WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf taleplerinin değerlendirilmesi ve gerekçe; 6100 sayılı HMK'nın 355. Maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava İtirazın İptali istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının daha önce davalılara karşı işe iade davası açtığını, işe iade davasının kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleştiğini ve davacının işe iadesine karar verildiğini, süresi içerisinde işe iade için davalılara başvurmasına rağmen işe alınmadığını belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti için yapmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptalini, takibin devamını ve alacağın %20'sinden az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

İşveren de işe iade için başvuran işçinin 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır.İşçinin işe başlama yönündeki iradesin samimi olmalıdır.İşverenin de işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. Bu nedenle işveren işe davet ederken, işçinin hangi işte nerede ve ne şekilde, hangi şartlarla işe başlatılacağını, işe davet yazısında belirtmelidir. Davette başlatılacak iş, başlatılacak işyeri, iş şartları, hazır olunması gereken tarih verilen süre belirtilmemiş ise davetin ciddi ve samimi olup olmadığı tartışma konusu olacaktır. İşveren öncelikli olarak bu yükümlülüğünü yerine getirmelidir. Kural olarak işçi, geçersizliği tespit edilen fesih tarihinde çalıştığı işyerinde ve işte işe başlatılmalıdır. İşçiye önceki koşulların tam olarak sağlanması ve aynı parasal hakların ödenmesi gerekir....

İhbar tazminatı bakımından ise, işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesihten sonra işverenin temerrüde düşürülmüş olması halinde bu temerrüt tarihi, aksi halde dava ve varsa ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmelidir. Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi işe iade kararına dayalı olarak kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiş olup, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının işyerindeki fiili çalışmasına 4 aylık süre eklenip kıdem ve ihbar tazminatları hesaplanarak sonuca gidilmiştir. Ancak dosya içeriğinden işçi tarafından işe iade prosedürünün işletilip işletilmediği anlaşılamadığı gibi davacının başvurduğunu işe başlatılmadığını ve işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin ödendiği iddiası araştırılmamış ve kararın gerekçesinde de bu husus açıklanmamıştır. Ayrıca hükümde açık bir tarih belirtilmeden “akdin feshi tarihi” denilerek muğlak bir ifade kullanılmıştır....

    Davalı tarafından işe iade kararı bakımından istinaf edilen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belge ve delillere göre; ilk derece mahkemesinin uyuşmazlık konusu hukuki ilişki ve hususları nitelemesi, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri, delilleri takdir ve değerlendirmesi, uyuşmazlığın çözümü için gereken hukuk kurallarını uygulaması, uyuşmazlık konusu hususları gerekçelendirmesi isabetli olup, kamu düzenine aykırı bir husus da tespit edilmediğinden, yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 ve 355. maddeleri uyarınca esastan reddine ilişkin oybirliği ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İleri sürülen istinaf nedenlerine, yapılan inceleme ve dosya kapsamına göre uyuşmazlık; davacının usulüne uygun işe iade başvurusunda bulunup bulunmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı alacakları bulunup bulunmadığı konularındadır. Davacının süresinde Kadıköy 15. Noterliğinin 18/11/2015 tarih ve 22047 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile müvekkilinin işe iade kararı uyarınca işe iade başvurusunda bulunduğu, tebligatın işe iade davasındaki adres olduğu anlaşıldığından davacının süresinde işe başlamak için başvurduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 28/3/2019 tarih 2017/21099- 2019/6852 sayılı kararında da belirtildiği gibi işverenin işe iade kararında belirtilen adresine gönderilen tebligatın iade edilmesinin sorumluluğu davacıya yükletilemez. Davacının dört aylık boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı taleplerinin kabulü gerekmektedir....

    GEREKÇE: Dairece istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulden red kararının doğru olmadığını ileri sürmüştür. İşe iade kararı verilmesi halinde boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı alacaklarından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/7. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ile birlikte sorumludur. Bu alacakların sonradan işe iade davasında taraf gösterilmeyen asıl işverenden istenmesi halinde, yasal hak düşürücü süre içinde açılan dava üzerine verilmiş işe iade kararı kesin hüküm teşkil edecek, asıl işverenin feshin haklı veya geçerli nedene dayandığı, hesaplamaların yerinde olmadığına yönelik itirazları incelenemeyecektir. Öte yandan işçi alt işverendeki işine iade edilse de, işyeri asıl işverene ait olduğundan işyerinde davacı işçinin tekrar çalışmaya başlaması istemi ile açılan işe iade davası asıl işveren ile birlikte görülmelidir....

    GEREKÇE Dairece istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulden red kararının doğru olmadığını ileri sürmüştür. İşe iade kararı verilmesi halinde boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı alacaklarından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/7. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ile birlikte sorumludur. Bu alacakların sonradan işe iade davasında taraf gösterilmeyen asıl işverenden istenmesi halinde yasal hak düşürücü süre içinde açılan dava üzerine verilmiş işe iade kararı kesin hüküm teşkil edecek, asıl işverenin feshin haklı veya geçerli nedene dayandığı, hesaplamaların yerinde olmadığına yönelik itirazları incelenemeyecektir. Öte yandan işçi alt işverendeki işine iade edilse de işyeri asıl işverene ait olduğundan işyerinde davacı işçinin tekrar çalışmaya başlaması istemi ile açılan işe iade davası asıl işveren ile birlikte görülmelidir....

    GEREKÇE Dairemizce istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulden red kararının doğru olmadığını ileri sürmüştür. İşe iade kararı verilmesi halinde boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı alacaklarından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/7. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ile birlikte sorumludur. Bu alacakların sonradan işe iade davasında taraf gösterilmeyen asıl işverenden istenmesi halinde yasal hak düşürücü süre içinde açılan dava üzerine verilmiş işe iade kararı kesin hüküm teşkil edecek, asıl işverenin feshin haklı veya geçerli nedene dayandığı, hesaplamaların yerinde olmadığına yönelik itirazları incelenemeyecektir. Öte yandan işçi alt işverendeki işine iade edilse de işyeri asıl işverene ait olduğundan işyerinde davacı işçinin tekrar çalışmaya başlaması istemi ile açılan işe iade davası asıl işveren ile birlikte görülmelidir....

    Mahkemece davanın işe iade davası olduğu nitelendirilerek, feshin makul şüphe altında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı dava dilekçesinde davalı T4 mütevelli heyetinin 2016/46 sayılı kararının iptali ile işe iadesini talep etmiş, işe iade davası sırasında davacının talebi doğrultusunda mütevelli heyet kararının iptali yönünden talebin ayrılarak mahkemenin 2020/335 esasına kaydedildiği, işe iade talebi yönünden ise mahkemenin 17/10/2019 tarih, 2019/115 esas, 2019/518 karar sayılı kararı ile 30 işçi şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verildiği ve kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 01/10/2020 tarih, 2020/679 esas, 2020/844 karar sayılı kararı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği görülmüştür. Dolayısı ile eldeki dava işe iade davası değil, dava mütevelli heyet kararının hukuka aykırılığının tespiti istemine yöneliktir....

    Davacılar kesinleşen işe iade dosyası gereği işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden asıl ve alt işveren olarak müteselsilen sorumludur....

    UYAP Entegrasyonu