Mahkemece davacının tespit edilen maluliyetine göre kalıcı iş göremezlik zararı hesap ettirilmesine rağmen dava dilekçesinde kalıcı iş göremezlik tazminatı talep edilmediği gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebini tümden red etmiştir. Oysa talep edilen maddi tazminat içerisinde davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı da bulunmakta olup kaza nedeniyle davacının maluliyeti(kalıcı iş göremezliği) bulunduğu da sabittir. Buna göre Mahkemece, davacının geçici iş göremezlik süresinin ne kadar olduğu hususunda rapor alınması, akabinde alanında uzman bir aktüer bilirkişiden davacının tespit edilecek geçici iş göremezlik süresine ve tespit edilen % 6,2 maluliyetine göre kalıcı ve geçici iş göremezlik zararının ne kadar olduğunun hesaplanması için rapor aldırılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle maddi tazminat talebinin reddi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır....
Sigorta A.Ş.’nin teminat limiti içinde olduğunu, Davacı ...’in davalılar ..., ... ve ... Otobüsleri A.Ş.’den müşterek ve müteselsilen talep edebileceği DYK tazminat tutarının 153.071,70 TL olarak tespit edildiğini, tazminat tutarının 59.679,31 TL kısmından kalan teminat limiti içinde birleşen dosya davalısı ... Sigorta A.Ş.’nin diğer davalılar ile müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespit edildiğini, ZMMS teminat limitini aşan kısımdan birleşen dosyada taraf sıfatı bulunmayan diğer sigorta şirketlerinin sorumlu olmadıklarının tespit edildiğini, Davacı ...’in davalılar ..., ... ve ... Otobüsleri A.Ş.’den müşterek ve müteselsilen talep edebileceği Defin ve Cenaze giderleri tazminat tutarının 600,00 TL olarak tespit edildiğini, Tazminat tutarının 233,93 TL kısmından kalan teminat limiti içinde birleşen dosya davalısı ......
Bu kapsamda; tazminat davasının dayanağı olan davacı (sanık) hakkındaki kesinleşme şerhli hükmün davacıya tebliğ edilip edilmediği veya davacının hakkında verilen kararın kesinleştiğini, dosyadan belge almak ya da benzeri yollarla öğrenip öğrenmediği, hususları tespit edilerek 466 sayılı Kanunda öngörülen tazminat isteme koşullarının bulunup bulunmadığı tereddüde mahal bırakmayacak şekilde araştırılarak sonucuna göre davacının hukuki durumunun tayin ve tespit edilmemesi, 2- Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyası celp edilip incelenerek tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneklerinin dosya içine alınmaması, 3- Davacı hakkındaki tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle infaz edilen tutukluluk süresi tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi...
Hukuk Dairesinin belirlemiş olduğu ilke ve esaslara uygun olarak hazırlanmış olmakla ve denetime elverişli olmakla tarafların bu yöne ilişkin itirazları haklı değildir. Hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı, maluliyet oranı, kaçınılmazlık oranı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ekonomik şartlar, davacının yaşı, meslek hastalığı tespit tarihi dikkate alındığında; manevi tazminat miktarı mahkemece doğru şekilde hakkaniyete uygun olarak tespit edilmekle tarafların bu yöne ilişkin itirazları haklı değildir....
İş numaralı dosyasında tespit edilen 4.423,50TL zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı zararın kendisinden kaynaklanmadığını, kaynaklanmış olsa da zararın bu kadar olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 4.423,50TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır....
29/06/2015 başlangıç tarihli ve 14285551 nolu sigorta poliçesinde kar kaybı tazminat süresinin 12 ay olduğunun tespitine karar verilmiştir....
şekilde tespit edilmesi ve davacı açısından tazminat talep etme şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 5- Dava dilekçesinde, tarih belirtilmeden faiz talebinde bulunulmasına rağmen, hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için dava tarihi yerine, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, 6- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde...
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre davacı vekilinin manevi tazminat miktarının az olduğuna, davalı vekilinin delil bulunmadığına, tazminat miktarı ve işletilecek faiz oranının kabul edilemez olduğuna, tutuklamaya kendi ihmal ve kusuruyla sebep olduğuna, tazminat isteme hakkı bulunmadığına, sabıka kaydının değerlendirilmediğine, reddedilen tazminat üzerinden vekalet ücreti ödenmesi gerektiğine ve tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak, ONANMASINA, 20/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/53 esas, 2004/70 karar sayılı ceza dava dosyasına ilişkin ilamdaki mahkumiyet hükmünün infazına başlandığı 23.12.2011 tarihi arasındaki süre yerine, davacının tahliye edildiği 08.03.2012 tarihine kadar olan sürenin tamamı üzerinden maddi tazminat miktarının tespit edildiğinin dikkate alınmaması suretiyle, davacı yararına fazla maddi tazminata hükmedilmesi ve davacının tutuklu kaldığı sürenin aynı dosyada verilip kesinleşen hapis cezasından mahsup edilip edilmediği tereddüde yer verilmeyecek ve Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde tespit edilerek, mahsup durumunun tespit edilmesi halinde mahsup durumu dikkate alınarak, hak ve nasafet ilkelerine uygun maddi tazminat ile sembolik bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hakkın asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı...
Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun ....maddesinin açık buyruğudur. İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; İş Kanunun ... ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür....