Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda adına kayıtlı bulunan 191 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiğini, bu eksikliğin davalı ... İdaresine ait yol olarak tescil harici bırakılan yerde kaldığını öne sürerek zilyedinde bulunan bölümlerin adına kayıtlı 191 ada 1 parsele eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca davanın yasal hasım olan ... ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda; dava yalnızca ilgisi yönünden ...ne husumet yöneltilip, ...ye ve ... Köyü Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilmediğinden davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. Hal böyle olunca ... ve ......

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/388 E.- 2013/780 K. sayılı dosyasından, davacı ... tarafından, 1963 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında tespit harici bırakılan yaklaşık 22.043,60 m² yüzölçümündeki taşınmazın, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tescili için dava açıldığı, yargılama sırasında dava konusu taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu ancak taşınmazın köy yerleşim alanı olarak ayrılması nedeniyle davacının tescil talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davacının "mülkiyet hakkının tespitine" karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu kararında davacının tescil talebi tartışılmış ve köy yerleşim alanı olarak ayrılması nedeniyle tescil kararı verilemeyeceğinden tespit hükmü kurulduğu belirtilmiştir. Bu hüküm temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Davacı tarafından ... 1....

      Davalılar, çekişme konusu taşınmazın tespit harici bırakılan yerlerden olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı Alkan yönünden davanın reddine, davalı Dilek yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı Dilek tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaza tapu kaydına dayanarak elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında tespit harici (tapulama dışı) bırakıldığı, davacıların dayandığı cilt 99, sayfa 7, sıra 2015 nolu iskan tapusunun kadastro çalışması sırasında herhangi bir parsele revizyon (tespit) görmediği anlaşılmaktadır....

        Mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında komşu parsellerin kadastro tespitinin yapıldığı 2006 yılından davanın açıldığı 29.12.2009 tarihine kadar kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için aranan makul sürenin aşıldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı mülkiyet hakkının oluştuğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mülkiyet hakkı ayni hak niteliğinde olup, her zaman ve herkese karşı ileri sürülebilir. Bu hakkın ileri sürülmesi ancak yasa ile sınırlanabilir. Gayrimenkul mevzuatımızda tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak tescil istemi ile dava açılmasını süre yönünden sınırlayan bir düzenleme bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece, Kadastro Müdürlüğünden çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakılıp bırakılmadığı, tescil harici bırakılan yerlerden ise hangi nedenle tespit harici bırakıldığının sorulması, taşınmazın kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin tespiti amacıyla tespit dışı bırakılma tarihi olan 1984 yılından sonra, dava tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait (1982-1987 yılları arası) iki ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğraflarının usulünce uygulanması, komşu 85 parselin dayanağı 06.10.1932 tarih 8 sıra nolu tapu kaydı ve 86 parselin dayanağı ......

            Mahkemece, taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı ve tutanak düzenlenmediği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1974 yılında arazi kadastrosu 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 2000 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması ile 30/04/2010 tarihinde ilân edilen kullanım kadastrosu ile 19/04/2011 tarihinde ilân edilen 3402 sayılı Kanunun 22/2-a çalışmaları vardır....

              Davacı, kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini talep ettiğine göre, dava, TMK'nın 713. maddesinden kaynaklanan tescil davası niteliğinde olup mahkemenin uyuşmazlığın 725. maddeden kaynaklandığı yolundaki kabulünde isabet bulunmamaktadır. Maddi olayları bildirmek davanın taraflarına, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise mahkemeye aittir....

                -3- 2008/14397 - 14943 Öte yandan davalı taşınmazın ... bilirkişi krokisinde (A1), (A2), (B2), (B3) harfleri ile gösterilen bölümlerinin orman niteliği ile tesciline karar verilmiş, bu bölümler yönünden hüküm temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir. Kuzey yönden de paftadaki konumuna göre orman olarak tescil harici bırakılan alana bitişiktir....

                  Öncelikle, kadastro sırasında tescil harici bırakılan dava konusu yer hakkında 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5 maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yapılması gerektiği halde mahkemece yasal ilanlar yapılmaksızın hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir. Ayrıca, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, soyut nitelikte olup her ne kadar çekişmeli taşınmazın kadim yol olmadığı beyan edilmiş ise de, zilyetliğin başlangıç tarihi ve süresi yeterince açıklatılmamış, taşınmazın kullanım süresi ile niteliğini belirleyebilmek amacıyla uydu fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez....

                    Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 24.11.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1958 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu