unsurlu markadan doğan haklarına tecavüzün tespitini, men'ini ve 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....
Sınıflarda tescilli olmadığını, davacı yanın söz konusu markasının 09. Sınıfta tescilli olduğunu ve markanın, müvekkilinin 2016/26384 sayılı marka başvurusunun tarihi olan 23.03.2016 tarihinden (8 ay 7 gün) sonra 30.11.2016 tarihinde ve sırf müvekkili markasına itiraz gerekçesi yaratmak adına sembolik bir rakamla 10.000 USD karşılığı davacı tarafça devralınmış bir marka olduğunu, davacı yanın gerçek dışı beyanının aksine müvekkilinin ... markasının 35, 41, 42. Sınıflarda ve 35. Sınıfın tüm alt sınıflarında tescilli olduğunu, iş bu davaya konu başvurunun müvekkilinin markasının tescilli olduğu 35 ve 41. Sınıflar yönünden iltibas tehlikesi yarattığını, davacı yanın dava konusu taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
hesabında ve “...” isimli ... hesabında, davacı şirket adına tescilli ..... markasının birebir aynısının davacı markasının tescili kapsamına giren kalıcı makyaj cihazı kıl tekniği kalemi, kalıcı makyaj kıl tekniği cihazı, .... seti, .... kalemi iğnesi ile kalıcı makyaj cihazı iğneleri, dermapen iğnesi vb. ürünlerde kullanıldığının tespit edildiğini, davalı ... ürününün Çin’de üretilip tescilli bir ürün olduğunu, muhtelif ithalatçıların bu ürünü ithal edip satmakta olduğunu, davacı tescilinin kötü niyetli olduğu yönünde beyanda bulunduğunu, bu beyanı tevsik edici herhangi bir delil sunulmadığını, bu sebeple işbu raporda ülkesellik ilkesine ve kötü niyetli tescile dayalı bir irdeleme ve değerlendirme de yapılamadığını, ayrıca davalı kendisi adına tescilli markayı belirttiğini, SMK m.155 kapsamında bu tescile bir hukuka uygunluk sebebi olarak dayanılamayacağını, bunlara göre davalı marka kullanımının davacının tescilli marka hakkına tecavüzün şartlarını oluşturduğu ve davalı beyanlarının...
Tüm dosya kapsamı deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davalının herhangi bir hakkı olmamasına rağmen davacı adına tescilli marka ibaresinin aynısını markanın tescilli olduğu emtia - hizmet sınıfında kullandığı, bu eylemin davacının SMK 29 maddesi anlamında markadan doğan haklarını ihlal ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
A.Ş.tarafından, davalı ... aleyhine markadan doğan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin ref'i ile maddi ve manevi tazminat talebi ile dava açıldığı, yargılama sonunda "Davacının davasının KABULÜNE, davalının davacı adına olan "..." esas unsurlu marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin ref'ine, bu kapsamda davalı adına olan .... isimli alan adının iptaline ve site içerisindeki "..." markası ile ilgili içeriğin çıkarılmasına, 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Hüküm özetinin masrafı davalıdan karşılanarak karar kesinleştiğinde ülke çapında yayınlanan bir gazete ile ilanına, davacının ihtiyati tedbir için alınan teminatın iadesi yolundaki talebinin HMK 392/2 maddesinin açık hükmü karşısında reddine" şeklinde karar verildiği, hükmün 02/03/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Dava, kesinleşen Bakırköy .......
Ancak; dosya kapsamındaki belgelerden davalı şirket adına TPE nezdinde tescilli 2009/2007 sayılı faydalı model tescilinin bulunduğu, söz konusu tescilin, davacı şirketinin davasına dayanak yaptığı tasarım ve faydalı model tescilleri kapsamında yer alan ürünlere ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı şirket tarafından adına tescilli faydalı model belgesine uygun şekilde üretim yapılması halinde söz konusu belgenin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmediği müddetçe, bu belgeye dayalı olarak yapılan üretim ve satışların haksız rekabet ve davacı adına tescilli tasarım ve faydalı model belgesinden kaynaklı haklara tecavüz teşkil edeceğinden söz edilemez....
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/367 Esas KARAR NO : 2022/20 DAVA : Marka ve Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi DAVA TARİHİ : 23/12/2020 KARAR TARİHİ : 23/02/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka ve Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 2008 yılında kurulduğunu, alkolsüz içecek üretim ve satışı konusunda faaliyet gösterdiğini, tescilli birçok markasıyla ve "..." ürün ürettiğini, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ... ve ... esas unsurlu seri markalarının ... (...), ... (...), ... (...), ... (...), ... (...) ve ...(...) no ile tescilli olduğunu, yine "..." markalı ürünler için kullanılan ambalajların ise ... no ile tescilli olduğunu, davalı yanın, davacının da katıldığı ......
Mahkemece davacı markasının tanınmış marka olduğu kabul edilmekle birlikte farklı sınıflar bakımından hükümsüzlük kararı verilebilmesi için anılan KHK'nın 8/4. maddesinde belirtilen dava konusu markalara yönelik olarak tanınmış markadan haksız yarar sağlanması,markanın itibarına zarar verilmesi ve ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurması koşullarından birinin gerçekleşmesi gerektiği göz önünde bulundurulmadan, bu koşullardan birinin davalı markasının tescilli olduğu her bir hizmet sınıfı için gerçekleşip gerçekleşmediği hususu konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak heyetçe değerlendirilmesi sağlanıp tartışılmadan eksik incelemeye dayalı olarak davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi doğru görülmemiş, davalının bu yöndeki temyiz talebinin kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir....
Adına tescilli Lamidoor markasını kullanamayacağını, tescilli Lamidoor Markasını kullanmanın kendi adlarına tescilli Lamindoor Markası'na tecavüz olduğunu iddia ettiğini, ilk derece mahkemesi de davacı yanın iş bu iddialarını kabul ettiğini, Ekotek firması adına tescilli Lamidoor Markası, davacı lehine tescilli Lamindoor markasından daha önce tescil edildiğini, müvekkil şirketle, dava dışı Ekotek A.Ş. Arasında Lamidoor Markasının kullanılması konusunda herhangi bir problem olmadığını, hal böyle olunca müvekkilin dava dışı Ekotek A.Ş. Adına tescilli LAMİDOOR markasını kullanması değil davacı açısından hukuk sisteminde Ekotek A.Ş. Hariç hiçbir şahsı ilgilendirmediğini, müvekkilin Ekotek A.Ş.'...
tasarımdan kaynaklı haklarına tecavüzün tespiti ve önlenilmesine, tasarımdan kaynaklı haklara tecavüz suretiyle üretilen ve ithal edilen ürünlere ve bunların üretiminde kullanılan araçlara el konulmasına, el konulan ürünlerin imhasına, davalı karşı davacı adına ... nezdinde tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın 17.8.2012 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davaya ilişkin cevaplarında müvekkilinin tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunduğunu savunarak karşı davanın reddini istemiştir....