Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır....

İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

Talep, işe iade sonrası fark kıdem, ihbar ve yıllık izin alacağı istemine ilişkindir. Davacının 22/06/2002- 08/11/2017 arası çalıştığı işe iade kararıyla kesinleşmiş olup karar gereği 4 aylık boşta geçen sürenin ilavesiyle davacının toplam hizmet süresinin 15 yıl 8 ay 16 gün olduğu tespit edilmiştir. Davalı ücrete itiraz etmektedir. Davacının işe başlatılmadığı tarih 31/03/2020 tarihidir. Davacının işe başlatılmadığı tarihteki bu ücreti belirlenirken emsal işçinin bordrosu ve TİS hükümleri dikkate alınarak doğru belirleme yapılmıştır....

yönelik işe iade talepli olarak arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur....

ödenmesine, kesinleşme tarihinden itibaren altı iş günü içinde işe başvurması şartıyla ve altı iş günü içinde işe başlatılmaması halinde iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücret ve diğer haklarının yöneticilik süresince ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş, bunun üzerine davacı işe iade kararının kesinleşmesini öğrenme tarihinden itibaren altı iş günü içinde işe başlatma talebinde bulunmuş ve işverence işe başlatılmadığından bahisle işe iade kararı ile tespit edilen hak ve alacakları dava konusu etmiştir....

    Nolu, 13.10.2014 tarihli ilamı ile onanmasına karar verildiği görülmekle davalının husumet itirazının yerinde olmadığı, Yargıtay ilamının davacı vekiline 09.12.2014 tarihinde, davalı vekiline 03.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacının işe iade için davalıya başvurduğuna dair delil belge sunulmamışsa da davalı BEDAŞ tarafından davacının banka hesabına 16.12.2014 tarihinde bir kısım kıdem, ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının yatırılmış olması nedeni ile davalının davacıyı işe başlatmama iradesini ortaya koyduğu, davalı tarafından ödemelerin tenzilinden sonra davacının 4 aylık boşta geçen sürenin ilavesi ile tespit edilen hizmet süresine göre bakiye boşta geçen süre alacağına ve işe iade edilmemekten kaynaklanan bakiye tazminata ve işe iade edilmeme şeklinde gerçekleşen fesih nedeni ile kıdem tazminatına ve ihbar tazminatına hak kazandığı, duruşmada dinlenen tanık beyanına göre davacının tespit edilen fazla mesai ücreti alacağının dosya kapsamına...

    DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin T4 nezdinde çalıştığını, müvekkilinin iş akdinin feshinin 4857. Sayılı İş Kanunu 18. Maddesine dayanarak feshin hukuka aykırı olduğunu, fesih sonrasında müvekkil işçi yerine personel alındığını, müvekkilinin iş akdinin feshinin haklı bir sebebe dayanmadığını ve bu nedenle davanın kabulü ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının davalı bankada operasyon yönetmeni olarak çalıştığını, ... akdinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini, davalı bankaya süresi içinde işe iade davası açıldığını ve davanın müvekkili lehine sonuçlandığını ancak davalı bankanın davacıyı işe almadığını, işe iade kararında hüküm altına alınan ücret ve tazminatlarına karşılık bir miktarın ödendiğini, bu ödemelerin eksik olduğunu belirterek müvekkilinin fark ihbar ve kıdem tazminatı, boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili idare aleyhine açılan işe iade davasında, 31.12.2016 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, feshin haksız yapıldığı iddiasıyla işe iade davasının kabul edilmesini talep ettiğini, davacının hukuka ve yasaya aykırı bu taleplerinin reddinin gerektiğini, davacı tarafından açılan işe iade davasının öncelikle süre yönünden reddinin gerektiğini, işe iade davasının açılabilmesi için fesih bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde işe iade davası açması gerektiğini, bu nedenle İş Kanununun 20. maddesinde belirtilen hak düşürücü süre olan 1 aylık dava açma süresi geçtiğinden davanın usul yönünden reddinin gerektiğini, müvekkili idare bünyesinde yapmış oldukları araştırmalar üzere davacı diğer davalı şirket AKR Sos. Hiz. Elekt. Elkt. T3 İnş. Tic. Ltd. Şti.'...

      UYAP Entegrasyonu