Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olay ile ilgisi bulunması bakımından nispi ret nedenlerinden 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi üzerinde durulmasında yarar vardır. 556 sayılı KHK’nın 8/1-a ve b maddesindeki düzenleme; “Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez: a) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ise ve aynı mal veya hizmetleri kapsıyorsa, b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa...

    Maddesi kapsamında iade talebinde bulunması durumunda bu aşamada iade ile ilgili herhangi bir işlem yapılmaması gerektiğini,Orköy tarafından satışa konu edilen miktarlar, kadastral parseller dikkate alınmak suretiyle yapıldığını, buna rağmen imar uygulaması sırasında uygulanan DOP dikkate alınmadan tescil işlemlerinin ilk satış miktarları üzerinden gerçekleştirildiğini, İmar uygulaması sonucunda DOP kesintisi yapıldıktan sonra 253 Ada 1 parselde; T4'a 505,38 metrekare yer tescil edilmesi gerekirken 731,68 metrekare yer tescil edildiğini, T5'a 1.447,16 metrekare yer tescil edilmesi gerekirken 2.094,92 metrekare yer tescil edildiğini, T6'a 703,53 metrekare yer tescil edilmesi gerekirken 1.018,71 metrekare yer tescil edildiğini, Orköy tarafından T7'a kadastro 1775 parselinin tamamı olan 2.453,20 metrekare üzerinden satış yapıldığını ancak imar uygulaması sonucu oluşan ve 1695/1968 hissesi kadastro 1775 parselden, 273,00 metrekaresi kadastro 1776 parselden gelen 1.968,00 metrekare yüzölçümlü...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tescil harici bırakılan taşınmaza davalının bahçe yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine, yapının yıkımına ve taşınmazın hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı imar ve ihya ederek 1973 yılından bu yana kullandığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının bahçe yapmak suretiyle müdahale ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmiş, tescil talebi reddedilmiştir. Karar, davacı ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın uzun zamandır 29.000 m² olarak şahıslar tarafından kullanıldığı, tescil dışı yer olmadığı, asli müdahil’in de davasını doğru hasma yöneltmediği gerekçesiyle asıl davanın reddine, asli müdahilin davasının ise husumetten reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; çekişme konusu parsele uygulanan tapu kaydının tescil ilamına dayandığı ve tescil ilamının mesnedi tescil haritasının kayıt miktarı olduğu ileri sürülen yeri de kapsadığı, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 20. ve ......

        HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Asıl dava yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat, birleşen dava ise tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, “asıl davada tapu iptali ve tescil isteminin reddiyle tazminatın tahsili isteminin kabulüne, birleşen davada ise tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne” dair verilen direnme kararı, Hukuk Genel Kurulunun yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararı ile bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yeni bir karar verilmiştir. Bu durumda dosya üzerinde Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılacak bir işlem bulunmamaktadır. Mahkemece verilen yeni hükme yönelik temyiz istemlerinin Özel Dairesince incelenmesi gerekir. O hâlde; dosya yeni hükme yönelik temyiz itirazları incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmelidir....

          Mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının kesinleşmesinden 4 yıl sonra dava açıldığı, bu sürenin kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için makul süreyi aştığı, tespitten sonra dava tarihine kadar da 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına ve davanının niteliğine uygun düşmemektedir. Davacılar, adlarına tescil edilen taşınmazların bir bölümünün tescil harici yol olarak bırakıldığı iddiasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmıştır....

            Kırtasiye, büro, eğitim ve öğretim malzemeleri (mobilyalar ve cihazlar hariç)” için tescil edildiği, davalının ... tescil no.lu “...” markası 16. Sınıfta: “Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar” için tescil edildiği, taraf markaları 16. sınıfta tescil edilmiş olsalar da tescil edildikleri mallar aynı veya benzer nitelikte olmadığı, davacının ... tescil no.lu markası 41. sınıfta ve davalının ... tescil no.lu markası 38. sınıfta tescil edildiği, markaların tescil edildikleri malları karşılaştırılır ise davacının ... tescil no.lu “...” markası 41. Sınıftaki tescilli olduğu mal ve hizmetler ile davalının ... tescil no.lu “...” markası 38. Sınıfta: “Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajarısı hizmetleri” için tescil edilmiştir....

              Noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen Seyhan Kadastro Müdürlüğünün 15.11.2007 tarihli yazısında,tescil hükmünün imar işlemine tabi tutulan ve dava konusu edilen taşınmazları kapsadığı belirtilmiştir. Davacının iddiası,imar işleminin usulsüz yapıldığına ilişkin olmayıp,tescil ilamı gereğince imarla oluşan hak durumunun kendisine ait olduğuna ilişkindir.Başka bir anlatımla yolsuz tescile dayanılarak istekte bulunduğu görülmektedir. Bu durumda,mahkemece yapılacak iş tescil ilamı ve dayanağı haritanın yerine uygulanması suretiyle kapsamının keşfen saptanması,dava konusu edilen taşınmazların (imar parsellerinin) tescil ilamı kapsamında kalıp kalmadığının duraksamaya yer verilmeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması,tescil hükmü kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imarla oluşan Hazine paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yanılğılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

                İdare Mahkemesince, 551 sayılı markalar Kanunu'nun Marka olarak tescil edilemeyecek işaretleri düzenleyen 5. maddesinin (b) fıkrasında halkı aldatacak işaretler, yabancı mahsül ve mamülatın Türkiye için Türk mahsül ve mamülatın yabancı memleketlerde istihsal veya imal edildiği zannını uyandıracak surette tertip edilen, (c) fıkrasında ise aynı emtiaya müteallik olarak Türkiye'de tescil edilmiş veya tescil için müracat edilmiş ve henüz karara bağlanmamış markalarla, bunların biçim veya telaffuz yahut mana itibariyle ilk bakışta tefrik edilmeyen benzerlerinin marka olarak tescil edilemeyeceğinin düzenlendiği, davacının tescilini talep ettiği marka özel şekil verilmiş "B" harfi ve ... kelimesinden meydana gelmiş olup markanın temsil ettiği konfeksiyon, triko,örme eşyalarıyla daha önce Bakanlıkça tescil edilen ......

                  Bu nedenle davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince; Yargılama sırasında ön inceleme duruşması sonrasında kamulaştırma bedelinin tesbiti ve tescil davasının 17.01.2020 tarihinde kesinleşmesi ile davacı adına tescil hükmü kurulması nedeniyle yolsuz tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası konusuz kalmıştır. Bu nedenle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. Maddesi uyarınca nisbi vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; temyize konu Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                    UYAP Entegrasyonu