TPMK kayıtları istenmiş, HMK 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 29/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ibraz edilmiştir. 29/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Kullanılmadığı gerekçesiyle iptali talep edilen ...tescil numaralı “..." markasının 03, 09 ve 14. sınıflarda davalı adına tescil edilmiş olduğu, marka tescil başvuru tarihinin 01.05.2008, tescil tarihinin 24.06.2009 olduğu, dava konusu markanın 24.06.2009 tarihinde tescil edilmiş ve huzurdaki davanın 31.01.2020 tarihinde ikame edilmiş olmakla dava tarihi itibariyle markanın tescil tarihi üzerinden 10 yıl 7 ay 7 gün geçmiş olduğu, dava konusu markanın ciddi biçimde kullanıldığını gösterir herhangi bir delil dosyaya ibraz edilmemiş olmakla SMK 9, 26 ve geçici madde 4 uyarınca dava konusu ... tescil numaralı “..." markasının tescil edildiği 03, 09 ve 14. sınıflarda iptali şartlarının mevcut olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir....
TPMK kayıtları istenmiş, HMK 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 29/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ibraz edilmiştir. 29/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Kullanılmadığı gerekçesiyle iptali talep edilen ...tescil numaralı “..." markasının 03, 09 ve 14. sınıflarda davalı adına tescil edilmiş olduğu, marka tescil başvuru tarihinin 01.05.2008, tescil tarihinin 24.06.2009 olduğu, dava konusu markanın 24.06.2009 tarihinde tescil edilmiş ve huzurdaki davanın 31.01.2020 tarihinde ikame edilmiş olmakla dava tarihi itibariyle markanın tescil tarihi üzerinden 10 yıl 7 ay 7 gün geçmiş olduğu, dava konusu markanın ciddi biçimde kullanıldığını gösterir herhangi bir delil dosyaya ibraz edilmemiş olmakla SMK 9, 26 ve geçici madde 4 uyarınca dava konusu ... tescil numaralı “..." markasının tescil edildiği 03, 09 ve 14. sınıflarda iptali şartlarının mevcut olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 201 ada 200, 231 ve 233, 205 ada 3, 215 ada 1, 225 ada 2 ve 264 ada 13 parsel sayılı 5.400.00, 6.212.42, 12.424.85, 4.606.00, 24.557.07, 1.566.80 ve 664,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı .. oğlu ... adına tespit ve 22.10.1998 tarihinde tescil edilmiş; 107 ada 177, 142 ada 37 ve 173 ada 10 parsel sayılı 5.400.00, 5.860.20 ve 3.050.91 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı .. oğlu .... adına tespit ve 28.01.1999 tarihinde tescil edilmiş; 109 ada 1 parsel sayılı 3.169.02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Veli oğlu .. adına tespit ve tescil edilmiş ve satış nedeniyle 03.11.2000 tarihinde davalı .. oğlu .... adına tescil edilmiş; 215 ada 2 parsel sayılı 5.789,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz .. oğlu .... adına tespit ve tescil edilmiş ve satış nedeniyle 07.04.2006 tarihinde ... kızı ... adına tescil edilmiş; 225 ada 6 parsel sayılı 11.993,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hükmen İsmail oğlu ......
Sayılı dosyanın ....... tescil numaralı markasının 35....
Kaldırma kararı öncesinde, TPMK'dan gelen cevabi yazı ekinde bulunan davalıya ait ... tescil numaralı "..." markasının ...sınıfta 06/02/2010 tarihinden itibaren tescil edildiği, yine ... tescil numaralı "..." markasının.. ve ...sınıfta 18/05/2011 tarihinde tescil edildiği, yine ... tescil numaralı "..." markasının ...sınıfta 05/11/2011 tarihinde tescil edildiği görülmüştür....
e-imza e-imza e-imza e-imza Davacı kurum söz konusu hükmün yalnızca tespit hükmü niteliğinde olduğunu, ortaklıktan çıkarılmanın Ticaret Sicil Müdürlüğünce “tescil ve ilanına" ilişkin herhangi bir ifade içermediğini, resen tescil işlemi yapılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir. "Tescile Davet ve Ceza" başlıklı Ticaret Sicili Yönetmeliği madde 36'ya göre; "Tescil edilmesi gereken bir olgunun ilgilisi tarafından tescil ettirilmediğini haber alan müdürlük, tescil başvurusunda bulunmakla yükümlü kişileri, otuz gün içinde tescil başvurusunda bulunmaya veya tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır. Bu davette, kanuni dayanaklar gösterilmek suretiyle davetin gerekçesi, tescili gereken belgeler ve tescil yükümlülüğünün yerine getirilmemesinin yaptırımları belirtilir....
Dayanak tapu kaydı, 13.12.1972 tarihli ilama istinaden tescil edildiğine göre, yasal zorunluluk gereği Hazine'nin tescil ilamında taraf olduğu ve tescil ilamının Hazineyi bağlayacağı açıktır. Bu nedenle fenni sıhhati haiz olan tescil krokisinin uygulanması ile tescil krokisi kapsamında kalan bölümün davalılar adına tescili gerekir. Tescil krokisinin bulunamaması veya tescil krokisinin fenni sıhhati haiz olmadığının belirlenmesi halinde dayanak tapu kaydının gayrisabit sınırlı olması nedeniyle tapuya miktarıyla kapsam tayin edilmelidir. Dayanak tapu kaydı batı yönünde "kır" okumakta olup dava konusu taşınmazın batı yönünde eylemli olarak 101 ada 1 parsel sayılı mera olarak sınırlandırılmak suretiyle tespiti yapılmış ve dosyada mevcut tutanak örneğine göre tespiti kesinleşmiş taşınmaz bulunmaktadır. Bu durumda kayıt miktar fazlasının dayanak kayıtta "kır" okunan meradan kazanıldığının kabulü zorunludur....
Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilan ettirildiğini, böylelikle TTK'nun 455. maddesinde yer alan amir hüküm ihlal edilerek geçersiz esas sözleşme değişikliği işlemine yolsuz tescil ile meşruiyet kazandırılmaya çalışıldığını; Ticaret Sicil Yönetmeliğinin Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün görev ve sorumluluklarını düzenleyen “inceleme yükümlülüğü” başlıklı 34. maddesinde; “(1) Müdür ve müdür yardımcıları, ile tescile yetkili personel tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını aşağıdaki hususları da dikkate alarak inceler: (1) a) Tescili istenen olgunun kanuni olarak sicile kaydı gerekli bir olgu olup olmadığı. b) Tescil isteminin Kanun ve bu Yönetmelikte öngörüldüğü şekilde ve ilgililer tarafından yapılıp yapılmadığı. c) Tescil için Kanun, bu Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen belgelerin ve harç makbuzunun bulunup bulunmadığı. ç) TESCİL EDİLECEK OLGUNUN ŞİRKET SÖZLEŞMESİNE VE KANUNUN EMREDİCİ HÜKÜMLERİNE AYKIRI BULUNUP BULUNMADIĞI, TESCİL EDİLECEK OLGU BİR TİCARET ŞİRKETİNİN...
Tescilin tasarrufa konu taşınmaz malikinin yazılı beyanı ile yapılacağı, tescil için de tasarruf yetkisinin ve hukuki sebebin belgelenmiş olması gerektiği Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş, Tapu Sicil Tüzüğünde de açıkça belirtilmiştir. Tasarruf yetkisine ve hukuki sebebe ilişkin belgeler tamam değil ise tescil istemi reddedilecektir. Ancak, hukuki sebebe ilişkin belgeler tamam olmasına rağmen, tasarruf yetkisini belirten belgenin tamamlanması gereken hallerde malikin onayı veya hakim kararıyla geçici tescil şerhi verilebilmektedir. Türk Medeni Kanununun 1016. maddesinde tanınan bu hak yukarıda değinilen 1011/2 kapsamında geçici tescil şerhi verilmesine olanak sağlamaktadır. Eldeki davada da hükmen geçici tescil şerhi kararı verilmesi talep edilmektedir. Mahkemece dava tapu sicil müdürlüğünün tescil talebini reddetmesi nedeniyle davanın idari yargıda görüleceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/43 Esas sayılı dosyasında davalı olduğundan bahisle malik hanesi açık olarak tespit edilmiş, 1988 yılında ise davacı ..... adına tespit ve tescil işlemi yapılmıştır. .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/43 Esas ve 1983/267 Karar sayılı dava dosyasının 17.01.1996 tarihinde kesinleşmesinin ardından 23.09.2011 tarihinde ise idari yolla ''hükmen'' Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı, Hazine adına yapılan tescil işleminin ''yolsuz tescil'' olduğu iddiasıyla tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Hal böyle olunca; davanın, yolsuz tescil nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1....