Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih, mahkeme kararının sonucuna göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi, işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Ancak, işveren işçiyi süresinde başvuruya rağmen işe başlatmamış ise, eldeki alacak davasının feshe bağlı alacaklar açısından erken açıldığının kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacaklarının bu nedenle usulden reddine karar verilmelidir. Feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işverene başvurması üzerine işe başlatılması halinde ise, davaya konu fesih ortadan kalktığından, feshe bağlı alacaklar reddedilmelidir (Yargıtay 9....

Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; Davacının istinaf sebebine göre işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağından işe iade davasının tarafı olmayan davalı asıl işveren üniversitenin sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Davalı üniversite ile dava dışı şirket arasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 maddesi uyarınca asıl işveren - alt işveren ilişkisi bulunduğu tereddütsüzdür. İşe iade davasında eldeki davanın davalısı üniversite taraf değildir. İşe iade davası davacı işçi ile dava dışı alt işveren şirketler arasında görülmüş ve sonuçlanmıştır. İşe iade davasında asıl işveren üniversiteye karşı açılan bir davanın bulunmadığından doğal olarak aleyhine hüküm kurulmamıştır. İşe iade davasının tarafı olmayan ve aleyhine hüküm kurulmayan davalı üniversite işe iade davasındaki feshin geçersizliğine bağlı parasal sonuçlardan sorumlu tutulamaz. Yargıtay 9....

Madde düzenlemesine göre, kamu düzenine aykırılık halleri hariç, istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; Davacı vekillinin istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme neticesinde, hükme dayanak alınan taraflar arasındaki arabuluculuk tutanağına göre, tarafların işçi işveren ilişkisinden kaynaklı olarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, UBGT ücreti, hafta tatili, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, erzak yardımı, alışveriş çeki, şenlik ücreti, Agi dahil işçilik alacakları konusunda tarafların 03/02/2020 tarihinde anlaştığı, ancak bu tarihten sonra davacı tarafından işe iade davası açılmış olduğu, işe iade davası sonrasında verilen kabul kararının istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğu, dolayısı ile işe iade davası sonucundaki duruma göre sözleşmenin fesih tarihinin değişmiş olduğu ve huzurdaki davanın fark kıdem tazminatı ve fark ihbar tazminatına yönelik olduğu dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesince...

Bunun üzerine müvekkil tarafından davalı işverene işe dönüş müracaatı yapılmışsa da işveren tarafından işe iadesi yapılmayarak, işe iade davası ile hüküm altına alınan tazminatlar kendisine ödenmiştir. Özetle, davamızın açıldığı tarih itibarı ile işe iade istemli tespit davası kesin hükümle sonuçlanmış olmasa da yargılama safahatında bu şart yerine gelmiştir. Hatta, istinaf başvurusuna konu mahkeme kararını verdiği tarihte, müvekkil tarafından işe dönüş başvurusunun işveren tarafından reddi ile hak etmiş olduğu tazminatlar (işe aide kararı ile hüküm altına alınan tazminatlar) kendisine ödenerek, iş akdi tamamen feshedilmiştir. yerel mahkemenin karar tarihi itibarı ile taraflar arasında bir iş akdi söz konusu değildir. Huzurdaki davada ilk bakışta bir dava şartı noksanlığından söz edilebilse de bu eksiklik hüküm anında tamamlanmıştır. Somut olayda vekalet ücretinin 4.957,66 TL olarak belirlenmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/55 ESAS - 2019/452 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı iddiası; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 03/09/2007- 30/04/2014 tarihleri arasında müvekkili şirkette çalıştığını, iş akdinin 30/04/2014 tarihinde müvekkili şirketçe alınan yönetsel karar uyarınca, banka satış destek pozisyonu departmanının kapatılması sebebiyle 4857 sayılı İş Kanununun 18. maddesi uyarınca feshedildiğini, davalının feshin haksız olduğundan bahisle 05/05/2014 tarihinde işe iade davası açtığını, Bursa 3. İş Mahkemesinin 24/12/2015 tarih ve 2014/927 E. - 2015/644 K. sayılı ilamı ile işe iade davasının kabulüne karar verildiğini, temyiz edilen kararın Yargıtay 7....

Somut olayda davacı tarafın iddiasının, davalı tarafın cevabının, taraflarca ibraz edilen ve mahkemece celp edilen kayıt ve belgelerin bir bütün halinde Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda, dava, ıslah ve fesih tarihine göre alacakların zamanaşımına uğramadıkları ve kesinleşmiş işe iade kararının ardından yasal süresi içinde işe başlatılma amacıyla işverene müracaat edildiği ancak 1 aylık süre içinde işçinin işe başlatılmaması karşısında dava yönünden hak düşürücü sürenin geçmediği tespit edilmiştir. Davacı işçinin, davalı tarafa karşı açtığı işe iade davasının, kanun yolu incelemesinden geçerek lehine sonuçlandığı ve anılan dava dosyasında davalı T4 asıl işveren durumunda olduğu buna göre işe iadenin mali sonuçlarından sorumluluğunun kesinleştiği tespit edilmiştir. Davacı işçinin usulüne uygun başvurusuna karşın işverenlikçe işe başlatılmadığı ve bu yönde bir bildirim ya da girişim yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır....

Bu durumda işveren, değişiklik teklifinden vazgeçerek sözleşmenin eski şartlarda devamını isteyebilir ya da çalışma şartlarında değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak şartları ile sözleşmeyi feshedebilir. Somut olayda golf tesislerinde temizlik işlerinden sorumlu müdür olarak çalışan davacının açtığı işe iade davasının kesinleşmesi üzerine davalıya 26.09.2006 tarihinde işe başlamak için başvurduğu, davalı tarafından 16.10.2006 tarihli ihtarname ile davacıya işe başlaması için teklif sunulduğu, davacının başlamak için gittiğinde kendisine atlı spor kulübündeki at ahırlarının temizlik işinin verilmesi sebebi ile daha alt pozisyon olduğu için davacı tarafından kabul edilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı tanıkları atlı spor kulübünde müdürlük kadrosunun bulunmadığını, üç kişinin çalıştığını beyan etmiştir....

    Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden tam teselsülün, dolayısı ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir. Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır....

    Davacılar kesinleşen işe iade dosyası gereği işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden asıl ve alt işveren olarak müteselsilen sorumludur....

    İşçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih mahkeme kararının sonuca göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Ancak işveren işçiyi süresinde başvuruya rağmen işe başlatmamış ise eldeki alacak davasının feshe bağlı alacaklar açısından erken açıldığının kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının bu nedenle usulden reddine karar verilmelidir....

    UYAP Entegrasyonu