Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan, tazminat (kıdem - ihbar) iddialarının sübut bulup bulmadığı noktasında toplanmaktadır. Genel olarak ispat külfeti, H.M.K.'nın 190/1. maddesi gereğince, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir....

Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Aynı şekilde işverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşe davetin davacıya tebligat mevzuat hükümlerine uygun yapılması gerekir. Kural olarak işçi, geçersizliği tespit edilen fesih tarihinde çalıştığı işyerinde ve işte işe başlatılmalıdır. İşçiye önceki koşulların tam olarak sağlanması ve aynı parasal hakların ödenmesi gerekir. İşçi eski coğrafi işyerine davet edilmelidir....

nin 2022/832 E., 2022/1175 K. sayılı ilamı ile 15/09/2022 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin Dairemiz'e gönderdiği 28/11/2022 tarihli dilekçesi ile işe iade istemi ile işverene başvuru yapıldığı yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. İşçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, feshe bağlı alacaklarla ilgili bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih mahkeme kararının sonuca göre haklı yada geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir....

Davacının daha önce açtığı işe iade davasında davanın reddine karar verilerek kesinleştiği ancak davacının Anayasa Mahkemesine başvurusu sonrası, Anayasa Mahkemesince işe iade davasında adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderildiği, bunun üzerine Batman 2. İş Mahkemesi'nin 12/03/2021 tarih, 2021/50 esas, 2022/86 karar sayılı kararı ile davacının işe iadesine karar verildiği ve kararın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 23.11.2021 tarih, 2021/1604 esas, 2021/1983 karar sayılı kararı ile kesinleştiği görülmüştür. Buna göre davacının kesinleşen işe iade kararı üzerine işe iadesi için başvuruda bulunup bulunmadığı araştırılarak feshe bağlı alacakların buna göre değerlendirilmesi gerekmektedir....

Feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işverene başvurması üzerine işe başlatılması halinde ise davaya konu fesih ortadan kalktığından, feshe bağlı alacaklar reddedilmelidir...'' Somut olayda; davacı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından hukuka aykırı olarak feshedildiğini beyanla 06.03.2020 tarihinde feshin geçersizliği talebi ile işe iade davası açmıştır. İşe iade davasının yanı sıra 23.03.2021 tarihinde işbu dava ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarını davalı işverenden talep etmiştir. Dosya kapsamından davacının işe iade davasının kabul edildiği ve kararın kesinleşmesinden sonra davacının işe iade için davalı işverene başvurduğu, davalı işverene 10.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı işveren tarafından 07.02.2022 tarihli ihtarname ile davacının işe davet edildiği, davacı tarafça 10.02.2022 tarihli ihtarname ile işe davetin samimi olmadığı gerekçesi ile icabet edilmeyeceği bildirilmiştir....

Davacının işten çıkışının 31.12.2015 tarihinde 18kod(iş bitimi) olarak verildiği tespit edilmiştir. Davacıya fesih ile birlikte veya işe başlatılma ihtarından sonra ödeme yapıldığı tespit edilememiş olup kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmıştır. Davacı mahkememizin 2016/58 E. sayılı dosyası ile açmış olduğu işe iade istemli davayı kazanmış ve dosya onanarak kesinleşmiştir. Davacı süresinde işe iade istemi ile başvurmuştur. Ancak davalının davacıyı işe başlattığına dair bir delil sunulmamıştır. İşe iade kararı üzerine işverene başvuran işçi, 4 aya kadar boşta geçen süreye ilişkin ücrete hak kazanır. İşverenin işçiyi işe başlatması veya başlatmaması bu noktada önem taşımaz. İşçiye en çok dört aya kadar ücreti yanında aynı süreyle sınırlı diğer hakları da ödenmelidir. Bu nedenle davacının boşta geçen süre ücret talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ayrıca davacının işe başlatıldığına dair somut bir delil bulunmadığından davacı işe başlatmama tazminatına da hak kazanmıştır....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/276 ESAS - 2020/40 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 02/09/2009- 25/09/2017 tarihleri arasında davalı şirket bünyesinde tıbbi tanıtım temsilcisi unvanı ile çalıştığını, iş akdinin haksız feshedildiğini, bunun üzerine işe iade davası açtığını ancak reddedildiğini, BAM kararı sonrası feshin geçerli nedene dayandığına hükmedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ : Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

Dava hak düşürücü süreler içerisinde açıldığı, davacının ifa ettiği belediye temizlik işi nedeniyle davalı Belediye'nin asıl işveren olduğu, Davacı ve davalılar arasında 3 yıllık belirli iş akdi yapıldığı, davacı ile işveren arasında belirli iş sözleşmesi var ise de, davacının taşeron davalı şirketlerin bir araya gelerek oluşturduğu iş ortaklığında belediye sosyal işlere bağlı işçi olarak çalıştığı, belediye işlerinin süreklilik arzettiği, davacı işçi ile belirli iş sözleşmesi yapılmasında objektif bir kriterin bulunmadığı, bu mehazda işçi lehine yorum ilkesi uyarınca davacı ile davalılar arasındaki iş sözleşmesi belirsiz kabul edileceği, Sosyal Güvenlik Kurumunun müzekkere cevabı ile davalı şirket bünyesindeki işçi sayısının otuzun üzerinde olduğu, Davacının kıdemi de 6 ayın üzerinde olduğu, İş Kanunu 20/2 maddesi gereğince, iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğinin ispatı külfeti davalı işveren üzerinde olduğundan, alt işverence yazılı fesih bildirmi yapılmadığı, fesih sebebinin...

İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur. ...." İşe iade kararı sonrası işe başlatılma talebine rağmen kanuni süre içerisinde işe başlatılmayan işçinin, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının hesaplanmasına esas ücretin belirlenmesi hususunda Yargıtay içtihatları ile bir takım ilkeler kabul edilmiştir. (örnek mahiyetinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2022/6466 Esas-2022/8025 Karar sayılı ilamı vb) Buna göre; Taraflar arasında, işe başlatmama sonucunda geçerli hâle gelen fesih tarihindeki ücretin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması hâlinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır....

DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Karşıyaka 4. İş Mahkemesinin 2015/89 Esas sayılı dosya ile müvekkili şirket aleyhine işe iade davası açmış olup, yapılan yargılama sonucunda davalının müvekkili şirketteki işine iadesine ve davalıya 1 yıllık brüt ücreti tutarında tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Yerel Mahkeme kararının Yargıtay 22....

UYAP Entegrasyonu