WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplu sözleşmesinde hizmet akitlerine aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmet akdinin işçi lehindeki hükümleri geçerlidir.” hükmü öngörülmüştür. 07.11.2012 tarihli ve 28460 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 18.10.2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 36. maddesine göre de, toplu sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe sözleşmeleri toplu sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu sözleşmesinde sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir. Yararlılık ilkesi, kolektif bir kaynak olan toplu sözleşmesi ile sözleşmesi arasındaki ilişkiyi düzenler. Başka bir deyişle, söz konusu ilke, normlar hiyerarşisinde alt sırada yer alan sözleşmesindeki lehe normun, ilişkisine uygulanmasını sağlar....

    Şayet 01.01.2022 tarihindeki asgari ücretin belirli bir oran fazlası tutarındaki ücret, toplu sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücretten yüksek ise bu durumda da sadece sözleşmesi ile belirlenen ücret uygulanır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, sözleşmesindeki orana göre belirlenen ücretin üzerine ayrıca toplu sözleşmesinde öngörülen ücret zammının uygulanmaması gerektiğidir. Zira toplu sözleşmesi hükmü ile asgari ücrette 01.01.2022 tarihinde meydana gelen artıştan önceki (31.12.2021 tarihli) ücrete zam yapılması öngörülmüştür....

      Toplu sözleşmesi, işçilerin ve işverenlerin karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla yapılır. Toplu sözleşmesi, bireysel sözleşmelerinden önce uygulama sırası alır. İşçi lehine hükümler hariç, sözleşmelerinin toplu sözleşmeye aykırı hükümlerinin yerini toplu sözleşme hükümleri alır. Toplu sözleşmesinin bu niteliği ve hayatındaki etkisi nazara alındığında somut olayda, tarafların kabulünde olan toplu sözleşmesi hükmünün yerinde bir düzen oluşturma amacıyla getirildiği, bu kurala uygun olarak gerçekleşmeyen fazla çalışmanın kabulünün toplu sözleşmesi ile hedeflenen barışı ve çalışma düzenini ihlal edeceğinin açık olması karşısında, davacının toplu sözleşmesinin anılan hükmü çerçevesinde ispat edilememiş olması karşısında talebin reddine karar verilmesi gerektiği, mahkeme hükmünün bu gerekçe ile bozulması düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.23.03.2016...

        Dava, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 53. maddesi kapsamında, toplu sözleşmesinin yorumuna ilişkindir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 53/1 maddesi uyarınca “Uygulanmakta olan bir toplu sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca dava açılabilir.'' şeklinde düzenlenmiştir. Hukukumuzda, toplu sözleşmelerinin, normatif ve borç doğurucu hükümlerden oluştuğu kabul edilmektedir. Nitekim, 6356 sayılı Kanun'un 33. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına göre “Toplu sözleşmesi, sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hükümleri içerir. Toplu sözleşmesi, tarafların karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanması ve denetimini ve uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri de içerebilir. Toplu sözleşmelerinin borç doğurucu hükümlerinin yorumunun, sözleşmelere ilişkin kurallar çerçevesinde yapılması gerekmektedir....

        Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” düzenlemesi mevcuttur. 6356 Sayılı Kanun'un 2/1- c maddesine göre görevli makam; işyeri toplu sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu sözleşmesi için ise Bakanlıktır. Yukarıda belirtilen kanuni düzenleme karşısında, yetki tespitinin iptaline ilişkin açılacak davaların görevli makamın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir....

        Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu sözleşmesinin, bitiminden önce toplu sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu sözleşmesine göre belirlenir.”...

        Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu sözleşmesinin, bitiminden önce toplu sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu sözleşmesine göre belirlenir.”...

        Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu sözleşmesinin, bitiminden önce toplu sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu sözleşmesine göre belirlenir.”...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, 696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü maddesindeki düzenleme uyarınca sadece kadroya geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebileceği, buna göre toplu sözleşmesinin 29 uncu maddesi hükmünün, 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde karşısında uygulanabilirliğinin olmadığı, iddiaya göre davacının vasıflı işte çalışırken vasıfsız olan temizlik işçisi olarak görevlendirildiği, anılan toplu sözleşmesi incelendiğinde "vasıflı " veya "vasıfsız " tanımlarına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          CEVAP: Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde özetle; 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası 34/2.maddesinde “Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir” hükmünün bulunduğu, Kanunun 41.maddesinde “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu sözleşmesinin kapsamına girecek yerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu sözleşmesi yapmaya yetkilidir" hükmünün bulunduğu, 41.maddenin 7.fıkrasında Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumana yapılan işçi bildirimlerini esas alır hükmünün bulunduğu, Bakanlık kayıtlarına göre Kale Kayışları...

          UYAP Entegrasyonu