WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı ve bozma öncesi mahkeme tarafından aldırılan ------- tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu olayda öldüğü tarihte böbrek taşı rahatsızlığının bulunduğunun tespit edilemediği varsa bile ölenin bu hastalığından bilgisinin olmadığı ve yanıltıcı bilgi verdiğine ilişkin bir delilin bulunmadığı, ölümün de ani kalp ve solunum durması sonucu akciğer zarı iltihabı sonucu geliştiği, belli olmuş olup hasar bedelinin ödenmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm oluşturulmuştur....

    ı öldürmekten, uyuşturucu kullanmaktan ve sanık hakkında uyuşturucu ticareti yapma suçlarından kamu davası açıldığı, sanıklar aşamalı savunmalarında maktul ile beraber sabaha kadar uyuşturucu kullandıklarını, daha sonra sabah kalktıklarında maktulün öldüğünü anladıkları, korktuklarını ve maktulü tenha bir yere götürüp gömdüklerini, maktulü öldürmediklerini ifade etmişler, aldırılan otopsi raporu ve Adlî Tıp Kurumu raporlarına göre maktulün kanında ve vücudunda çok miktarda değişik türde uyuşturucu madde bulunduğu, tetkik sonuçlarına ölümün narkotik madde alımı sonucu maktulün kendi eylemi ile ağız ve burnunun tıkandığı, mekanik asfitiye neden olarak ölümün meydana geldiği, başka bir deyimle narkotik madde alımı ile mekanik asfitinin müşterek sonucu olarak ölümün gerçekleştiği, maktuldeki yaraların basit düzeyde bulunduğu ve öldürücü nitelikte bulunmadığı anlaşılmış olup, sanıkların maktulü öldürdüklerine dair tıbbi, bilimsel verilerin dışında herhangi bir delil bulunmadığı, bu sebeple...

      O halde, davaların esası konusuz kaldığından hükmün bu yönde bozulması gerekirken, ölümün Dairemize bildirilmemesi üzerine onandığı görülmekle, davacı-karşı davalının bu sebeple haklı ve yerinde görülen karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin onama kararının kaldırılmasına, boşanma davaları konusuz kaldığından bu yönde hüküm tesis edilmek ve ölenin mirasçısı ..., davaya kusur tespiti bakımından devam ettiğini (TMK. 181/2) bildirdiğine göre, kusur tespiti bakımından davaya devam edilip, sunucu uyarında karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/1-4. maddesi gereğince karar düzeltme talebinin yukarıda gösterilen sebeple KABULÜNE, Dairemizin 5.3.2015 tarihli 19255-3570 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.06.2015 (Salı)...

        Kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilememesi halinde taşınmaz üzerinde keşif yapılmak suretiyle taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek mahallin yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp tanık olarak dinlenilmeli, taşınmazları kullanan kişiler varsa kimliği açık bir şekilde belirlenerek, taşınmazların maliki muris "Seyran oğlu Resul" ile aralarında irs bağının bulunup bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeli, murisin adres ve kimlik bilgileri araştırılmalı, nüfus kayıtları Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden sorulmalıdır....

        Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek yörenin yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp re'sen keşifte tanık olarak dinlenilmelidir. Yapılacak araştırma sonucunda tapu maliki mirasçılık belgesi istenen şahsın gerçekte yaşamış bir kişi olup olmadığı tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespit edilerek mirasçılarının tespiti cihetine gidilmeli, gerçekte yaşamış bir kişi olduğu tespit edilen murisin mirasçısı bulunamaz ise Türk Medeni Kanununun 501. maddesi gereğince son mirasçının Hazine olduğu düşünülmelidir. Yukarıda belirtilen eksiklikler giderilmeksizin yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden (aynı yönde Yargıtay (Kapatılan) 14....

        edildiği, sol koroner arter dönen daldaki lezyonun PTC telle geçildiği, herhangi bir komplikasyon olmadan işlemin sonlandırıldığı, hastada inferiör emay tanısı konulduğu, koroner yoğun bakımda takip ve tedavi edilirken kardiyakarrest geliştiği, entübe edilip MV'ye bağlanan hastaya 45 dakika CPR uygulandığı, yapılan müdahalelere cevap vermeyip 04.08.2014 günü saat 04:30 da öldüğü; cesedin harici muayenesi ve hasta dosyasının incelenmesinden elde edilen bilgi ve bulgulara göre: ölümün doğal ölüm nedenlerinden akut myokart enfaktüsü (kalp krizi) sonucu meydana geldiği ve ölümü üzerine harici travmatik bulgu saptanmadığı belirtilmiş olup; tüm bu tespitler karşısında ölümün trafik kazası sonucu meydana gelip gelmediği hususunda şüpheye düşüldüğü, bu kapsamda ölene ait tüm tedavi evrakları getirtilmesi akabinde dosyanın bir kez de Adli Tıp Kurumu 1....

          Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Somut olayda, ... oğlu ...’nin hissedarı bulunduğu 222 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tüm dayanak kayıtlarıyla birlikte tapu kayıtları getirtilmelidir. Talep eden ve asli müdahilin tanık da dahil olmak üzere göstereceği tüm delilleri toplanmalıdır. Mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince ilgili kolluk birimi marifetiyle muris ve mirasçılarına dair bilgi sahibi olabilecek kişiler tespit edilmelidir. Tapu kayıt malikinin ve mirasçılarının tespiti açısından gerekirse taşınmazlarda keşif yapılmalı, talep eden ve asli müdahilin göstereceği tanıklar ve mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince tespit edilen mahalli bilirkişiler keşif esnasında dinlenilmelidir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2019/208 2020/52 DAVA KONUSU : Tespit KARAR : Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

            İl Jandarma Komutanlığından gelen cevap yazısında,... adlı kişinin Bebek Köyünde yapılan araştırmada 1960 yılında köyden ayrıldığı, nerede ikamet ettiğinin bilinmediği ve yaşayıp yaşamadığı hakkında bilgi sahibi olunmadığı, diğer davalılar hakkında yapılan araştırmada da çocukların köyde değil Aksaray'ın merkezinde ikamet ettiklerinin ve gerçek annelerinin kim olduğunun tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür. Bu bilgiler ...'nin ölü olduğunun tespiti için yeterli değildir. Ayrıca böyle bir davada sadece ölümün tespiti ile yetinilmeyerek ölüm tarihinin de tespiti gerektiğinin dikkate alınmaması da doğru değildir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....

              GEREKÇE: Dava, davacının hak kazandığı ölüm gelir başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Öncelikle davacının Kuruma müracaat ettiği ve Kurum tarafından 5.12.2017 tarihinden itibaren gelir bağladığı anlaşılmakla kuruma müracaat şartının gerçekleştiği görülmektedir. Davalı vekilince yetki itirazında bulunulmuş ise de, davacının işlemlerinin ve davacı tarafça dava konusu talepleri ile ilgili başvuru cevabının Zonguldak SGK İl Müdürlüğünce verilmiş olduğu anlaşılmakla yetki itirazının reddine dair ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. 5510 sayılı Kanun'un 20'nci maddesinin 3'üncü fıkrasına göre, "İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır."....

              UYAP Entegrasyonu