Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öncelikle mahkemece davanın toplu sözleşmesinin yorumu olduğu kabul edilerek yargılama yapılıp sonuçlandırılmıştır. 6356 sayılı Kanun'un 53. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen yorum davası, uygulanmakta olan bir toplu sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda söz konusudur. Yorum davasında toplu sözleşmesi hükmünün nasıl uygulanması veya yorumlanması gerektiğine yönelik bir talep bulunmamakta olup, davacının talebi yürürlükte olan toplu sözleşmesi hükmünün iptaline yöneliktir. Dolayısı ile söz konusu dava bir yorum davası değil, toplu sözleşmesinin 36. maddesinin iptali istemine yönelik tespit davasıdır. Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/732 KARAR NO : 2022/677 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MARDİN İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2022 NUMARASI : 2021/505 ESAS, 2022/4 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Toplu İş Sözleşmesi Hükmünün İptali İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili genel müdürlük ile Genel İş Sendikası arasında 03/05/2019 tarihinde toplu sözleşmesinin ilave tediye ve ikramiye başlıklı hizmet sürelerine bağlı olarak 15- 45 gün arası ücret tutarında kıdemli işçilik teşvik priminin verileceğinin öngörüldüğünü, primin hukukundaki tanımının işçinin bireysel olarak veya bir grup içinde üstün çaba göstererek başarılı bir şekilde yapmış olduğu işi ödüllendirmek için kendilerine ödenen bir ek ücret olduğunu, bu durumun başarılı çalışmalarını ödüllendirmek amacına yönelik olduğunu, 6772 sayılı devlet ve ona bağlı müesseselerde çalışan işçilere ilave tediye yapılması...

Yetki tespitine itiraz davalarında yetkili mahkeme, 6356 sayılı sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu yasanın 79.maddesi kapsamında görevli makamın bulunduğu yer mahkemesidir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 2. Maddesinde görevli makam, İşyeri toplu sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü olarak tarif edilmiştir. Bu düzenlemeye göre yetkili mahkemenin İstanbul İş Mahkemeleri olması nedeniyle mahkememizce yetkisizlik kararı verilmiştir. " şeklinde gerekçe oluşturulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece yetkisizlik kararı verildiğini, müvekkilinin adresinin mahkemelir açısından Bakırköy mahkemeleri yetkili olup, bu sebeple istinaf ettiklerini beyan etmiştir. GEREKÇE: HMK 355....

Ancak yedinci ilâ on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un 2/1-c maddesinde görevli makam “İşyeri toplu sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu ... Müdürlüğünü, aynı ... Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu ... Müdürlüğünü, birden fazla ... Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu sözleşmesi için ise Bakanlığı...ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Toplu sözleşmesinin yapılması ve yetki belgesinin verilmesi konusu 6356 sayılı Kanun'un sekizinci bölümünde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen kanuni düzenlemeler karşısında, yetki belgesinin iptali istemli açılan davanın görevli makamın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir....

    Ancak, yapılacak toplu sözleşmesi önceki sözleşme sona ermedikçe yürürlüğe giremez.” hükmü bulunduğunu, bu düzenleme ile de bir işyerinde aynı dönem içinde birden fazla toplu sözleşmesi yapılmasının önüne geçilmek istendiğini, ayrıca 6356 sayılı kanunun 43.maddesinin 5.bendinde yetki tespitine itiraz ile ilgili “itiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemini durdurur.” hükmünün amir bulunduğunu, İstanbul 24.İş Mahkemesi’nin 2019/394 Esas sayılı dava dosyasındaki karar ile nihayetinde davacı sendikanın söz konusu işyerlerinde toplu sözleşmesi yapmaya yetkili olup olmayacağının belirleneceğini, mahkeme kararı kesinleşinceye kadar işyerleri ile ilgili yapılan yetki tespit başvurularının değerlendirmeye alınmayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; Davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

    Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, diğer davalı sendika tarafından davacının işyerinde toplu sözleşmesi yapılması için başvuruda bulunması üzerine 6356 sayılı sendikalar ve toplu sözleşmesi yasasının 41....

    B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, halen yürürlükte bulunan 22. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 60. maddesinin açık olduğunu, müfettişinin tespit ettiği eksikliğin yerinde olduğunu, müfettişinin raporunun aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğunu, davacı işverenin dava hakkını kötüye kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Feri müdahil sendika vekili; müfettişi raporunun açık olduğunu, bu raporun isabetli olduğunu, davacının Toplu İş Sözleşmesinin 60. maddesini yok hükmüne kabul etmek istediğini, davacının iyiniyetli olmadığını ve talebinin toplu sözleşmesi özerkliğine de aykırı olduğunu, ayrıca toplu sözleşmesi hükmünün de açık olduğunu, yorumu gerektirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Maddesinin d bendi; "İşletme toplu sözleşmesi: Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşmeyi" ,Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunun 2. Maddesinin c bendi; "...görevli makam: işletme toplu sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü" tanımlamakta olduğunu, -Yetki ile ilgili olarak da Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunun 79. Maddesi; "Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür....

      Bu başvuru üzerine ise müfettişi tarafından toplu sözleşmesi hükmü ve işveren ile işçi sendikası arasında yapılan protokollerin geçerliği değerlendirilerek tespitte bulunulduğu anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere; müfettişinin işyerinde uygulanan çalışma sürelerine ve işçilere TİS gereği ödenmesi gereken zamlı ücretin oranına ilişkin yaptığı tespit, 4857 sayılı Kanun’un 92. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “işçi alacağı” kapsamında değerlendirilemez. Ayrıca toplu sözleşmesinin fazla çalışma ücretine ilişkin hükmünün protokoller ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde yoruma ilişkin bir uyuşmazlık ortaya çıkıyorsa da toplu sözleşmesi hükmünün yorumuna ilişkin dava kanunda özel olarak düzenmiş olup bu dava toplu sözleşmesinin taraflarından birinin diğerine karşı açabileceği yorum davasıdır....

        CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'na (6356 sayılı Kanun) uygun şekilde tüm prosedürler yerine getirilerek tarafların hür iradesi ile imzalanmış toplu sözleşmesinin 36 ncı maddesinin iptalinin talep edilmesinin geçerliliğinin bulunmadığını, toplu sözleşmesinin başlıca geçersizlik nedenlerinin, ehliyetsizlik, şekle aykırılık ve hukuka aykırılık olduğunu, toplu sözleşmesinin iptalinin toplu sözleşmesinin iradeyi sakatlayan nedenlerin ortaya çıkması ile yetkisiz kişi veya sendikalar tarafından toplu sözleşmesinin yapılması durumunda söz konusu olacağını, somut davada iptal veya geçersizlik nedenlerinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

          UYAP Entegrasyonu