların tek başına tespiti istenildiği takdirde tespit davasına değil, delil tespiti kurumuna başvurulması gerektiğine işaret edilmiştir. Tespit davalarında davacının amacı ve dolayısıyla talep sonucu, bir hak veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun veyahut içeriğinin belirlenmesi olup, hak veya hukuki ilişkinin varlığı yahut yokluğu tespit davası açılabilmesi için yalnız başına yeterli değildir. Bundan başka, tespit davasının dinlenebilmesi (esasına girilebilmesi için), konusunu oluşturan hak veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının korunmaya değer güncel bir hukuki yararının bulunması gerekir ....
ın işyeri adreslerine yapılan tebligatların bila tebliğ dönmesinden sonra adreslerinin tespit edilebilmesi için kolluk araştırması yapıldığı ve adreslerinin tespit edilememesi sebebiyle davalılara ilanen tebligat yapıldığı anlaşılmış olup davalıların adreslerinin tespit edilebilmesi için kolluk araştırması ile yetinilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle ilk olarak davalılar ... ve ...'ın TC kimlik numaraları tespit edilmeli ve TC kimlik numaraları belirtilerek Nüfus Müdürlüğü, Seçim Müdürlüğü, Askerlik Şubesi vb. Gibi resmi Kurumlardan davalıların adresleri araştırılıp tespit edilmelidir. Bu nedenle, davalılar ... ve ...'ın bu şekilde tespit edilen adreslerine hükmün yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu' nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Buradaki temel gerekçe ise, eda davasının tespit ve eda olmak üzere iki bölümden oluşması; eda davası sonucunda verilecek hükmün aynı zamanda bir tespit de içermesi nedeniyle aynı hak/hukukî ilişki için ayrı bir tespit davası açılmasının usul ekonomisine aykırı düşmesidir. Somut talep bakımından olduğu gibi tespit davası ile istenen, eda davası ile tamamen elde edilebiliyorsa davacının tespit davası açmakta hukukî yararının bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle davacının davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir....