Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında komşu parsellerin kadastro tutanağı kesinleştikten 8 yıl sonra dava açıldığı, bu sürenin kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için makul süreyi aştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabilmektedir. Yasa'da tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmemiştir. Kadastro öncesi nedene dayalı olarak her zaman dava açılabilir. Dava niteliği ve içeriği itibariyle kadastro öncesi nedene dayalıdır. Bu nedenle tespitten sonraki hakka dayalı davada dava tarihine kadar aranacak 20 yıllık sürenin somut olayda uygulanma yeri yoktur....

    Yukarıda açıklandığı üzere taşınmazın halen davalılar murisi Hasan oğlu Mithat Pomak adına kayıtlı olduğu, Kadastro Mahkemesi ilamının kesinleşerek taşınmazın davalılar murisi adına tescil edildiği, dosya arasına alınan davaya konu taşınmazın tüm satış akitleri incelenmiş, taşınmazın halen davacıların zilyetliğinde bulunduğu, buna göre davacıların tapu iptali ve tescil isteminde haklı oldukları anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 14.Hukuk Dairesi iş bölümünün 23. maddesinde; "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davaları," şeklindeki düzenleme yer almıştır....

    Hal böyle iken, eldeki dava nizalı taşınmazın mera olarak tahsis edilmesinin kesinleştiği tarihten sonra 4342 sayılı Yasanın 21/2. maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığına göre, tespitten önceki hukuki nedenler bakımından hak düşürücü sürenin geçtiği, tespitten sonraki sebepler bakımından ise zilyetliğin hukuki kıymetinin bulunmadığı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulüyle; hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 14.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 1994 tarihinde yapılan kadastro tespitinden sonraki 1997 tarihli sözleşme ile haricen satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Tespitten önceki nedene dayanılmamaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Tapu kaydı da mülkiyet belgesi olup, 3402 sayılı Yasada da, diğer gayrimenkul mevzuatımızda da tescil harici bırakılan yerler hakkında tespitten önceki hukuki nedenlere dayalı olarak dava açma süresini sınırlayan bir düzenleme bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık sınırlama hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlara ilişkindir. Hal böyle olunca, Mahkemece davanın esasına girilip iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünde kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2022 NUMARASI : 2019/47 2022/73 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Ümraniye İlçesi, Aşağıdudullu Mahallesi, 778 ada 6 parselde kayıtlı 356,50 m2 arsaya davalıların miras bırakanı Fincan AKTAŞ ile 1/2 pay oranında hak sahibi ve dava konusu arsa 19.04.2012 tarih ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkındırma destekleme ve hazine adına orman sınırlarının dışına çıkartılan yerlerin değerlendirilmesi (2B) yasası ile maliki olduğunu, yasadan önce davacı ile davalıların miras bırakanı Fincan AKTAŞ'ın 29.06.1994 tarihinde yazılı anlaşma ile arsanın zilyedi iken 1/2 oranında paylaştıklarını ve ekindeki krokiyle sınır ve konumlarını belirledikleri, arsanın emlak vergileri ve idari para cezaları davacı adına düzenlendiğini ve davacı tarafından ödendiğini, davalıların miras bırakanı Fincan AKTAŞ'ın 11.07.2008 tarihinde vefatıyla geriye...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2019/122 ESAS, 2021/143 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

          Mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının kesinleşmesinden 4 yıl sonra dava açıldığı, bu sürenin kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için makul süreyi aştığı, tespitten sonra dava tarihine kadar da 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına ve davanının niteliğine uygun düşmemektedir. Davacılar, adlarına tescil edilen taşınmazların bir bölümünün tescil harici yol olarak bırakıldığı iddiasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmıştır....

            Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada 1 parsel sayılı 21.148,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla hükmen davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile bu parselin 1/2'sinin ... adına, 1/2'sinin ..., ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ilişkin kadastrosu tutanağının 17.09.2004 tarihinde düzenlendiği ve tespitin itiraz edilmeksizin 02.02.2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacılar tespitten önceki hukuki nedene dayalı olarak 03.03.2015 tarihinde dava açmışlardır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kadastro sonucu kesinleşen ve tespitten önceki sebeplere dayalı zilyetlik iddiası ile açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu