“Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.” 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 2/1-ğ maddesinde tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar olarak tanımlanan sendikaların amacı, yine aynı maddede, üyelerinin ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak olarak ifade edilmiştir. Şüphesiz, sendikaların belirtilen amacı gerçekleştirebilecekleri en iyi araç, serbest toplu pazarlık hakkı çerçevesinde bağıtlanacak bir toplu iş sözleşmesidir....
Maddesinde düzenlenen olumlu yetki tespitine itiraz davasıdır. 6356 sayılı Kanunun 79. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görüleceği; ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir. 6356 sayılı Kanunun 2/1- c maddesine göre görevli makam; işyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlıktır. 6356 sayılı Kanunun 43. maddesinde, kendilerine 42. madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi...
Mülga 2821 sayılı Kanun'un 61. maddesinin birinci fıkrasına göre ise “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur.”...
Bölge sekreteri olduğunu, dolayısıyla ... sendikasında yönetici olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunundaki İşyeri sendika temsilciliğinin güvencesini düzenleyen 24/3 hükmünden yararlanabildiğini, 6356 sayılı kanun ve 4857 sayılı İş kanunu hükümlerine aykırı feshin geçersiz olduğunu iddia ederek; 26.01.2015 tarihli dava dilekçesini HMK.nun 176. maddesi uyarınca ıslah etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... vekili, davacının iş akdinin belediye tarafından değil diğer davalı şirket tarafından feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir....
Gerekçe: Toplu iş sözleşmesi kavramı Anayasa'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”...
Sendikalar Kanunu'nun 61. maddesinin birinci fıkrasında: "İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesini tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya göndermeye mecburdur."...
işveren sendikalarından birisi tarafından 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yürütülür ve sonuçlandırılır....
CEVAP :Davalı Aile, T3 Hizmetler Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hizmet-İş Sendikasının Beydağ T1 Şti. ve bağlı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için 18/10/2019 tarihinde başvuruda bulunması üzerine 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 41'inci maddesinin 7'nci bendindeki "Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri T3 Kurumu'na yapılan işçi bildirimlerini esas alır." hükmü gereğince e-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik işlemleri T3 Kurumuna yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda alınan dökümlerde başvuru tarihi itibariyle söz konusu işyerlerinde 819 işçinin çalıştığı, bunlardan 635 işçinin Hizmet-İş Sendikasına üye olduğunun tespit edildiği ve buna ilişkin yetki tespit yazısının taraflara gönderildiği, 15/11/2019 tarihli E.2882981 sayılı yetki tespit yazısının davacıya 06/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz dilekçesinin görevli makam İstanbul Çalışma...
Bu istatistiklerde her bir iş kolundaki toplam işçi sayıları ile iş kollarındaki sendikaların üye sayıları yer alır. Yayınlanan istatistik toplu iş sözleşmesi ve diğer işlemler için yeni istatistik yayınlanıncaya kadar geçerlidir. Yetki belgesi almak üzere başvuran ve yetki belgesi alan işçi sendikasının yetkisinin daha sonra yayınlanacak istatistikler etkilemez." denilmektedir. İşletme Toplu İş Sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak alınır ve %40 çoğunluk buna göre tespit edilir, işyerlerinde ise çalışan işçilerinin yarıdan fazlasının sendika üyesi olması aranmakta olup, işletmede ise %40 aranmaktadır. 6356 Sayılı Kanunun 34. maddesinde bir toplu iş sözleşmesi aynı iş kolunda bir veya birden çok iş yerini kapsayabilir, bir gerçek veya tüzel kişiye bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı iş kolunda birden çok iş yerinin bulunduğu işyerlerinde toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir....
Feshin ilk bakışta iş sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini göstermesi yanıltıcıdır. Bu haksız fiil, temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelmektedir. Farklı ifadeyle, işveren işçiyi işe alırken ve çalıştırırken sendikal nedenle ayrım yapıyorsa ya da bu nedenle işçiyi işten çıkarıyorsa, aslında sendikayı işyerinden çıkarmak ya da toplu sözleşme düzenini etkisiz kılmak istemektedir. Haksız fiilin sebebi ve hakkın özü bakımından yapılan bu tespit, devletin yükümünün, hak sahibinin yetkilerinin ve ilgili hukuk kuralının barındıracağı yaptırımın belirlenmesinde temel dayanak olmalıdır. Yaptırım belirlenirken, sendikal nedenle yapılan feshin, ilk bakışta iş sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini gösteren fakat temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelik bir haksız fiil olduğunu gözden kaçırmamak gerekir....