Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sınıflar da dahil olmak üzere davacı adına tescilli olduğu, mahkememizin ... Değişik iş sayılı dosyasında alınan ve itiraza uğramayan bilirkişi raporuna göre davalı tarafça "..." ve "...." ibarelerinin internet ortamında sanal pazarlarda giyim ve ayakkabı emtialarında herhangi bir hakkı olmadan kullanıldığı, davalının bu kullanımının davacı markaları tescili kapsamında olan 35. Sınıfta olduğu, markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak karıştırılmaya sebebiyet verecek şekilde benzerlik bulunduğu, bu haliyle davalı eyleminin SMK 29 maddesi anlamında davacının markadan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalının davacının markadan ve dilekçesinde belirttiği fotoğraflara ilişkin eser sahipliğinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men'i ve ref'i taleplidir. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan gelen kayıtlardan, ..... tescil numaralı "......" esas unsurlu markaların davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin ...... Esas sayılı dosyasında, bu dosyaya dayanak yapılan markanın hükümsüzlüğü ve gerçek hak sahipliğinin tespitine ilişkin derdest dava bulunması karşısında, işbu dosyada verilen karar bu dosyayı doğrudan etkileyeceğinden, zorunlu olarak beklenmesine karar verilmiş ve neticesi beklenen Mahkememizin .........

        ten kaynaklı haklara tecavüz nedeniyle 2.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, marka hakkına tecavüz nedeniyle 2.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, haksız rekabet teşkil eden eylemler nedeniyle 2.000,00 TL maddi, tasarımdan kaynaklı haklara tecavüz nedeniyle 2.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davalının markasına tecavüz teşkil eder bir eyleminin bulunmadığını, dava konusu katalogların eser mahiyetinin bulunmadığını, müvekkilince hazırlanan kataloğun davacıya ait katalogdan farklı olduğunu, benzerliklerin zorunluluktan kaynaklandığını, davacıya ait faydalı modelini süresinin dolması nedeniyle hükümsüz kılındığını, dava konusu ürünlerin harcıalem olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

          Dava, markadan doğan haklara tecavüzün ref'i, haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminatın tahsili ve verilecek hüküm özetinin ilanı talebine yöneliktir. Davacının ... numaralı markası 35 ve 42.sınıflarda tescillidir. Davalılardan ...'e ait ... numaralı marka ise 36 ve 39.sınıflarda 22/05/2012 tarihinden itibaren tescilli iken 10/09/2015 tarihinde müddet hale geldiği, işlemden kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda 39. ve 36.sınıflar yönünden davacının önceye dayalı gerçek hak sahipliği iddiası değerlendirilmelidir....

            daha önce tescil edildiğini, markaların aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu belirterek, davalıya ait ...başvuru numarası ile tescilli ... markasının tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              CEVAP: Karşı taraf vekili dilekçesi ve duruşmadaki beyanları ile, taraflar arasında aynı markadan kaynaklı mahkemenin 2018/20 Esas sayılı dosyasında derdest dava bulunduğunu, söz konusu davada gerçek hak sahipliği ve ihlal iddiaları tartışılmakta olup, bahsi geçen dosyada da tedbir taleplerinin değerlendirilip reddedildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince de bu kararların onandığını, davacı tarafın yeni tespit ve tedbir talep etmesi kötü niyetli olduğunu ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                Davada tescilli markadan doğan haklara da dayanılmış olmasına göre mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 71. maddesi uyarınca davanın Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasına ilişkin hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın res'en BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan ....480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava, taraflar arasında akdedilen 12.05.2008 tarihli sözleşme ile davacı tarafından lisans verilen...markasının davalılarca sözleşmeye aykırı olarak kullanımından kaynaklı cezai şart, müspet ve menfi zararların tahsili istemine ilişkindir. Tescilli markanın lisans sözleşmesi ile kullandırılması 556 sayılı KHK'nın 20. vd. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. KHK'nın 21/9. maddesine göre, sözleşme şartlarının lisans alan tarafından ihlali halinde, tescilli bir markadan doğan haklar, lisans alana karşı dava yoluyla ileri sürülebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalılarca franchising kapsamında yer alan marka lisans sözleşmesi ile kararlaştırılan yükümlülüklerin yerine getirilmediği ve ihlal edildiğinden bahisle cezai şart ve zararlarının tahsili amacıyla işbu davayı açmış olduğuna göre, davaya bakma görevi 556 sayılı KHK'nın 63. madde uyarınca ......

                    Unlu Mamulleri ... ...” olarak tescil edildiğini, “.... ...” markasını müvekkilinin bulduğunu savunarak, asıl davanın reddini, karşı davada ise, davalı adına tescilli 2008 07987 no'lu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada, davalı-karşı davacı tarafından “.... ...” ibaresinin fiili kullanımların, ticaret unvanının kapsamını aşacak ve davacı-karşı davalı adına tescilli markadan kaynaklı hakları ihlal edecek mahiyette bir kullanım olup olmadığı hususunun davacı-karşı davalı yanca ispatlanamadığı, dosyada bu kapsamda hiçbir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, bu nedenle davacı-karşı davalının tecavüz iddialarının yerinde olmadığı, davalı-karşı davacı adına “.... .......

                      UYAP Entegrasyonu