, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 15/12/2017 tarihli rapor ile müvekkilinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle %8 oranında maluliyetinin bulunduğunu tespit edildiğini, davalı işverence kuruma iş kazası bildirimi yapılmadığını, aksine kötü niyetli olarak müvekkilinin iş akdinin sonlandırıldığını, müvekkili tarafından Çayırova T5 14/02/2017 tarihinde meydana gelen olayın iş kazası olduğunun ve maluliyetin tespiti için başvurduğunu ve kurumca olayın iş kazası olmadığına dair karar verildiğini, davalı işverenin iş sağlığı ve güvenliği için gerekli önlemleri almadığını, bu nedenlerle 14/02/2017 tarihinde meydana gelen olayın iş kazası olduğunun tespitine, iş kazasından kaynaklanan maluliyet derecesinin belirlenmesine ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği, ancak davalı Kurumca yapılan tahkikat sonucu olayın iş kazası olduğuna ilişkin bir tespit yapılamadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Zararlandırıcı olayın iş kazası olduğuna ilişkin bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca hak sahiplerine gelir bağlanmayacağından bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından iş kazasının tespitine ilişkin davanın maddi tazminat istemli dava ile bir arada görülüp sonuçlandırılmasının da fiilen mümkün olmadığı ortadadır....
Üst Kurulu raporunda davacının maluliyet başlangıç tarihinin belirtilmediğini; raporda efor kaybının tespiti için efor testinin tıbben gerekli olduğunun belirtilmesine rağmen bu test yaptırılmadan rapor düzenlendiğini savunarak, kararın bozulmasını talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: İnceleme konusu davada; davacı 22.12.2010 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun, sürekli iş göremezlik oranının ve sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanması gerektiğinin tespitini istemiş, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı bölge adliye mahkemesince kaldırılarak, iş kazası olduğunun tespitine, maluliyet tespiti ve gelir bağlanması gerektiğinin tespiti taleplerinin hukuki yarar ve dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Dosyada alınan ATK 3. İhtisas Kurulunun 17.10.2018 tarihli ve ATK 2....
Dosya kapsamı incelendiğinde davacının iş kazası geçirdiğinin tespiti talebi ile kuruma müracaat ettiği, davalı kurumun, olay hakkında inceleme yapılması için gerekli belgelerin istenildiğini, belgeler geldiğinde işlem yapılacağını bildirmesi üzerine davacının bu davayı açtığı, dava devam ederken SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 25/07/2018 tarihli inceleme raporu ile dava konusu olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden kaynaklanmaktadır. Anılan maddede iş kazası; a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) (Değişik: 17/4/2008- 5754/8 md.) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) (Değişik: 17/4/2008- 5754/8 md.)...
Dava, sigortalı ..... ölümüyle sonuçlanan olayın iş kazası olduğunun tespiti ve vefat eden sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile; davacıların murisi sigortalı.......22.10.2013 tarihinde davalı iş yerinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı,2.7.2000 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti ile maddi zararlarının giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının davalılardan işverene ait işyerinde 02.07.2000 tarihinde geçirdiği zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tesbiti ve iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir....
Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup iş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür....
gelen kazanın iş kazası olduğunun tespiti ve kendisine maluliyet aylığı bağlanması talebiyle başvurulmak zorunda kaldığını, Kurumca yapılan değerlendirme sonrasında kazanın iş kazası olmadığı yönünde karar verildiğini, iddianın devam ettirilmesi halinde olayın iş kazası olduğuna dair mahkeme ilamının getirilmesi gerektiğinin bildirildiğini belirterek, dava konusu vakıanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, iş kazası ve malüliyet oranı tespiti davası olarak açılmıştır. Mahkemece davacıya ait kurum kayıtları, tedavisine ilişkin belgeler, davalı işverene ait kurum kayıtları, davaya konu kazanın meydana geldiği araca ait trafik kayıtları ve kaza tespit tutanakları celp edilerek. tanık dinlenmiş, bilirkişi heyet raporu alınmıştır. Mahkemenin 2. celsesinde Yüksek Sağlık Kurulu raporunun dossyada mevcut olmadığı, davacının aynı zamanda olayın iş kazası olduğunun tespiti ile maluliyet oranınınn tespitini talep ettiği, ancak her iki davanın birlikte yürütülemeyeceği anlaşıldığından bahisle, Davacı vekilinin 2. Celsedeki beyanında; Bu davada şimdilik sadece iş kazası olduğunun tespitini talep ettiklerine dair beyanı da dikkate alınarak; mahkemece davanın iş kazasının tespiti davası şeklinde yürütüldüğü anlaşılmıştır. Gelen trafik kaydından; Olay tarihinde davacının kullandığı belirtilen 34 XX 129 plakalı aracın T3 adına tescilli olduğu anlaşılmıştır....
Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için iş kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay iş kazası değilse yargılama iş mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun iş kazası tahkikatı ve giderek olayın iş kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Mahkemece yapılacak iş; tespit davasını tazminat davasından tefrik edip ayrı esasa kaydetmek, tespit davasını tazminat davası için bekletici mesele saymak, tespit davasını sonuçlandırıp tespit davasında verilen hüküm kesinleştikten sonra çıkacak sonuca göre tazminat davasını sonuçlandırmaktır....