İntisap tarihinden son giriş tarihine kadar geçen süre içinde yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesi zamları ilave edilmek suretiyle başlangıç ücreti tespit edilir. Ücretleri bu şekilde tespit edilenlere, geçmiş iç hizmetleri için ayrıca kademe farkı verilmez. Bu işlem iş akdi yenilenen personele uygulanmaz” hükmüne yer verilmiştir....
Davacının Sendikal nedenle fesih iddiası yönünden; Türk Metal Sendikası 08.07.2021 tarihli yazısında; yetki tespit tarihinde 349 işçi olduğu, 175 inin sendika üyesi olduğu, sendika üyeliğinden çekilen işçiler olduğu, işten çıkarılan işçiler olduğu, yetki çoğunluğunun sağlandığı, 24.12.2019 tarihinde yetki tespitine işverenin itiraz ettiği, davacının sendika üyesi olduğu üyelik tarihinin 09.12.2019 olduğu hususlarını belirtilmiştir....
Maddesindeki düzenlemeye göre, Sendika Disiplin Kurulu, sendika tüzüğüne, amaç ve ilkelerine aykırı hareket ettiği ileri sürülen sendika ve sendika şubesi yöneticileri hakkında, soruşturma yaparak, uyarı, kınama ve geçici olarak işten el çektirme cezalarından birini verebileceğini, müvekkili hakkındaki iddialar asılsız olmakla birlikte, Disiplin Kurulu’nun uyarı ya da kınama yerine, ölçüsüz bir cezayı tercih etmesinin de gerekçesi bulunmadığını, müvekkilinin 1991 yılında, davalı Sendikanın işyeri temsilcisi olarak görev almış ve o tarihten bu yana, 30 yılı aşkın süredir, sendikal örgütlenme faaliyetlerini, sendikanın amaç ve çıkarları doğrultusunda yürütmüştür....
Dosya içinde yer alan sendika yazı cevabına göre davacının 12/01/2021 tarihinde sendikaya üye olduğu, iş akdinin 18/01/2021 tarihinde fesih edildiği, her ne kadar sendika yazı cevabında davalı şirketin Türkiye genelinde şu an itibari le çalışan 18 sendika üyesi işçisi bulunduğu belirtilmiş ise de davalı şirketin emsal dosyalarda verilen kararlardan da anlaşılacağı şekilde işverence sendika üyesi olan işçilerin iş akitlerine aynı fesih nedenine dayalı olarak son veridiği, sendika üyesi işçilerin iş akitlerine son verilerek işyerinde sendikalaşmanın ve sendikal örgülenmenin önüne geçilmeye çalışıldığının anlaşıldığı, tanık beyanlarının da bu olguyu desteklediği, Ocak ayı içinde davacı ile birlikte sendika üyesi birçok işçinin iş akdine son verildiği bu nedenle mahkemece feshin sendikal nedene dayandığı kabul edilerek sendikal tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesine göre toplu iş sözleşmesinden yararlanması adına sendika üyeliklerinin bildirilmesi gerektiğinden bahsedilen işçilerin, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra sendikaya üye olan işçiler olduğunu, davacının sendika üyelik tarihi, konu toplu iş sözleşmelerinin imza tarihinden önce olduğu için davacının sendika üyeliğinin işverene bildirimi şartı (davacının toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılması için) olmadığını, müvekkilinin sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediğini araştırmanın gereksiz olduğunu, davalı işverenin müvekkilinin sendika üyeliğini bildiğini, bilmesinin yanı sıra bilen ve bilmesi gereken konumunda olduğunu, 6772 sayılı Kanun'dan kaynaklanan ilave tediye alacakları için hesaplanan tutarların da düşük olduğunu...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesine göre toplu iş sözleşmesinden yararlanması adına sendika üyeliklerinin bildirilmesi gerektiğinden bahsedilen işçilerin, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra sendikaya üye olan işçiler olduğunu, davacının sendika üyelik tarihi, konu toplu iş sözleşmelerinin imza tarihinden önce olduğu için davacının sendika üyeliğinin işverene bildirimi şartı (davacının toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılması için) olmadığını, müvekkilinin sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediğini araştırmanın gereksiz olduğunu, davalı işverenin müvekkilinin sendika üyeliğini bildiğini, bilmesinin yanı sıra bilen ve bilmesi gereken konumunda olduğunu, 6772 sayılı Kanun'dan kaynaklanan ilave tediye alacakları için hesaplanan tutarların da düşük olduğunu...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesine göre toplu iş sözleşmesinden yararlanması adına sendika üyeliklerinin bildirilmesi gerektiğinden bahsedilen işçilerin, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra sendikaya üye olan işçiler olduğunu, davacının sendika üyelik tarihi, konu toplu iş sözleşmelerinin imza tarihinden önce olduğu için davacının sendika üyeliğinin işverene bildirimi şartı (davacının toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılması için) olmadığını, müvekkilinin sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediğini araştırmanın gereksiz olduğunu, davalı işverenin müvekkilinin sendika üyeliğini bildiğini, bilmesinin yanı sıra bilen ve bilmesi gereken konumunda olduğunu, 6772 sayılı Kanun'dan kaynaklanan ilave tediye alacakları için hesaplanan tutarların da düşük olduğunu...
DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendika Üyeliğinin Tespiti (Send. K. M.17/5)) KARAR : Davalı T7 vekili cevap dilekçesinde özetle, husumet itirazlarının olduğunu, sendika üyeliğinin kamu görevlisinin başvurusu ve sendikanın onayı ile kazanıldığını, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 06.04.2022 tarih ve 47330882 sayılı yazısının 4688 sayılı Kanun’a aykırı olduğu ve kanun hükmünün uygulanması gerektiğini, sendika üyeliğinin kamu görevlisinin başvurusu ve sendikanın onayı ile kazanıldığını, üyeliğin kamuya bildirilmemesinin sendika üyeliğini geçersiz kılamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Halen işyerinde çalışan davacı tanıklarından ..., işyerinde sendika örgütlenme çalışmaları başladı, davacı da bu çalışmalara katılıyordu, Genel Müdür Alper Bey beni çağıdırdı, sendika üyesi olup olmadığımı sordu, ben de olmadığımı söyledim, kendisi üye olmadığımı bildiğini, üye olmamamı ve üye olanlara destek vermememi istedi , 3 kişinin iş akdi feshedildi, hepsi sendika üyesi idi şeklinde, ... ise; davacının ismi de sendika örgütlenmesine katılan işçiler arasında geçiyordu, işveren yetkilierinine yakın çalışanların bilgi aktarımları doğrultusunda sendika üyesi olanların ya da örgütlenme çalışmalarına katılan işçilerin bir kısmının işten çıkartıldığını, bir kısmının da maaşlarına düşük zam yapılddığını biliyorum, şeklinde beyanda bulunmuştur....
Ceza Dairesine devredileceğinin öngörülmesi; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararına göre, istisnalar hariç olmak üzere özel ceza kanunlarından veya Kabahatler Kanunundan doğan ve başka dairelerin görev alanına girmeyen suçlar ve kararlara ilişkin inceleme görevinin Yargıtay 19. Ceza Dairesi'ne ait olduğuna ilişkin hükümler karşısında, özel ceza kanunları uyarınca hükmolunan kararlara yönelik kanun yararına bozma istemlerinin de Yargıtay 19. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir. 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanunun 43. maddesinde de zehirli ve kimyevi maddeler ile tıbbı ecza ve ilaçların izinsiz satılması suç olarak düzenlenmiş ve bu eylemleri gerçekleştirenlerin 5237 sayılı TCK'nun 193. maddesi uyarınca cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır....