Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, takdiren 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, maluliyet oranının %10'nun altında olduğu ve kurum tarafından aylık bağlanmadığı anlaşılmakla, maddi tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir. Somut olayda; meydana gelen kaza, SGK tarafından iş kazası olarak kabul edilmiş olup, %6,2 oranında sürekli iş göremezlik oranı belirlenmiş; maluliyet oranının %10'nun altında olması nedeniyle davacıya kurumca maluliyet aylığı bağlanmadığı anlaşılmıştır. Mahkemce aldırılan kusur raporunda davalı işverenin olayda %60 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemenin bu verileri dikkate almaksızın, davacının zararlandırıcı olay sonucu meydana gelen sürekli iş göremezlik oranının %10'nun altında olduğu gerekçesi ile maddi tazminat talebini reddetmesi isabetsizdir....
Bu çerçevede, maddî vakıaların tek başlarına tespiti isteniyor ise tespit davasına değil; delil tespiti kurumuna başvurulması gerekecektir. " Yukarıdaki yasal açıklamalardan yola çıkılarak, tespit davasının iki özel dava şartı olduğundan sözedilebilir: 1-Tespit davasının konusu sadece bir hukuki ilişki olabilir. 2-Davacının bu hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığının hemen tespitinde hukuki bir yararının bulunması gerekir. Hukuki ilişkiden maksat; bir kimse ile diğer bir kimse veya eşya arasında mevcut olan ve somut bir olaydan doğan hukuki ilişkidir. Her çeşit hukuki ilişki tespit davasının konusunu teşkil edebilir.... Buna karşılık, bir hukuki ilişki niteliğinde olmayıp maddi vakıadan ibaret olan ilişkilerin tespiti için açılan tespit davası dinlenmez... Maddi vakıalar ancak bir hukuki ilişki ile birlikte tespit davasına konu teşkil edebilirler (B.Kuru-A.C.Budak; Tespit Davaları, 2.Baskı, sayfa 80 vd)....
Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere, trafik kazalarında kusur oranının ve hasarın tespiti de uzman bilirkişi aracılığıyla yapılmalıdır. Mahkemece, tespit bilirkişi raporundaki kusur oranı ve hasar miktarına göre karar verilmiş ise de, tespit raporu tebliğe çıkmadığı ve davalının yokluğunda rapor düzenlendiğinden hükme esas alınamaz. Bu durumda mahkemece, taraf delilleri toplanıp, kusur ve hasar konusunda uzman başka bir bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak, sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Aslan'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere, trafik kazalarında kusur oranının ve hasarın tespiti de uzman bilirkişi aracılığıyla yapılmalıdır. Mahkemece, tespit bilirkişi raporundaki kusur oranı ve hasar miktarına göre karar verilmiş ise de, tespit raporu tebliğe çıkmadığı ve davalının yokluğunda rapor düzenlendiğinden hükme esas alınamaz. Bu durumda mahkemece, taraf delilleri toplanıp, kusur ve hasar konusunda uzman başka bir bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak, sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Aslan'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir....
Somut olayda, davacı ile davalı işverenin kusur durumlarının tespiti için alınan bilirkişi raporunun ehil ve konusunda uzman bilirkişi tarafından tanzim edildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, davalıya izafe edilen kusur oranının tarafların somut olaydaki yükümlülükleri ile de örtüştüğü ve kusur oranının ve kaçınılmazlık faktörünün hakkaniyete uygun olarak tasnif edildiği, bilirkişi raporunun tarafların görev ve sorumlulukları ile kusur oranlarının belirlenmesi açısından dosya kapsamı ile örtüştüğü, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin rapora itibar edilerek bu raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Taraflar arasında bir diğer uyuşmazlıkta maddi tazminat miktarının tespiti hususudur....
Hükme esas alınan kusur raporunun emsal Yargıtay kararlarına göre 32 yıl formülüne göre hazırlandığı, kusur raporunda kaçınılmazlık oranının ve davalının kusur oranının usulüne uygun şekilde belirlendiği, hükme esas alınmasında isabetsizilk bulunmadığı, sigortalının yakalandığı pnümokonyoz meslek hastalığında kaçınılmazlığın bulunduğu, meslek hastalığının oluşunda davalı TTK nın %5,45 olarak belirlenen kusur oranının dosya kapsamına uygun olup, kusur oranının belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı kurum vekilinin aksi yönleri amaçlayan istinaf nedenleri yerinde değildir....
Somut olayda, mahkemece kusur ve tazminat miktarı yönünden hiçbir inceleme yaptırılmadan davacı tarafından davadan önce yaptırılan ve davalı tarafa edilmemiş olan delil tespiti dosyasındaki alınan kusur ve tazminat raporuna bağlı kalınarak hüküm kurulmuştur. Dava konusu trafik kazasında kusur oranının ve araçtaki gerçek zararın saptanması uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenmelidir. Bu durumda kusur ve hasar konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hüküm kurulması doğru değildir. O halde mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek kusur durumları ve hasar yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli biçimde rapor alınarak sonucuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'in temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'...
Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere, trafik kazalarında kusur oranının ve hasarın tespiti de uzman bilirkişi aracılığıyla yapılmalıdır. Davacı tarafından yaptırılan delil tespiti işlemi davalıların gıyabında yapılmış, bilirkişi raporu davalılara tebliğ edilmesine rağmen itiraz edilmemiştir. Tespit bilirkişi raporuna itiraz edilmemiş olması açık kabul anlamını taşımayacağı gibi davalı vekili de yargılama aşamasında itiraz etmiş olmasına göre mahkemece hasara ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken tespit bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 28.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ileri gelen zararların teminat kapsamı dışında olduğunu, kaza ile ilgili kusur oranlarının tespiti ve davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu ......