Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2021 NUMARASI : 2019/161 2021/1021 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ;Davalı şirket ile Müvekkili şirket arasında İstanbul ili Büyükçekmece ilçesi, Karaağaç köyünde kaim, tapuda 206 ada,1 parsel sayısında kayıtlı daha evvel kat irtifakı kurulmuş olan arazi ile ilgili olarak Kadıköy 19....

SAVUNMA: Davalı -------- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tescil konusundaki talepleri ilgili yasa uyarınca yetki ve görev alanı içinde değerlendirebileceğini, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa işlemle ilgili tescil kararı verebileceğini, aksi halde tescil talebini gerekçe göstererek reddedebileceğini, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkilinin...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2017/377 2021/337 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli Pendik İlçesi Kurtköy Mahallesinde 6 pafta 1376 sayılı parselde bulunan ve davalı idare adına kayıtlı olan taşınmaz 1986 tarihinden beri müvekkili şirket tarafından kullanıldığını, taşınmazın müvekkili şirket tarafından kullanılan süre zarfında imar ihya edildiğini, söz konusu taşınmaz 2007 yılının Ekim ayında Hazine adına kaydedilmiş olup, bunun öncesinde ilgili taşınmaz 1986'dan 2007 yılına kadar 21 yıl muvazaa olmaksızın, aralıksız kullanıldığını, dava konusu taşınmaz 2007 yılında Hazine adına kaydolmadan önce tescil dışı bırakılan taşınmazlardan olduğunu, bahse konu taşınmaza ilişkin emlak vergilerinin 1986 yılından bu yana müvekkil şirket ve ilgililer tarafından ödendiğini, özetle taşınmazın, orman sayılmayan...

    Limited Şirket Tip Anasözleşmesinin 4.maddesine göre,tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen,yeni adresini süresi içerisinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum fesih sebebi sayılır....

      Bu durumda TTK md. 34/2 uyarınca menfaati etkilenecek olan dava dışı şirket de davada taraf olarak gösterilmelidir. Diğer yandan şirket müdürü sıfatının iptali, şirket ortaklığının sonlandırılması taleplerinde husumetin dava dışı şirket ve ...'e yönetilmesi gerektiğinden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/568 Esas KARAR NO : 2022/670 DAVA : Ticari Şirket (Hisse Devrine İlişkin) DAVA TARİHİ : 02/09/2021 KARAR TARİHİ : 27/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Hisse Devrine İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin %2 hissedarı olduğu ...Ltd. Şti hissesini ... Noterliğinin ...tarihli .. yevmiye nolu satış sözleşmesi ile ... devrettiğini, bu sözleşmeye uygun devrin tescil ve ilanı gerektiğini, ... Ticaret Odasındaki kayıtları incelendiğinde bu kaydın yapılmadığını tespit ettiklerini, şimdiye kadar yaptıkları tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine TTK 595 madde gereği bu devrin tescil ve ilanını istemek zorunda kaldıklarını, bununla ilgili olarak ... 2. Noterliğinin ... tarihli ihtar gönderilmişse de sonuç alınamadığını, açıklanan bu nedenlerle; müvekkilinin hissesinin davalılardan ...'e devrettiğinin tescilini, bu tescilin ......

          Davacı, davalı şirkete ait şubelerde müdürlük görevinde çalıştığını,--------- tarihinde davalı şirket tarafından iş aktinin fesh edilmesi sebebiyle müdürlük görevinin sona erdiğini ancak davalı tarafça müdürlük görevinin sona erdiğinin ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edilmediğini, hukuki sorumluluk doğurmaması için müdürlük görevinin sona erdiğinin tespitine ve kararın ilgili ticaret sicil müdürlüklerinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır....

            Davacı, davalı şirkete ait şubelerde müdürlük görevinde çalıştığını,--------- tarihinde davalı şirket tarafından iş aktinin fesh edilmesi sebebiyle müdürlük görevinin sona erdiğini ancak davalı tarafça müdürlük görevinin sona erdiğinin ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edilmediğini, hukuki sorumluluk doğurmaması için müdürlük görevinin sona erdiğinin tespitine ve kararın ilgili ticaret sicil müdürlüklerinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır....

              Ancak, 7’nci maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülükleri kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar” hükmünü içermekte olup; davacının bu kanun kapsamında tescil başvurusu bulunmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 2926 Sayılı Kanunun re’sen tescil ile ilgili 9’uncu maddesinde yer alan “Bu kanuna göre sigortalı sayılanlardan, sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren üç ay içinde kuruma kayıt ve tescillerini yaptırmayanların tescil işlemleri kurumca re’sen yapılır” hükmünün açıkça 2’nci maddeye göre Kanun kapsamında sayılan sigortalıların Kurumca re’sen tescil edilmeleri zorunluluğunu öngördüğü anlaşılmaktadır....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davada iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; asıl davada, davacının davalı şirket yönetim kurulu üyesi olup, şirkete ve tek hissedarı olan Sadettin Duman’a uluşamadığı ve şirketle ilgili görev ve yetkilerini yerine getiremediği, şirketin faaliyetlerinin de devam etmediğini tespit ettiği, bunun üzerine davacının gönderdiği Ankara 30.Noterliği’nin 24/08/2020 tarih ve 08704 yev.no.lu ihtarnamesi ile, şirket yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini bildirdiği, ancak ihtarnamenin şirketin tanınmadığından bahisle iade edildiği, davacının tek başına istifasını ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanını talep edemeyeceği, bunun şirket tarafından yerine getirilmesi gerektiği, ancak şirketin istifanın gereklerini yerine getirmediği, bu durumda davacının hukuki ve mali yükümlülüklerinin sona ermesi açısından istifasının tescil ve ilanını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; davacının...

                UYAP Entegrasyonu