Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. İşletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan en önemli nedenlerden biri, alt işveren uygulamasıdır. Alt işveren uygulaması bir işletmesel karardır. Alt işverene devrin işletme gereklerine dayanan geçerli fesih nedeni olması, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2’nci maddesinin 6 ve 7’nci fıkraları uyarınca geçerli ve muvazaaya dayanmayan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması şartına bağlıdır. Kanunu’nun 2’nci maddesinde belirtilen unsurları taşımayan alt işveren uygulaması, fesih için geçerli neden kabul edilemez....
Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. İşletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan en önemli nedenlerden biri, alt işveren uygulamasıdır. Alt işveren uygulaması bir işletmesel karardır. Alt işverene devrin işletme gereklerine dayanan geçerli fesih nedeni olması, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2’nci maddesinin 6 ve 7’nci fıkraları uyarınca geçerli ve muvazaaya dayanmayan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması şartına bağlıdır. Kanunu’nun 2’nci maddesinde belirtilen unsurları taşımayan alt işveren uygulaması, fesih için geçerli neden kabul edilemez....
Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. İşletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan en önemli nedenlerden biri, alt işveren uygulamasıdır. Alt işveren uygulaması bir işletmesel karardır. Alt işverene devrin işletme gereklerine dayanan geçerli fesih nedeni olması, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2’nci maddesinin 6 ve 7’nci fıkraları uyarınca geçerli ve muvazaaya dayanmayan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması şartına bağlıdır. Kanunu’nun 2’nci maddesinde belirtilen unsurları taşımayan alt işveren uygulaması, fesih için geçerli neden kabul edilemez....
İş akdinin davalı işveren tarafından 18.02.2015 tarihinde feshedildiği, Osmaniye İş Mahkemesi'nin 2015/99 Esas - 2016/536 Karar sayılı dosyası ile davacı işçi tarafından işe iade davası açıldığı, davanın kabul edildiği, kararın İstinaf ve Yargıtay kanun yollarından geçerek 05.10.2017 tarihinde kesinleştiği, davacı işçi tarafından yasal süresinde işe başlatılması için başvuru yapılmadığı tarafların kabulündedir. Taraflar arasında görülen ve kesinleşen işe iade kararıyla feshin haklı nedenle yapılmadığı kesinleşmiştir. Yine davacı işçi işe başlama başvurusu yapmadığından İş Kanunu'nun 21/b. maddesi gereği yapılan fesih geçerli nedenle feshin sonuçlarını doğurur. Bu durumda işveren tarafından yapılan 18.02.2015 tarihli fesih geçerli nedenle yapılmış sayılacak ve haklı nedenle fesih olgusu gerçekleşmeyeceğinden davacı işçi kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacaktır. Fesih tarihi, dava tarihi ve ıslah tarihi gözetildiğinde ise dava da zaman aşımına uğrayan dava kısmı yoktur....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2018 NUMARASI : 2017/617 ESAS - 2018/430 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işe iade davası açtığını ve kazandığını, kararın kesinleştiğini ve davalının davacıyı işe başlatmak üzere davet ettiğini, davacının davet ihtarına rağmen işe başlamadığını, işe davet ihtarını vekil ile takip edilen işte vekile tebliğ ettiklerini, usul ve yasanın bunu gerektirdiğini, kendilerinin bu şekilde yapmama olasılığına karşın bu sefer davacının "Vekil aracılığı ile başvurmama rağmen bana tebligat yaptılar. İşe davet geçersizdir" iddiasıyla bu davayı yine açacaklarını çünkü amacının işe başlamak olmadığını, tazminat almak için bu yolu seçtiklerini belirterek davanın reddine ve %20 den az olmamak şartıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/42 ESAS, 2020/323 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : BAKIRKÖY 15. İŞ MAHKEMESİ'nin 24/09/2020 Tarih, 2019/42 Esas, 2020/323 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi. G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı kurum arasında işçi işveren ilişkisi haksız olarak sona erdirildiğinden Bakırköy 30....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2019/201 2020/364 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait işyerinde çalışmakta iken sendika üyesi olması sebebiyle 12.05.2014 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, akabinde işe iade davası açtığını, işe iadesine, sendikal tazminata, 4 aylık boşta geçen süre ücretine hükmedildiğini, süresi içerisinde işe iade başvurusunda bulunduğunu ancak işe alınmadığı gibi haklarının da eksik ödendiğini, işe başlatılmadığı tarihin 20.04.2017 tarihi olduğunu, 1 öğün yemek ve servis hizmetinin işveren tarafından karşılanmasına rağmen davalı işverenin bunlara uygun ödeme yapmadığını, boşta geçen süre ücreti ile birlikte agi ödenmesi gerektiğinden aylık ödenmesi gereken agi miktarı kadar eksik ödenen boşta geçen süre ücretlerini talep ettiklerini belirterek işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava...
Asıl işveren ve alt asıl işveren arasındaki sözleşmenin muvazaalı olması halinde, asıl işveren başlangıçtan beri gerçek işveren olduğundan, feshin geçersizliği ve işe iade davasının tarafı gerçek işveren ile muvazaalı işlemin diğer tarafı olan kişi veya kuruluşlar olmalı, işçi gerçek işverene ait işyerine iade edilmeli, işe iadenin mali sonuçlarından muvazaanın tarafı olan kişi veya kuruluşta gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır. Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması ve muvazaa bulunmaması halinde ise, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece; davalı Belediye ile dava dışı alt işveren yüklenici arasındaki muvazaalı ilişkinin kesinleşen işe iade davası ile tespit edildiği, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği, davalı emsal işçisinin ücreti dikkate alınarak hesaplama yapıldığı işe iade davasının kesinleşmesi sonucu davalı tarafından işe iade başvurusu üzerine işe başlatılmadığından kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacının haftada 6 gün çalıştığından hafta tatili alacağı bulunmadığı, fazla mesai yaptığı, UBGT günlerinde çalıştığı iddiasını ispatladığı, davalının yıllık izinlerin kullandırıldığını ispatlayamadığı, ücret fark alacağı talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır. Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden tam teselsülün, dolayısı ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir. Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olduğundan feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez....